Doğumdan sonra kadınların yaşadığı doğum sonrası hüznü, yani maternity blues, her beş ya da on kadından birinde görülmektedir. Bu durum evrimsel adaptif bir şeydir ve normaldir. Çünkü kadının taşıdığı canlıdan ayrılması ve onunla yeniden bir araya gelmesi bir uyum sürecini gerektirir. Doğum sonrası hüznü yaşamının hiçbir kötü tarafı yoktur. Fakat yine doğumdan sonra yaşanan doğum sonrası depresyonu ciddi bir tablodur ve tedaviyi gerektirmektedir. Yaklaşık 500 kadından birinde ise, doğum sonrası psikozu denilen çok ağır bir tablo görülmektedir. Genel olarak bütün kadınlar, doğum sonrası mutlaka bir şeyler yaşamaktadırlar. Çünkü kadın 9 ay boyunca karnında bir canlı taşımakta, daha sonra bu canlı dışarıya çıkmaktadır. Kadının bu canlı ile biyolojik ve evrimsel bir bağı vardır. Bu küçük canlı çaresiz ve kadına muhtaç durumdadır. Bu nedenle kadın, bu duruma ne kadar hazır olduğunu, ona ne kadar alışabileceğini, onun kendisine ne kadar alışabileceğini sorgular. Özellikle ilk annelik deneyimlerinde kadınlar açısından bir takım karmaşık durumların yaşanmaması mümkün değildir. Ancak bu, her kadının doğumdan sonra mutlaka tedavi gerektiren bir psikiyatrik sendrom yaşayacağı anlamına gelmez.