Koronavirüs Çin’i, İran’ı ve İtalya’yı ciddi derecede etkileyip Avrupa’yı ele geçirdikten sonra ülkemize de geldi. Vakaların sayısı birkaç günde 100’ü aştı ve ölümler görülmeye başlandı. Ülkemiz koronavirüsle ilgili önlemleri vakaların ortaya çıkmasına kıyasla en erken uygulayan ülkelerden biri. Ancak bu önlemler koyulsa da ancak vatandaşların uyduğu kadar etkililer. Yetkililer tarafından tavsiye edilen koronavirüste sosyal uzaklaşma bu sebeple herkes tarafından uygulanması gereken bir şey.

Karantina, izolasyon gibi sosyal uzaklaşma da son günlerde sık duyduğumuz terimler arasında. Peki bunlar ne anlama geliyor? Karantina ve izolasyon özellikle yurt dışından dönen ya da riskli kişilerle teması olmuş kişilerin 14 gün boyunca kendilerini eve kapatmaları anlamına geliyor. Virüsün belirtileri 14 güne kadar görülmeyebileceği için bu sürede olası taşıyıcıların kimseye bulaştırmaması amaçlanıyor. 14 günlük evrenin sonunda halen bir belirtisi olmayan ve kendisini iyi hissedenler normal aktivitelerine geri dönebiliyorlar.

Ancak normal aktiviteler de koronavirüste sosyal uzaklaşma denilen önlem sebebiyle değişmiş durumda. Son günlerde birçok etkinliğin, konserin, eğitimin, festivalin iptal edildiğini duymuşsunuzdur. Aynı zamanda okullar da tatil edildi, uzaktan eğitimler başladı ve birçok iş yeri evden çalışma sistemine döndü. Bunların hepsinin amacı hastalığın insanlar arasında yayılışını yavaşlatmak. Böylece aynı anda tedaviye ihtiyaç duyacak kişilerin sayısını azaltıp hastanelerin kapasitesini aşmamak.

Kalabalıkları çekecek etkinliklerin iptal edilmesi koronavirüste sosyal uzaklaşmanın örneklerinden. Sosyal uzaklaşma kişilerin arasındaki fiziksel mesafeyi açarak, en az 1,5 metrenin korunmasıyla virüsün kapılma ihtimalini azaltıyor. Evden çalışmak, okulların uzaktan eğitime dönmesi, sevdiklerinizle buluşmak yerine videolu görüşme yapmak, konferans, toplantı gibi etkinlikleri iptal etmek veya ertelemek de sosyal uzaklaşmanın örneklerinden.

Her ne kadar virüsün genç ve sağlıklı insanları daha az etkilediği belirtilse de bu önlemler sadece onlar için değil. Birçok insan virüsü taşıyıp herhangi bir belirti göstermese de başkalarına bulaştırabiliyor. İş yerindeki daha yaşlı kişiler, evdeki büyükler de bu şekilde risk altına giriyorlar. Nefes yetmezliği koronavirüsün önemli belirtileri arasında ve hastanelerdeki solunum cihazı kapasitesi sınırlı. Bu sebeple hastalığın yavaş yavaş yayılması, tedaviye ihtiyaç duyulanlara müdahale edilebilmesi ve ölüm sayısının azaltılması hedefleniyor. 

Prof. Dr. Tahir ÖĞÜT

Ay ak baş parmaklarımda noropatik yaralar var iyi olmuyo, hissetmediğim icin cok sıkıntı veriyo kamuda çalışıyorum sosyal hayatımı çok etkiliyo teda... devamı