Dişleri destekleyen dokuları etkileyen diş eti hastalığı, iltihabi bir hastalıktır. Yeterince önemsenmeyen diş eti hastalıkları, ilerlediği takdirde hayatımızı ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilmektedir.Ancak hayatı doğrudan etkilediği bilinmediği için gereken önem verilmemektedir. En yaygın hastalıklardan biri olmasına rağmen, ülkemizde ve dünyada yeterince tanınmayan diş eti hastalıkları son derece kolay tedavi edilebiliyor.Başlangıç dönemindeyken tedavi edilmeyen diş eti hastalıkları, kısa zaman içerisinde diş köklerinin çevresindeki kemik dokusunun kaybedilmesine neden oluyor. Eğer diş eti hastalığı başlangıç dönemindeyken tedavi edilmezse, kısa zaman içerisinde diş köklerinin çevresindeki kemik dokusu kaybedilmeye başlıyor. Belli bir miktardan fazla kemik kaybı olduğunda, dişler bulundukları konumdan hareket ederek yer değiştirmeye ve sallanmaya başlıyor. Bunun sonucunda da dişlerin kaybı kaçınılmaz oluyor.Genetik olarak da aileden geçiş gösterebilen diş eti hastalıkları, erken yaşta diş kaybına neden olabiliyor. Bu yüzden diş eti hastalığı olan kişilerin mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolü altında olmaları gerekiyor.

Diş eti hastalıkları sadece ağız ve diş sağlığımızı tehlikeye sokmuyor, bunların dışında vücudumuzu da etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre, geçmişinde diş eti hastalıkları öyküsü olan kişilerde, kalp rahatsızlığı riskinin yüksek olması mümkün. Bu kişilerde kalp hastalığı için bir risk faktörü olan iltihap düzeyleri, diş eti sağlıklı olanlara göre yüksek. Burada kast edilen bildiğimiz irinli iltihap değil, dokuların kızarık ve şiş olduğu bir durumdur. Diş etindeki iltihabın damar duvarını da etkilemesiyle ortaya çıkan bu durum, diş eti hastalığının çok yaygın olduğu ülkemizde çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Diş hastalığı öyküsü ile kandaki iltihap belirtileri denen maddelerin yüksekliği ve kalp hastalığı arasındaki ilişki, gelecekte kalp hastalığına aday olan kişilerin erken saptanmasında yararlı olmaktadır.

Kalp hastalığı ile diş eti hastalıkları ilişkisinin dışında dişler başka birçok sistemik hastalığın tanısında ipuçları verebilir. Bunlardan biri de şeker hastalığı yani diyabettir. Kanayan diş etleri, ağız kuruluğu, çürükler ve mantar enfeksiyonları diyabetin ağızdaki belirtileri olabilir. Kandaki şeker düzeyi yükseldiğinde, ağzınızdaki bakterilerde mutlu olur ve çoğalırlar. Bu bakteriler diş minelerine ve diş etlerine hücum ederek ağızda birçok soruna neden olurlar. Diyabet vücut direncini de düşürdüğünden, bu hastalarda diş eti sorunlarının tedavisi de kolay değildir. Diyabetin diğer komplikasyonlarının yanı sıra, bunu da önlemek için kan şekeri düzeylerini kontrol altına almak gerekir.

Diş eti hastalıkları ile kalp sağlığı arasındaki ilişki göz önünde bulundurularak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ağız hijyenin tam anlamıyla sağlanması ve düzenli olarak diş hekimi kontrollerinin yaptırılmasıdır. Ağız hijyeninizi en iyi şekilde sağlamak için yapmanız gereken günde 3 defa 3 dakika süre ile fırçalamak ve günde 1 defa diş ipi kullanmaktır. Unutmayın ki diş fırçalama ve temizliğine her gün ayıracağınız birkaç dakika, belki de kalbinizi koruyarak   ömrünüzü uzatabilir.

 

Dr. Dt. Ali Osman Emiroğlu

diş etim çekildi v dişlerim çok küçüldü v beni dişi olmayan yaşlı gibi görünüyorum n yapmalıyım. ... devamı