Altı aylıkken bebeklerin beyni yetişkinlerin beyninin %50’si kadardır. Bir bebeğin beyin boyutu bir yaşında üçe katlanır, iki yaşında da dörde katlanır ve üç yaşında da bir yetişkin beyninin yaklaşık %85’i kadar olur. Kafatasının büyümesi, büyüyen beyin boyutuna yanıt verir. Kafatası eklemlerde birleşip ‘’sütür’’ adını alan birçok kemikten oluşur. 5 tür sütür mevcuttur: metopik, sagittal, koronal, lambdoidal ve squamosal. Metopik sütür hariç kafatası sütürleri yetişkinliğe kadar kapanır. İlk olarak metopik sürür iki yaşında kapanır. Sagittal sütür onu 22 yaşında kapanarak izler. Onun ardan 26 yaşında kapanan lambdoidal sütür ve son olarak da 35-39 yaşları arasında kapanan squamosal sütür kapanır. Kraniosinostosiz, sütürler erken kapandığında ortaya çıkar. Bu durum genelde çocuklukta ortaya çıkar.

Neden olunan kozmetik şekil bozukluğunun yanında, özellikle anormal biçimdeki kafa, ruhsal gelişim de beynin büyümesinden etkilenir. Erken sütür kapanması, bebek beyninin büyümesi için yeterli alanın azalmasına neden olur. Ruhsal bozukluklar genelde kademeli olarak görülür ve bu yüzden de belirlenmesi çok zor olur. Bunlara ek olarak, geri dönülmesi mümkün olmaz. Ruhsal bozukluğun boyutunu artıran birden fazla sütürün kapanması da söz konusu olabilir.

Kraniosisnostosiz tedavisinin ilk adımı onun fark edilmesidir. Genelde bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eden aile bireyler olur. Bebekleri normalden daha fazla hassa olur veya uyku zorluğu çekerler. Bunlara ek olarak yüzlerinde bazı asimetri, özellikle de göz ve kafatasında ’’tuhaf bir görünüm’’ gözlemlenir. Bu anormallikler hemen bir pediatri uzmanının görülmesini gerekli kılar.

Bir çocuğun kraniosinostosiz  için muayene edilmesiyle, doktor sütürlerde bir hareketlenme olduğunu fark eder. Bu, kapanan sütür alanında hissedilen bir çıkıntıyla gözlemlenebilir. Doktor bazı yüz özelliklerinde anormallik/asimetri fark edebilir. Bütün bu özellikler doktorun hemen bir röntgen çektirmesini ve kafaya ait diğer radyolojik araştırmaları yapmasını gerektirir. Bu çalışma etkilenen sütür alanının boşluğunu ortaya çıkarır.

Plagiyosefali, kafanın asimetrik şekil almasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kraniosinostosizin bazen ‘sinotik plagiyosefali’’  olarak anılıp “pozisyonel plagiosefaliden” farklı bir durum olduğu bilinmelidir. Pozisyonel plagiyosefalli örneğin bebeğin kafasının üstüne düşmesi ya da rahimde aldığı pozisyon gibi dış güçler tarafından oluşan anormal kafa şeklidir. Kafatasının sürütleri plagiyosefali olan birçok bebekte normaldir. Kraniosinostosiz ameliyatla düzeltilebilirken plagiyosefali çocuğun sık sık tekrar pozisyonlandırılması ve belki de bir başlıkla tedavi edilebilir.

Kraniosisnostosiztedavisi için iki ana belirti vardır.

Aşağıdakilere neden olan işlevsel dokular:
  • Zeka bozukluğu
  • Beyin büyümesi bozukluğu
  • Görme sorunları
Aşağıdakilere neden olan kozmetik şekil bozukluğu:
  • Sosyal stigma
  • Zor sosyal etkileşimler
Kraniosinostosizin tedavisi ameliyattır. Bu tür bir ameliyat becerikli ve tecrübeli bir pediatrik anestezi uzmanı, kranyofasiyel plastik cerrah ve bir de pediatrik sinir cerrahı gerektirir. Kraniosisnostosiz tedavisinin amaçları:
İşlevsel amaçlar:
  • Normal beyin büyümesini sağlamak
  • Nörolojik bozuklukları azaltmak/önlemek
Kozmetik amaçlar:
  • Görünüşünü normal kılacak bir şekil ve boyut sağlamak ve çocuğun gelecekteki beyin büyümesine ortam sağlamak
Ameliyat için en iyi zamanlama henüz bilinmiyor; fakat genel kanı kafatasının bir yaşında ameliyat edilmesi yönündedir. Kraniosinostosiz genelde üç ay ile bir yaş arasında tedavi edilir. Erken yaşta ameliyat yapmanın avantajı kemiklerin daha yumuşak olması ve daha hızlı gelişip iyileşmesidir. Buna karşın, bir yaşına daha yakın bir ameliyat gelecekte daha az revizyon gerektirecektir. Neden mi? Kafatası boyutu çocuk üç aylıkken yetişkin boyutuna daha yakındır. Bu yüzden daha az aşırı düzeltmecilik ve nihayet daha iyi bir şekil olacaktır.