Gebelikte 36. haftadan itibaren, anne adayları nasıl doğum yapacaklarını merak etmeye başlarlar. Burada kafaları meşgul eden asıl soru, normal doğum yapıp yapamayacaklarıdır. Bu sorunun yanıtı yüzde 80 oranında olumludur. Yüzde 20 oranında ise, normal doğumun olamayabileceği şeklindedir. Günümüzde teknolojideki gelişkinlik düzeyi, yeni olanakların kapısını açmıştır. Bu nedenle eskiden hiçbir biçimde sezaryen nedeni olmayan kimi durumlar, artık sezaryen nedeni sayılabilmektedir. Dolayısıyla sezaryen doğum artık daha fazla uygulanmaktadır. Yine eskiden anne sağlığı ilk, bebek sağlığı ikinci planda iken, artık günümüzde anne ve bebek sağlığı eşit olarak ele alınmaktadır. Bu durum, bebek ölümlerinin azalmasında da önemli bir etkendir. Mutlaka sezaryen gerektiren durumlar ise, ilk olarak, bebeğin doğum kanalı içinde ilerlemesini engelleyici kimi faktörlerin var olmasıdır. Örneğin rahim kasılmaları iyi ve yeterli düzeyde değilse bebek doğum kanalı içinde ilerleyemeyecektir. Ya da bebek doğum kanalında ilerleyebilmek açısından çok iri ise, yine doğum mümkün olmayacaktır. Doğum kanalının dar ya da tıkalı olması da normal doğumu engelleyen, sezaryeni zorunlu kılan koşullardan biridir. Eğer özetle söylemek gerekirse, sezaryen doğumu gerekli kılan bebekle ilgili nedenler, bebeğin iri olması ya da yan durmasıdır. Rahimle ilgili sorunlar, rahmin kasılamaması ya da kasılmaya başlamış olduğu halde bunu iyi bir şekilde yapamıyor olmasıdır. Doğum kanalıyla ilgili nedenler ise, doğum kanalı girişindeki herhangi bir darlık ya da bu girişin kapalı olması, örneğin plasenta tarafından tıkanmış olmasıdır. Bir diğer neden ise çatı darlığıdır. Çatı darlığı, çatının girişinde, ortasında ve çıkışında olmak üzere üç şekilde görülür. Bu darlıkların her biri bir sezaryen doğum nedeni olabilir.

Op. Dr. Ali Osman KOYUNCUOĞLU

Ali bey benim sezaryen dikişler çok ağrıyor kasıgimda sanki yumruk gibi bir şişkinlik var acaba kansermiyim bilgilendirirseniz çok sdvinovem... devamı