Cinsel yaşamı evlilikle birlikte monotonlaştıran başlıca faktör, hayal gücündeki zayıflamadır. Çünkü doyumlu bir cinsel yaşam, fiziksel veya mekanik bir eylem değildir. Onda hayal gücünün, düşlem unsurunun büyük bir rolü vardır. Çiftlerin hayal kurmaktan, düşlemlerinde fanteziler üretmekten ve bunları paylaşmaktan vazgeçtiklerinde evlilikler monotonlaşma rayına oturur. Bu nedenle farklı şeyler istemeye ve denemeye açık olmak ve bunun için de kendilerini doyumlu hissetmek çok önemlidir. Evlendikten sonra cinsel örüntülerde, cinselliği yaşama biçimlerinde değişiklik yapmayı göze alabilmek gerekir. Evlilik öncesi erkeğin sürekli kovalayan bir avcı ve kadının da av olduğu şeklinde yaşanan bir cinsellik örüntüsü varsa, evlilikle birlikte bu muhtevayı değiştirmeyi göze almak gerekir. Örneğin evlilik öncesi birliktelik döneminde daha pasif ve edilgen olan taraf sonraki dönemde daha aktif olurken, diğeri daha edilgen olan tarafı temsil edebilir. Cinsellik bu tür rol değişimleriyle, daha açık ifade etmek gerekirse bu tür oynaşmalarla hareket ve canlılık kazanır.
Her 4 Evlilikten Birisi Küçük Yaşta Yapılıyor
Prof. Dr. Sinan ZEREN
ben 51 yasindayim idrar yapma bozuklugu, meni bosalmasinda agri ve cinsel bozuklar var prostat testi kondu,Almanyada yasiyorum.bu sikayetlerden kurtul... devamı
Erkeklerde Masturbasyon Nasıl Gelişir?
İlk Gece Korkusu Yaşayan Kadına Eşi Nasıl Davranmalı?
İlk Cinsel Deneyimin Kiminle Yaşandığı Önemli Midir?
Evli Çiftlerde Kadının Orgazm Olmaması Durumunda Ne Yapılmalıdır?
Karısını Arzulamayan Erkek Ne Yapmalıdır?