Eğer bir evlilikte aldatma yaşanmışsa, o ilişki kırılmıştır. Bu kırılma kendi haline bırakıldığı koşullarda, iltihaplanır, yapısı bozulur ve giderek kopuş yaşanır. Yok, eğer bu kırılma düzeltilirse, onarılırsa, buradan çok daha güçlü bir ilişki doğabilir. Yani aldatma, diğer sorunlarda olduğu gibi ikili bir karakter taşır. Kırıcı bir şey olabileceği gibi, bir fırsat da olabilir. Aldatma, doğal olarak çiftler arasında bir krize yol açar. Karşılıklı kuşku duyulur, güven sarsılmıştır ve yeniden kurulmak istenir. Büyük, tutkulu birliktelikler, ani öfke patlamaları ve korkular yaşanır. Bazen eşini kaybetme olasılığının getirdiği bir değer artışı da yaşanabilmektedir. Bireyler kendilerinden, kendilerinin yeterli olup olmadığından, neden diğer bir kişiye ilgi duyulduğundan kuşkulanmaya başlarlar. Yani aldatma durumunda genellikle ilişki sorgulanmaz. Kişiler kendilerini ya da eşlerini sorgularla. Oysa sorun genellikle ilişkiden kaynaklanır. Dolayısıyla çiftler kendilerini ve birbirlerini suçlamaktan çıkıp, ilişkiyi düzeltmek için adımlar atabilirlerse ve bu değişiklikleri göz önünde bulunduran bir ilişki kurarlarsa, evlilik kurtarılabilir. Ancak bunun için çaba harcamak zorunludur. Yaptım, oldu-bitti mantığı, bireyleri hiçbir yere götürmez. İlişki onarılsa bile, asla eskisi gibi olmaz. Bazı hallerde çok daha titiz ve iyi bir ilişki kurulduğu da görülmekle birlikte, kesin olan şey eski duruma dönülemediğidir.

Op. Dr. Ebru ZÜLFİKAROĞLU

eşim rehmımın 3cu dogumdan sonra genışledıgını ve bena ılışkı deyken rahmımı sıkmamı soyluyor vebudurum dan rahatsızdım bısure sonra eşımın aldatmas... devamı