Bilim insanları ilk defa, erkek bebekler rahimdeyken testislerinin nasıl geliştiğini araştırmalarını sağlayacak bir model geliştirdiler. Şimdiye kadar insanlarda hamilelik sırasında testiküler gelişimi araştırmak imkansızdı. Keşif araştırmacıların yetişkin hayatında testiküler üreme hücresi kanserinin (TÜHK) başlangıcına yol açabilen süreçleri ve yaygın çevresel kimyasallar gibi faktörlerin nasıl bir rol oynayabileceğini anlamalarını sağlayacak.
Araştırma Edinburgh Üniversitesindeki İngiltere Tıbbi Araştırma Konseyi’nin İnsan Üreme Bilimleri Birimindeki araştırmacılar tarafından yürütüldü ve Üreme Tıbbı dergisinde yayınlandı.
Birimdeki Baş Araştırmacı şunları söyledi: ‘Cenin yaşamında büyüme ve gelişmenin yaşamda daha sonra çeşitli yaygın hastalıklara ait riski belirlemede temel bir rol oynadığına dair elimizde pek çok delil var. Erkek üreme bozuklukları bu kategoriye giriyor, özellikle testiküler üreme hücre kanseri, 20’lerinde ve 30’larındaki genç erkeklerdeki en yaygın kanser. Anormal cenin üreme hücresi gelişiminden kaynaklandığını ve bunun daha sonra genç yetişkinde tümör oluşumuna yol açtığını biliyoruz ama cenin yaşamında üreme hücrelerinden bazılarının gelişiminde işlerin neden ve nasıl yanlış gittiğini bilmiyoruz- ve bu durumun aşikar nedenlerle doğrudan araştırılması olanaksız.’
TÜHK’nin insanlarda gerçekleşen tipleri laboratuvar hayvanlarında gerçekleşmiyor, muhtemelen insanlar ve hayvanlar arasında cenine ait üreme hücresi gelişiminin zamanlaması ve organizasyonundaki farklılıklar nedeniyle. Bu yüzden TÜHK’nin kökenini hayvan modeller kullanarak araştırmak olanaksız.
Bu sebeple ve başka seçenek bulunmadığından araştırmacılar dokuzuncu haftada ve 14-18 hafta arası gebeliklerde düşen fetüslerden testiküler doku almak üzere etik onay aldılar. Kadınlar ulusal prensiplere göre onay verdiler. Sonlandırmaların hiçbirisi cenine ait anomalilerle alakalı değildi.
Testiküler doku test tüpünde araştırılamaz çünkü normal olarak yaşamını sürdürüp gelişmez. Bu yüzden araştırmacılar dokuyu doku nakillerini reddetmeyen fare türünün derisinin altına naklettiler, çünkü bunların bağışıklık sistemleri normal çalışmıyor.
Araştırmacılar, ‘testiküler aşının altı haftalık bir sürede normal olarak büyüyüp geliştiğini bulduk; özellikle cenine ait üreme hücreleri normal olarak gelişiyor,’ dediler. ‘Bunun anlamı bu normal üreme hücresi gelişimine hangi faktörlerin müdahale ettiğini ve onu kanser yoluna ittiğini test edebileceğimiz güvenilir bir sistem geliştirdiğimiz. Örneğin insan fetüslerinin rahimdeyken maruz kaldıkları yaygın çevresel kimyasallara maruz kalmanın cenine ait testis nakillerinde böylesi herhangi bir değişikliğe sebep olup olamayacağını, fareleri bu kimyasallarla işleme tabi tutarak araştırıyoruz; bu, başka türlü araştırılamayacak bir husus.’
Fare modeli araştırmacıların insanlarda anormal testis gelişimi nedeniyle gerçekleşen cinsel gelişim bozukluklarını (CGB) araştırmasını sağlayabilir. ‘CGB’ler seks kromozomlarını veya testis gelişimine karışan genleri içeren genetik anomalilerin sonucu olabilir ve Frasier veya Denys-Drash sendromu gibi bu bozukluklardan bir kaçı yüksek TÜHK riski ile ilişkili,’
Frasier ve Denys-Drash sendromları erkek bebeklerin testislerinin normal olarak oluşmadığı, dış cinsel organlarda ve iç üreme organlarında anomalilerle sonuçlanan nadir durumlar. Böbrek hastalığı ve kanser gibi ilişkili bir dizi problem de gelişebiliyor.
Araştırmacılar, ‘gelecekte fareleri normal testiküler gelişimi ilerleten veya aksatan genleri de katabileceğimiz şekilde kullanmamız ve bu durumlar için bir model sunmamız olanaklı olmalı. Karşılığında bozukluklar için tedaviler geliştirmemize veya erken müdahalelere yardımcı olmalı,’ diye eklediler.
Kanserle Mücadelede Yeni Umut
Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ
Çağımızın hastalığı olan kanserin çevremde bi çok insanda hiç beklenmedik bi anda çıkmış olması 3 çocuk annesi olarak beni çok tedirgin etti ve yoğun ... devamı
Uyku Hapları Kanser Ve Ölüm Riskini Artırıyor
Testis Kanseri
Şifa Kaynağı Olan Meyve Ve Sebzeler
Kanserlerin Yüzde Kırktan Fazlası Yaşam Tarzıyla İlgili
Testis Kanseri Ve Diyet