Kızlık zarı, vücudun ürettiği bir şeydir ve sanıldığı gibi bir zar değildir. Kulakta da zar vardır. Bazı hayvanlarda suyun altına girdiğinde koruması için ikinci bir gözkapağı vardır. O da bir tür zardır ve saydamdır. Kulak memesi ile burundaki kıkırdak yapısı farklıdır. Ya da insanın göğsündeki ile ayağındaki kas dokusu farklıdır. Yine ağızda, dilin altında bir bağ vardır, gırtlakta ise bademcik bulunur. Kızlık zarı da vücudun diğer yapıları gibi bir yapıdır. Ağzın içini de kaplayan mukoza ile örtülmüş, bal dokusuyla bir parça düz kastan meydana gelen bir oluşumdur. Adı zardır, kendisi ise bir zar değildir. Genellikle incedir ve hemen girişte bulunur. Kalındır, derindedir yırtılmaz gibi söylemler çok gerçekçi değildir. Doğanın temel kanunlarının ilk maddesi üremek, ikinci maddesi yaşamaktır. Doğanın çok sağlam kurduğu ve oturttuğu bir denge vardır. Bunu anlamak ve saygı duymak gerekir. Doğanın temel kanununun üremek olduğu bir noktada, kızlık zarının kalın, derinde ve ulaşılmaz olması söz konusu olamaz. Çünkü doğa ulaşılsın diye uğraşmakta ve 14 yaşındaki kızlara doğurganlık, erkeklere baba olma yetisi vermektedir. Kuşkusuz bu yetinin hemen kullanılacağı anlamına gelmez. Üreme olgusu, sosyal, toplumsal, kültürel yapı içinde değerlendirilmesi gereken bir durumdur.

Op. Dr. Burcu KARDAŞ ARSLAN

merhaba sayın hocam ben 28 yaşında bekarım histeroskopi operatif myom ameliyatı oldum ve ameliyat olmadan önce dokturlar bana kızlık zarımın kesinlik... devamı