Eğer birey eşini sevdiği halde ona karşı cinsel bir istek duymuyorsa, bu sorunun da başka birçok sorunda olduğu gibi çeşitle nedenleri olabilir. Uzmanların en sık karşılaştıkları sorun, örneğin cinsel istek duymama hali uzun süreli bir evlilikte ortaya çıkmışsa, burada genellikle yaşanan olgu, taraflardan birinin karşı tarafı ebeveyni gibi algılamaya başlamasıdır. Yani bir kadın kocasını babası gibi ya da bir erkek karısını annesi gibi algılamaya başlamaktadır. İlişki anne çocuk ilişkisine dönüşmekte ve bu durumda da cinsel istek azalmaktadır. En sık rastlanan durum budur. Ayrıca, eşlerin sevgilerinde herhangi bir azalma olmadığı halde, kırgınlık, küskünlük, kızgınlıklar söz konusu olabilir. Bunlar da cinsel isteği azaltabilir. Yine sık sık rastlanan bir başka neden ise, sevişmelerinin iyi ve doyurucu bir düzeyde olmamasıdır. İster kadın ister erkek olsun, eğer bir ilişkiden tatmin olmuyorsa, doğal olarak o ilişkiyi sürdürmekte zorluk çeker. Daha ileri yaşlarda ise, insanlar çekiciliklerini kaybettikleri düşüncesiyle cinsel ilişkiden kaçınabilmektedirler. Örneğin eşini seven, beğenen, arzulayan bir birey kendisini beğenmeyebiliyor. Göğüslerinin sarktığı, göbeğinin çıktığı gibi çeşitli nedenlerle, eşinin kendisiyle sevişmekten hoşlanmayacağını varsaydığı için cinsellikten kaçınabilmektedir. Bu durum, eşlerin cinselliklerini bozabilmektedir. Bu durumda yapılacak şey, problem olarak görülen ve yaşanan şeyin çözümüne yönelik adımlar atmaktır.