Bireyin henüz olgunlaşmadan yaşadığı cinsel deneyimler, onun cinsel gelişimini etkiler. Çünkü cinsellik öğrenilen bir davranıştır. Ergenlik dönemi öncesinde, çocukluk denilebilecek yaşta yaşanan cinsellikler, özellikle o yaş grubunun oyunları dışında bir cinsel aktivite şeklindeyse, özellikle de o kişinin kendisinden büyük biri tarafından maruz bırakıldığı bir cinsellik ise, bu cinsel travma olarak değerlendirilir. Bu durum çocuğun ruhsal ve cinsel gelişiminde bir takım sorunlara yol açabilir ki, bunlar ciddi sorunlardır. Öte yandan çocuklar kendi oyunlarında cinsel içerikli bir takım aktivitelerde bulunabilirler. Bunlar normal davranışlardır ve çok da korkulacak şeyler değildir. Ama en önemlisi çocuğun bu gelişim süreci içerisinde uygun bir cinsel eğitim alması ve böylece cinsellikle ilgili sağlıklı, korunmalı, kendisi için uygun olan bir cinsel yaşam biçimini öğrenmesidir. Bir çocuk cinsellikten söz ettiği zaman, endişeye kapılmaya gerek yoktur. Çünkü bu bir cinsel oyun ya da merakla ilgili olabilir. En doğru davranış, ailenin çocuk açısından uygun olan bir dille, ona yavaş yavaş cinselliği öğretmesidir. Burada en önemli nokta, bedenin tanınmasıdır. Bununla birlikte, eğer çocuklarda garip davranışlar veya sıkıntılı bir durum görülürse, bir uzmandan yardım almak gerekebilir. Çünkü bu durumda çocuk, bir cinsel travmaya maruz kalmış ya da uygun olmayan bir cinsel davranışa tanık olmuş olabilir. Böylesi durumlar dışında ailelerin cinsellik konusunda rahat olmaları, çocuklarına cinsellikle ilgili eğitim verebilmeleri, sağlıklı cinsellik için en önemli tutum olacaktır.