Testis kanserinden sağ kalanların kanserle ilişkisi olmayan sebeplerle ölme riskleri genel popülasyondan biraz daha yüksek. Ulusal Kanser Enstitüsü Dergisinde yayımlanan yeni araştırmaya göre 1974’ten sonra kemoterapi görmüş erkekler özellikle yüksek risk taşıyor.

Her ne kadar testis kanseri olan erkeklerde hayatta kalma oranları büyük oranda iyileşmişse de bazı doktorlar testis kanseri tedavilerinin hastaların ikinci kanserler, kalp hastalığı ve kısırlık gibi diğer sağlık problemleri risklerinin artabildiğinden endişe duyuyor.

Norveç’teki Oslo Üniversitesi araştırmacıları teşhisten sonra en az bir yıl hayatta kalmış 38,907 testis kanseri hastasında kanserle ilişkisi olmayan ölüm riskini incelediler. Ortalama 10 yıllık takipten sonra 2,942 hasta kanserle ilişkisi olmayan sebeplerle öldü, genel popülasyondaki kanserle ilişkisi olmayan ölümlere göre yüzde 6’lık bir artış. 1975’te veya daha sonra kemoterapi ile tedavi edilmiş hastaların tüm kanserle ilişkisi olmayan sebepler, enfeksiyonlar, dolaşım hastalıkları ve solunum yolları hastalıklarından ölme riskleri daha yüksekti. 35 yaşından önce teşhis konan erkeklerin tedavi ne olursa olsun her türlü sebepten, enfeksiyondan ve dolaşım hastalıklarından ölüm riski de daha yüksekti.

Araştırmacılar, ‘testis kanserinin ve tedavilerinin ikincil komplikasyonlarının gerçekleşme sıklığını yeterli şekilde değerlendirmek için tedavi ve eşlik eden durumların ayrıntılı bilgilerini içeren testis kanseri hastalarının ilave uzun vadeli takip çalışmaları gerekli olacak… Bu arada klinisyenler ve hastalar testis kanserinden sağ kalanların uzun süreli tıbbi bakımı için yakın zamanda yayımlanmış stratejilerden haberdar olmalılar,’ diye yazıyorlar.