Cinsel ilişkide normal diye bir şeyden söz etmek doğru olmaz. Çünkü bireylerin cinsel ihtiyaçları farkı olabilmektedir. Şartlara ve ihtiyaçlara göre ihtiyaçlar değişebilir. Bazı insanlar için her gün olmazsa olmaz iken, kimisi için haftada bir, kimisi içinse ayda bir-iki kez yetebilmektedir. Burada önemli olan, eşlerin cinsel istek konusunda aşağı yukarı aynı fikirde olmalarıdır. Bu ilişki her iki taraf açısından da yeterli ve doyurucu ise, esas olan budur. Cinsellik öyle bir şeydir ki, içinde bulunulan şartlar, bireylerin düşünceleri, hayalleri cinsel iştahlarını oldukça etkiler. Bu nedenle, 20’li yaşlarda cansız bir cinsellik yaşayan birisi, 30-40’lı yaşlarda öyle şeylerle karşılaşabilir, öyle cinsel uyaranlarla yüz yüze gelebilir ki, cinsel isteği eskiyle kıyaslanmayacak kadar artabilir. Ama genellikle kadınlar 30’larında cinsel piklerine yani cinselliklerinin zirvesine ulaşırlar. Erkekler ise, 20’lerinde özellikle ilişki sıklığı açısından daha güçlü bir durumdadırlar. Ancak 20’sindeki bir erkeğin bir kadını tatmin etme becerisi ile 30 ya da 40 yaşındaki bir erkeğin bir kadını tatmin etme becerisi aynı olmayabilir. Örneğin 40 ya da 50’li yaşlardaki bir erkek belki daha az sıklıkla cinsel ilişki yaşar ama kadını bildiği ve memnun etmeyi önemsediği için, daha doyurucu bir ilişki sağlayabilir. Bu nedenle çok fazla ya da sık cinsellik ile doyurucu bir cinselliği karıştırmamak gerekir.