Hepimizin,bilinçaltımızda bir yerde gömülü bir ideal partner kalıbı vardır. Kalabalık bir odada gözümüze çarpacak kişiyi belirleyen işte bu aşk haritasıdır. Ama bu kalıp nasıl oluşur?

Görünüş

Birçok araştırmacı, bize anne babalarımızı hatırlatan karşı cins üyelerine gitme eğiliminde olduğumuz yorumunda bulunmuştur. Hatta bazı araştırmacılar, bize kendimizi hatırlatan kişilerin çekici geldiğini de buldular. Aslında İskoçya’dan bir bilişsel psikolog, yaptığı deneyde deneğin dijital bir fotoğrafını değiştirdi. Sonra özneye en çekici bulduğu bir dizi fotoğraf seçtirdi. Psikologa göre, deneklerinin hepsi yüzlerinin değiştirilmiş halini seçtiler (ve onun kendileri olduğunu tanımadılar).

Kişilik

Görünüş gibi, kişilikleri, espri anlayışları, beğenileri ve beğenmedikleri, vb dolayısıyla anne babalarımızı (veya çocukluğumuzda bize yakın olan kişileri) hatırlatanları tercih etmeye meyilliyizdir.

Feromonlar

Tartışmalı insan feromonları konusu, aşk araştırması alanında hala biraz ağırlığa sahiptir. “Feromon” kelimesi Yunanca “pherein” ve “hormone” kelimelerinden gelir ve “heyecan taşıyıcısı” anlamındadır.

Hayvan dünyasında feromonlar, idrar veya terde bulunan ve cinsel davranış dikte edip karşı cinsi etkileyen bireysel koku “izleri”dir. Feromonlar, hayvanların birbirini tanımasına ve sağlıklı dölleri garantilemeye yetecek kadar kendi bağışıklık sistemlerinden farklı bağışıklık sistemine sahip bir eş seçmesine yardım eder. Burunlarında, bu kokusuz kimyasalı tespit eden vomeronazal organ (VNO) adında özel bir organ bulunur.

İnsan feromonlarının varlığı, 1986 yılında Philadelphia ve Fransa’da keşfedildi. Bu kimyasalları insan terinde buldular. İnsan VNO’su bütün insanlarda değil bazı insanlarda vardır. Her birimizde VNO olmasa da veya olanlarda çalışmıyorsa da kokunun aşkın önemli bir yönü olduğuna dair kanıtlar mevcut (patlayan parfüm endüstrisini düşünün). Bir deneyde bir grup kadın bir grup terli erkeğin yıkanmamış tişörtlerini kokladılar ve her biri “en çekici” bulduğu kişiyi seçti. Aynı hayvan dünyasındaki gibi, kadınların çoğu bağışıklık sistemi kendi bağışıklık sistemlerinden en farklı olan erkeği seçtiler.