Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi anlamına gelen Fransızca Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire sözcüklerinin kısaltması olan CERN’deki deneyler uzunca bir süredir gündemi meşgul ediyor. Bu deneylerde, yeraltında kilometrelerce uzanan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) denilen parçacık hızlandırıcılarında proton denilen atom parçacıkları yahut atom çekirdekleri birbirleriyle çok yüksek hızlarda çarpıştırılırlar. Atom altı parçacık fiziği konusunda büyük ilerlemelerin beklendiği merkezde binlerce bilimadamı çalışıyor. “Peki, tüm bunlardan bize ne” diye düşünebilirsiniz, ancak teorik fizik dolaylı yoldan cep telefonlarından uydulara kadar hayatımızı her anlamda etkileyebiliyor. Sağlığımız da bu alandaki gelişmelerden nasibini alıyor ve gelecekte muhtemelen daha da alabilir, zira Fizikçilerin geliştirdiği teknikler uzun zamandır tıpta özellikle de teşhis alanında çok ciddi şekilde kullanılıyor. CERN’de ve başka yerlerde yürütülen fizik çalışmaları ve fizik çalışmaları için geliştirilen cihazlar özellikle görüntüleme tekniklerindeki gelişmeleri yakından etkiliyor. Görüntüleme teknikleri de özellikle kanser başta olmak üzere hastalıkların erken teşhisinde büyük öneme sahip. Örneğin günümüzde tümör ve benzeri oluşumların saptanmasında en önemli vasıtalardan olan pozitron emisyon tomografisi (
PET) ilk kez 1977 yılında CERN’de geliştirilmiş bir yöntem. CERN Avrupa kıtasındaki fizik araştırmalarının esas merkezi olarak, fizikteki ilerlemelerin tıp alanında nasıl değerlendirileceği konusunda da doktor ve tıp alanında çalışan uzmanlarla fizikçiler arasında koordinasyon görevini üstleniyor. CERN’de düzenlenen toplantılarla tüm Avrupa ülkelerinden tıp ve fizik uzmanları çalışmalarını daha iyi teşhis ve tedavi için nasıl birleştirebileceklerini tartışıyorlar. Uzmanların kendi alanlarında izole olmamaları sağlanmış oluyor. Geçtiğimiz yıl ise gelecek dönem için bir yol haritası belirlendi. Türkiye’de CERN’de gözlemci üye olarak bulunuyor. Türkiye’nin katkı payını üstlenerek önümüzdeki yıllarda tam üye olması da beklentiler arasında.
İsmet bey merhaba kepçe kulak ameliyatı olmayı düşünüyorum kabin memuruyum 2 haftalık süre iyileşmem ve işe dönmem için yeterli olur mu basınç iyileşm... devamı
Spiral Taktıran Kadınlar Rahim Ağzı Kanserine Daha Az Yakalanıyor
Sp Hastalığında Erken Tanı Ve Tedavinin Önemi
D Vitaminin Soğuk Algınlığını Durdurduğunun Kanıtı Yok
Aids Nasıl Ortaya Çıktı
Gereksiz Antibiyotik Kullanımına Dikkat