Deliği olmayan kızlık zarlarında, adet kanı dışarı atılamaz ve vajinanın içinde birikir. Her ay adet gören bir kadında rahim kanı üretmek zorundadır. Bu kanın dışarı atılmadığı koşullarda, içeride birikir ve bir süre sonra kadının karnında büyük bir kitle oluşturur. Bu durumda ilk akla gelen vaka urdur. Kızın anne ve babasının kızlık zarında delik olmadığı için böyle bir durumun meydana geldiğini anlaması, bir muayene olmadan bu durumun anlaşılması mümkün değildir. Zaten kadınların sevgilileri ya da eşleri dışarıdan bakarak kızlık zarının kanayıp kanamadığını anlayamazlar. Çünkü bulunduğu dokunun kendi rengindedir ve yarım santimlik ya da birkaç milimetrelik bir çıkıntıdır ve onu orada görmek kolay değildir. Görüldüğü koşullarda bile onun kızlık zarı olduğunu anlamak pek mümkün değildir. Kızlık zarının delik olmadığı ve kanın biriktiği koşullarda, doktor kızlık zarını keserek kanı boşaltmak zorundadır. Ancak bazı aileler, bu zarın kesilmesine razı olmazlar. Hatta kızın “namusu” bozulacağına böyle ölmesini arzu eden aileler bile vardır. Oysa bunu bir değer olarak görmenin anlamı yoktur. Orada hastanın kurtulması için bu operasyon gereklidir. Bu kızın suçu da değildir.