İlişkileri monotonlaşan çiftlerin öncelikle hayatlarını bir gözden geçirmeleri gerekir. Eğer rutin bir yaşamları varsa, ezbere yaşıyorlarsa, bu durumu bozmak için harekete geçmelerinde fayda vardır. Bunu yaparken için birbirlerine saygı ve şefkat çerçevesinde yaklaşmaları, isteklerini ve taleplerini uygun bir tarzda dile getirmeleri halinde başarı şansları artacaktır. Yok eğer karşısındakini suçlama, söylenme tutumu tercih edilirse, burada bir değişim yaratmak pek mümkün olmayacaktır. Rutinleşmiş, monotonlaşmış ilişkilerde, insanlar genellikle duygusal açlık yaşarlar. Kuru, sıkıntılı, cansız bir hale gelebilirler. Bu durumda, duygulu, şefkatli öneriler getirmek, bir şeyleri dile getirmek insanın içinden gelmeyebilir. Bu nedenle, eşlerden her biri, rutinlerinden sıkıntı duyduklarında öncelikle kendilerine bakmalıdırlar. Kendilerine verdikleri değeri artırmak, kendilerini daha iyi hissetmek için neler yapabileceklerini düşünmelidirler. Değiştirmeye kendilerinden başladıklarında, küçük adımlar attıklarında, kendilerini biraz daha iyi hissettiklerinde eşleriyle çok daha kolay konuşabileceklerdir. Çiftler, genellikle ilişkide yaşanan sorunlarda eşlerini suçlamak eğilimindedirler. Oysa kişiler kendi içlerinde yaşanan süreçleri ilişkiye yansıtmaktadırlar. Birlikte yaşanan bu ilişkiyi ancak birlikte konuşarak düzeltebilmektedirler. Dolayısıyla kişinin öncelikle kendini doyurması, iyi hissettirmesi, sorumluluk alması, onunla birlikte yürümesi ve eşine şefkatli bir şekilde yaklaşması çok daha iyi sonuçlar verecektir.