Çocuklardaki alerjik astım, enfeksiyonlarla ilişkili bir durumdur. Bebeklerde erken dönemde görülen bazı virütik enfeksiyonlar, alerjik olarak bronşlardaki hiper reaktiviteyi arttırmaktadır. Erken dönemde RSV denilen bir virüs, çocuklarda bronşiyolit denilen bir tabloya neden olur. Bronşiyolit ise tamamen astım bulgularına yol açar. Bu durum, erken astımla karışabilen en önemli sorundur. Ayırıcı tanıda, çocuktaki klinik bulgulara bakılarak, ateş, burun akıntısı, RSV’yi düşündüren akciğer dinleme bulguları varsa, bronşiyolit tanısı konulabilir. Ancak RSV virüsü aynı zamanda astımı olan bir çocukta akciğer bulgularını tetikler. Bu yüzden çocukta astım yatkınlığı olduğu için virüsün bunu tetikleyip tetiklemediği ile virüsün kendisinin bu tabloya neden olup olmadığını ayırt etmek çok zordur. Bunun ayırt edilmesi ancak çocuğun klinik gidişatının takip edilmesi ile mümkün olabilmektedir.

Çocukta ilk kez hırıltı görüldüğü zaman eğer RSV virüsü olduğu düşünülüyorsa, bu durumda astımı düşündürecek olan faktör aile hikayesidir. Çocukta atopik dermatit, alerjik egzamalar varsa ve dış etkenlere karşı alerji gösteriyorsa, astım gelişme riski yüksektir. Ancak bu risklerden herhangi biri yoksa, söz konusu olan mikrobik bir hastalıktır ve 10-15 gün sürecektir. Çocukta hırıltı, öksürük ve nefes darlığıyla seyredecek geçici bir hastalıktır. Yalnız bu hastalığın tekrarlama olasılığı da yüksektir. Astımla enfeksiyonlar arasındaki diğer bir ilişki ise, bazı enfeksiyon ajanlarındaki endotoksinlerin astım riskini azalttığına dair çalışmalardır. Özellikle bağırsak enfeksiyonuna yol açan virüs, bakteriler ve bazı parazitlerin astım riskini azalttığına ilişkin çalışmalar vardır. Bu nedenle erken yuvaya başlayan, sık hasta olan çocuklarda astım riskinin azaldığını gösteren birçok bulgu vardır.