robert aderDeneysel psikolojinin önemli isimlerinden Dr. Robert Ader öldü. 79 yaşındaki Ader, insan psikolojisinin bağışıklık sistemini etkilediğini ilk gösteren bilim insanlarındandı. Rochester Üniversitesi Tıp fakültesi profesörlerinden olan Ader, psikonöroimmünoloji adını verdiği alanda yaptığı deneylerle modern tıbbı derinden etkilemişti. Çalışmalarıyla sosyal ilişkilerin kanser hastalarında yaşam süresini uzattığı, stresli insanların daha kolay grip oldukları, ilaç aldığını sanıp aslında sadece şeker alan hastaların bağışıklık sisteminin yine de etkilendiği gibi öncesinde bilim dışı sayılan konuları modern tıbba sokmuştu. Aslında Dr. Ader çalışmalarına başlarken herkesin anneannesinden duyduğu bir tavsiyeden yola çıkmıştı: “Fazla dert etme, hasta olacaksın”. Ader ise bilimsel olarak stresin hastalıkları kötüleştirdiğini hatta tetiklediğini göstererek stresin sağlıkla olan ilişkisini kanıtlamış oldu. Artık geniş kabul gören bu yaklaşımdan önce bağışıklık sisteminin özerk bir yapısı olduğu ve psikolojiden etkilenmediği düşünülüyordu. 1985 gibi yakın bir tarihte beyin ile bağışıklık sisteminin alakasını “masal” olarak nitelendirenler vardı. Başka bir konuda yaptığı deneyler esnasında Dr. Ader tesadüfen şunu keşfetti: Daha önceden bağışıklık sistemini bastıran ilaç içeren bir içecek alan fareler tadı aynı olan ama ilaç içermeyen yeni bir sıvıyı aldıklarında bağışıklık sistemleri yine de zayıflıyordu. Bu plasebo etkisi olarak bilinen yani ilaç aldığını sananlarda görülen etkinin bir türüydü. Bilinen plasebo etkisinin tersine farelerin beyni olumlu değil olumsuz bir maddeye maruz kaldığına şartlandırılmış ve bu nedenle de farelerin bağışıklık sistemi zayıflamıştı. İlacı almamışlardı ancak vücutları ilaç almışçasına olumsuz bir tepki vermişti. Harvard profesörü Anne Harrington’ın Plasebo Etkisi (the Placebo Effect) kitabında belirttiği gibi, sonradan sonuçlarının doğruluğu başka çalışmalarla da görülen bu deney, bağışıklık sistemi araştırmaları için bir dönüm noktası oldu denebilir. Ayrıca plasebo etkisinin farelerde görülmesi de çok çarpıcı bir buluş oldu. O güne kadar bunun sadece insan psikolojisinin sonucu olabilecek bir etki olduğu düşünülüyordu. İlerleyen yıllarda Dr. Ader keşfini, ön yargılı bir tıp dünyasına ve de suistimal etmeye çalışan “new age” akımlarına karşı savunmak durumunda kaldı.

Op. Dr. Aytun AKTAN

7 temmuzda ader qördüm 22 temmuzta 2 qün kan geldi ama ne kahverengi ne pempe cozemedim bide emzikli bir bayanım eşimle ilişkiye qirerken içime bosal... devamı