Gül hastalığının etyolojisinde sorumlu olan etkenlerden biri de demodeks folliculorum adında bir mikroorganizmadır. Dolayısıyla hastalığın tedavisinde de bu mikroorganizmayı ortadan kaldırmaya yönelik, antibiyotik içerikli sürme ilaçlar veya ağızdan alınabilecek ilaçlar kullanılır.

Bu tedavi sırasında ilk tercih olarak tetrasiklin grubu ilaçlar kullanılır. Bunun dışında doksisiklin, minosiklin, eritromisin denilen ilaçlar da, gül hastalığının tedavisinde hem sürme olarak hem de ağızdan kullanılabilir.

Bunların yanı sıra güneş ışınlarından korunmak gerekir. Güneş kremleriyle güneş ışınlarının filtrelenmesi gerekir.
Antibiyotiğe cevap vermediğinde
Daha ağır ve daha şiddetli, antibiyotik tedavilerine cevap vermeyen durumlarda izotretinoin denilen A vitamini türevleri kullanılır. Eğer dokuda hipertrofik değişiklikler meydana gelmişse, bir takım cerrahi müdahalelerle tıraşlama işlemleri yapılır.

Onun dışında daha hafif vakalarda eritimi yatıştırmak için sakinleştirici, nemlendirici, irritasyonu giderici bazı preparatların kullanılması uygundur. Fakat gül hastalığı popüler papüler lezyonların antibiyotiklerle ya da diğer tedavilerle gerileyebilirken, kızarıklığın tedavisi için bazı kozmetik yöntemlere ihtiyaç vardır. Lazer bu yöntemlerden biridir. Özellikle daha belirgin olan damarların tedavisinde kremler yeterli olmayabilmekte, lazer gibi bir takım kozmetik yöntemler gerekli olabilmektedir.

Dr. Özer AKINCI

kızımın gülünce diş etleri görünüyor.bunun tedavisi var mı hocamç... devamı