Emzirme, anne ile bebek arasında aynı zamanda duygusal ilişkiyi sağlayan bir eylemdir. Bu özellikle de anne için geçerlidir. Yanı sıra emzirmek, anne açısından 2 yıllık bir alışkanlık olduğu için, bebeği memeden kesmekte zorlanacaktır.
Anne sütü bebek açısından en ideal besindir. Bebek anne sütüyle vitamin, mineral gibi ihtiyaç duyduğu her şeyi karşılar. Bunların yanı sıra hem konforlu bir beslenme şeklidir hem de bebeği enfeksiyon riskinden korur.
Bebek memeden kesildikten sonra da anne sütünün üretimi devam eder. Bu nedenle annenin göğsünde şişkinlik ve tıkanıklık olabilir. Bu tıkanıklık ise, enfeksiyon riskini arttırır.
Alman Aerztezeitung gazetesinin haberine göre, ABDde yapılan bir araştırma, çocuklarda, ilk belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren 24 saat içerisinde apandisitin patlayabildiğini gösterdi.
Bebeği memeden kesmek karmaşık bir süreçtir. Çünkü bebeğin emmesi hem mikrobiyolojik açıdan hem de psikolojik açıdan önemlidir. Bebek annesini emerken, anne sütünden birçok biyokimyasal ve besinsel maddenin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirici
Eğer annenin sütü fazla ise, bebeğini emzirdikten sonra göğsü dolu kalabilir. Göğsün dolu kalması ise, anne açısından birçok soruna yol açabilir.
Bebeğin herhangi bir nedenle sütü almakta gecikmesi ve göğüste süt birikmesi sonucunda tıkanıklar meydana gelebilmektedir.
Göğüste sütün birikmesi sonucunda, annenin göğsünde inflamasyon denilen şişme meydana gelir. Bu şişme ise ateş uyarısına yol açar ve buna süt ateşi adı verilir.
Emziren annelerin en büyük kaygılarından biri, sütlerinin bebeklerine yetip yetmediğidir. Bunu ölçmenin en iyi yolu tartı alımıdır.
Bebekler bazen emmek konusunda isteksiz davranabilirler. Bunun nedenleri her zaman anlaşılabilir şeyler değildir. Sıcaktan rahatsız olabilecekleri gibi, çevreye olan ilgileri arttığı için de emmek istemeyebilirler.