Enstitüden Profesör Jamal Tazi, “Virüsün beraberinde getirdiği bileşenlerine saldırmak yerine, hücrede kullandıklarını hedefliyoruz” diye konuştu.
Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezinden (CNRS) yapılan açıklamada, bu tamamen yeni yaklaşımın, arka arkaya mutasyon-adaptasyon süreci boyunca, HIV’in, kendisini hedefleyen ilaca direnme olanağı bulmasına engel olduğu belirtildi.
HIV bağışık bir hücreyi enfekte ettiğinde, kendi genetik materyalini buradaki DNA ile bütüleştiriyor ve yeni virüsler üretmek üzere hücresel mekanizmayı kendi yararına çeviriyor. Bu süreçte, viral protein üretmeye yarayan DNA’nın bir tür benzeri RNA üretimi de ilk gerekli aşamalar içinde bulunuyor.
CNRS ve Montpellier üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği, “eklenme” adı verilen süreçte, virüsün RNA’sının gelişimini engelleyen “IDC16” adlı kimyasal molekül, sadece laboratuvardaki virüs örneklerinde değil, şu anki tedavilere karşı dirençli de olsa hastalardaki izole virüs üzerinde de etkili oldu.
Tedavi edilen hücrelerin canlı kalmayı sürdürdüğünü, bunun bağışıklık sisteminin yeniden harekete geçmesini sağladığını belirten Profesör Tazi, ilk deneylerde IDC16 molekülünün bağışıklık hücreleri için toksik bir özelliğinin olmadığını gösterdiğini de kaydetti.
Fransız bilim insanları, bu molekülün insan vücudunu oluşturan 30 bin gen için analiz edilerek toksik olmadığının anlaşılmasının ardından, bu yöntemin benzer hücresel süreci kullanan diğer virüslere karşı da kullanılabileceğini belirtti.
Geliştirilen yöntemin AIDS’e karşı etkili bir ilaç haline getirilmesinin 5 ila 10 yılı alabileceği kaydediliyor.
1Aralık Dünya AIDS Gününde Önemli Mesajlar
Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ
yeni radyo frekanslı ayak terleme tedavi yöntemiyle ayaklarımı tedavi ettirmek istiyorum yaz kış sürekli terliyor bu yöntemle tedaviniz varmı varsa ne... devamı
Sağlıkla İlgili Yanlış Kanılar: Gerçekleri Öğrenin
Aıds''in Yayılması Nasıl Engellenebilir?
Gen Terapisi
Hıv Ve Aıds Hakkında 10 Yanlış İnanış
Kemik İliği Nakli Hıv İ Yok Edebilir Mi?