Glokom, görme sinirine zarar verebilen bir grup göz hastalığı için kullanılan bir terimdir.

Glokom, her zaman olmasa da genellikle göz küresinin içinde artan basınçla ilgilidir. Eğer tedavi edilmezse, ilerleyen görme kaybına ve sonunda körlüğe yol açabilir.

Glokom, günümüzde şekere bağlı göz hastalıklarının, makula ile ilgili bozukluğun ve kataraktın sonrasındaki körlüğün en yaygın nedenlerinden biridir.

Glokumun çeşitli biçimleri arasında en yaygın olanı, geniş açılı göz tansiyonu olarak bilinir. Hastalığın bu türünde besleyici sıvının (aqueous humor) boşaltıldığı irisle kornea arasındaki açı geniştir. Geniş açıya rağmen, sıvının (Schlemm kanalı olarak adlandırılan bir bölgeye) boşaltılması, bilinmeyen nedenlerden ötürü engellenir. Sıvının göz içinde birikmesi sonucu basınç (göz içi basıncı olarak da bilinir), 12-21 milimetrelik normal cıva seviyesinin üzerine çıkar. Bununla birlikte göz içi basıncının artması, glokomla eşanlamlı değildir. Glokomun bazı türlerinde göz içi basıncı normal olabilir.

Erken evrelerinde geniş açılı glokom, çok az belirti gösterdiğinden fark edilmeyebilir. Zamanla artan basınç, ağ tabakadaki ışık algılayıcı hücrelerle sinir liflerinin ölmesine neden olur. Bu değişiklik, önce yüzeysel görüşü etkiler ve hastada tünel görüş olarak tanımlanan durum ortaya çıkar. Ancak sonuçta görme yeteneği, tamamen kaybedilebilir. Göz içi basıncının yükselmesinin ağ tabaka sinir hücrelerine nasıl zarar verdiği, henüz tam olarak anlaşılamamıştır.

Dar açılı glokomda irisle kornea arasındaki bir tıkanıklık, besleyici sıvının boşaltılmasına engel olur. Bu durumda göz içi basıncı, hızla yükselir ve şiddetli ağrıya yol açar. Doğuştan glokom ve yaralanmalar ya da diğer göz hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkan ikincil glokom gibi hastalığın daha az yaygın türleri, genellikle fark edilebilir belirtiler gösterir.

Glokom henüz tedavi edilebilir bir hastalık olmasa da, ilaç tedavisi, sıvı boşaltımını arttırmak için lazer ameliyatı ve boşaltım için yeni bir kanalı açma ameliyatı gibi çeşitli önlemlerle kontrol altında tutulabilir. Hastalığın kontrolünün etkili olabilmesi için teşhisin mümkün olduğunca erken konması gerekir. Bu, 60 yaş üstündekilerle ailesinde glokom hastalığı bulunan kişiler gibi risk grubu içindekilerin düzenli olarak göz muayenesi olmasının önemini gösterir. Göz içi basıncının ölçülmesi (tonometri olarak adlandırılır), bu tür muayenenin bir parçasıdır. Görsel keskinlik, görme alanındaki ve görme diskindeki değişikliklerin genişletilen gözbebeği yardımıyla muayenesi, gözün önemli bir biçimde zarar görüp görmediğini belirlemek açısından son derece yararlıdır.