Cinsellik tıpkı yemek yemek su içmek gibi doğal bir işlevdir. Ancak bu doğal işlev bedensel, psikolojik ve sosyokültürel etkenlerle şekillenir ve zaman zaman da bozulur. Kültür içinde diğer her şey nasıl öğreniliyorsa cinsellikte öyle öğrenilir. Cinsel sorunlar yeni yeni tabu olmaktan çıkmış, insanlar cinsel sorunları ile ilgili yardım almaya başlamıştır.

Birçok insanda cinsellikle ilgili sorunlar, ruhsal bozukluklara ve evlilik sorunlarına hatta boşanmalara neden olmaktadır. Okullarda yeni verilmeye başlanan cinsel eğitim ve konuyla ilgili televizyon programları umut verici gelişmelerdir. Bu olumlu gelişmelere rağmen toplumdaki cinsel sorunların sıklığına oranla yardım arayanların sayısı, oldukça düşük görünmektedir. Cinsiyet rolleri arasındaki uçurumlar her iki cinsiyeti birbirinden yabancılaştırmakta ve en doğal ihtiyaç ve işlev olan cinselliği yaşanması ya da ortaya çıkan problemin elbirliği ile çözülmesi ciddi bir sorun haline gelmektedir.

Toplumumuzda erkekler daha çok küçük yaşlardan itibaren cinsellikle ilgili çeşitli ‘erkek havada karada ilişkiye girer’  ‘bir erkek her kadını tatmin edebilmeli ‘gibi şemalardan oluşan bir dolduruş bombardımanına maruz kalır. Yani aslında her erkek konumunu, yaşadığı yer, eğitimi ne olursa olsun biraz maço bir eğitime maruz kalır. Böyle yüksek beklentilerle yetiştirilen çoğu erkek, gerçek cinsellikle tanıştığında ciddi bir sıkıntı yaşayabilir.

Çünkü karşılaştığı cinsellik hiçte ona öğretildiği gibi değildir. Örneğin; birçok erkek oldukça kötü ortama sahip bir genelevde yaşadığı başarısızlığı nedeniyle, yıllar sürecek bir başarısızlık korkusuna kapılabilir. Aslında duygusallıktan uzak, fizik ortamı kötü bir mekan kendisini çekmeyen bir kadın gibi sayılabilecek birçok olumsuzluk varken, erkek kendini suçlar. Çünkü onun dışında tüm erkeklerin bu işleri her an her yerde her kadınla sayısız kereler yapabildiğini düşünür.

Bu ilk başarısızlıktan sonra, seks artık zevk alınması gereken durumdan olmaktan çıkmış, başarılması gereken bir sınav haline gelmiştir. Yani işin ‘mekanikliğine’ (sertleşme ve girme )odaklanmak erkeğin en büyük düşmanı haline gelmiştir. Bu korku nedeniyle birçok erkek, erken boşalma, cinsellikten kaçınma ve özelliklede sertleşme sorunu yaşamaktadır. Bir kez yaşanmış sıkıntının ardından ortaya çıkan bu durum nedeniyle evlenmekten kaçınan birçok erkeğe rastlamak mümkündür.

Bu konuda; yanlış öğretilerin rolü olduğu kadar, doğal olarak kadınlarda bulunmayan ve test edilebilen, gözlenebilen, sert bir penis zorunluluğu da rol oynar. Erken boşalma sorununun tam uzlaşılmış bir tanımı yoktur. Bazı yazarlar erkeğin eşini tatmin edemeden boşalmasını ya da kendi isteğinden önce boşalmasını erken boşalma olarak kabul etmişken, bazıları henüz ilişkiye girmeden ya da girdikten hemen sonraki birkaç saniye içinde boşalmayı erken boşalma olarak kabul etmiştir.

İkinci tanım daha tatmin edici görünmektedir. Kimi yazarlar üç dakikayı sınır almışlardır. Bize başvuran danışanların çok büyük bir yüzdesi sorunlarını’ giremeden ya da birkaç kez gidip geldikten ya da 1-2 dakika içinde boşalıyorum’ şeklinde ifade etmektedirler. Bununla birlikte erken boşalmam var diye başvuran bazı danışanlarımızın boşalma sürelerini 10-15 dakika olarak belirttiklerine de rastlıyoruz.

Birçok erkek bir tepki alıncaya ya da başka birinden duyuncaya kadar erken boşalma probleminin farkında olmaya bilir. Bazıları durumu fark ettiklerinde sıkıntı yaşayıp çare aramaya başlayabilir, diğer bir grupta durumdan rahatsız olmaz ve eşi de şikayetçi değilse çare aramayı düşünmez. Çok erken boşalıp girmeyi (penetrasyon) gerçekleştiremeyen ya da bunun sonucunda çocuk doğurma şansı olmayan grup muhtemelen en sık çare arayan gruptur.

Erken boşalmaların kısmında bir süre sonra sertleşme sorunları başlar ve bu sorun için çare aramaya başlar.

İnternet yoluyla bize ulaşan mektuplarda birçok kadının eşlerinin bu sorunları için neler yapabileceklerini sorduklarını görmekteyiz. Anladığımız kadarıyla kültürel yapısı değişen ülkemizde artık kadınlar kendi tatminsizliklerine neden olan bu sorun nedeniyle eşlerini yardım arama konusunda zorlayacak gibi görünmektedir.

Erken boşalmanın tedavisi zaman zaman çok kolay, zaman zaman da oldukça zor olmaktadır.

Sosyokültürel düzeyi yüksek ve performansa dayalı erkek cinsel kültürünü sorgulayıp değiştirebilecek olan bir grup erkek, çok kısa sürede önerdiğimiz bazı egzersiz ve biraz bilgilendirmeyle 1 seans ta bile belirgin bir iyileşme göstermektedir. Tedavinin temelinde daha önce odaklanılamayan cinsel duyumların edilmesi ve başarma sıkıntısı ile mücadele yer almaktadır. Çift terapisi ya da en azından çiftin desteği çok önemlidir. Diğer bir grup ise; seksin sonradan öğrenilebilecek bir şey olabileceğini kabullenmekte güçlük çekmekte ve hemen etki eden ilaç tedavisine yönelmektedir. Uygun vakalarda kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur. İlaç kesildiğinde çoğunlukla durum tekrarlar o nedenle uygun danışma alınmalıdır.

Erken boşalma en yaygın rastlanan erkek cinsel sorunudur ve nerede ise 2-3 erkekten bir tanesinde yaşanır. Çözüm biraz sabırlı olunursa, hele uyumlu bir partnerle paylaşılırsa oldukça yüz güldürücüdür.

Doç. Dr. Semih ÖZKAN

Hemoroid (basur) rahatsızlığı, erken boşalmaya yol açar mı ya da erken boşalmayı tetikler mi? Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.... devamı