Yüz, çok çeşitli sorunlardan etkilenebilir. Herpes zoster (zona), herpes simpleks (basit uçuk), mantar (tinea) ve empetigo (özellikle ağız ve burun çevresinde görülen küçük cerahatli kabaracıklarla seyreden enfeksiyon) gibi enfeksiyonların da aralarında bulunduğu hastalıklar, yüzü etkileyebilir. Egzama ve sedef hastalığı (psoriazis) gibi deri enfeksiyonları (dermatitis) da meydana gelebilir. Özellikle ergenlik döneminde akneye (sivilce) rastlanabilir; akne, göze hoş görünmeyen izler kalmasına yol açabilir. Yassı epitel karsinomu, basal tabaka hücreleri kanseri ve melanom (deriye rengini veren hücrelerden gelişen kötü huylu cilt kanseri) gibi cilt kanserleri, genellikle yüzde görülür. Birçok yaygın hastalık, yüzü etkiler. Graves hastalığı, tiroid bezi tembelliği, Cushing hastalığı ya da akromegali (devrik) gibi hormon sistemi hastalıkları da yüzün yumuşak dokularını ya da kemiklerini değiştirerek yüzü etkileyebilir. Kas devinimleri ile yüz ifadeleri, myastenia graves, Parkinson hastalığı ve Bell felci gibi nörolojik hastalıklardan etkilenebilir. Verem, cüzam ve bağ dokusu iltihabı (sellülit) gibi enfeksiyonlar, yüz dokularıyla organlarına zarar verebilir.
Çeşitli koşullar, yüzde ağrıya neden olabilir. Çene eklemi (şakak-altçene kemikleri eklemi) enfeksiyonu, çenede ya da çene çevresinde ağrıya yol açabilir. Bir diş çevresindeki enfeksiyon, yüzün bir tarafında zonklayan ağrıya neden olur; bu ağrı, geceleri, yemek yerken ya da belirli bir dişe dokunulduğunda daha da kötüleşir. Sinüs enfeksiyonu (sinüzit) gözler ve çene kemikleri çevresinde ağrı veya duyarlılığa neden olur ve baş öne doğru eğildiğinde ağrı artar. Bu ağrı, genellikle kısa bir süre önce geçirilen soğuk algınlığından ya da solunum yollarıyla ilgili alerjik bir durumdan sonra ortaya çıkar. Migren, gerginlik ya da stres, menenjit veya yüksek tansiyon (hipertansiyon) da baş ağrısına neden olabilir. Zona da şiddetli yüz ağrısına yol açabilir.
Yüz kemiklerinde kırık oldukça yaygın görülür; bu tür kırıklara genellikle spor etkinlikleri sırasında meydana gelen yaralanmalar ya da yüze gelen bir darbe neden olur. Kırılmaların en çok meydana geldiği yüz kemikleri, yanak kemikleri, göz çukurlarını oluşturan kemikler ve burun kemiği olarak sıralayabiliriz. Yaralanan bölgede şiddetli ağrı, şişme, kırık çevresindeki yumuşak dokuda çürük (morarmış göz de dahil olmak üzere) ve kırık kemiklerin birbirinden tamamen ayrılmış olması durumunda da biçim bozukluğu görülür. Kırık, altı hafta içinde kendiliğinden iyileştiği için genellikle herhangi bir tedaviye gereksinim duyulmaz. Kemiklerin yerini değiştirmesi durumunda kırık kemikleri yeniden birleştirmek ve normal yüz hatlarını yeniden biçimlendirmek için cerrahi girişim gerekebilir. Yüz kemikleri kırıkları, genellikle koruyucu maskeler giyilerek ve temas sporları sırasında başlık takılarak önlenebilir.
Yüz derisinde, özellikle erkeklerde sayısız kıl vardır. Folikül iltihabı (salgı bezi iltihabı) ya da stafilokok bakterilerinin yol açtığı kıl folikülleri iltihabı (sakal döküntüsü olarak da bilinir) oldukça yaygındır. Kırmızımsı halkaların çevrelediği karakteristik sarı-beyaz kabarcıklar (püstül) sakal bölgelerinde ortaya çıkar. Bu durum, sıcak ve nemli ortamlardan kaçınarak, etkilenen bölgelerde anti bakteriyel bir krem kullanarak ve enfeksiyonun şiddetli olması durumunda da ağızdan antibiyotik alarak tedavi edilebilir.
Sigara İçenlerdeki Kırışıklıklar Amfizemin Habercisi
Doç. Dr. Nalan KAYRAK
ben 27 yaşındayım bende demiyelizan polinöropati hastalığı var. ama neden kaynaklandığı bulunamadı.acaba yüzde kaç rapor alabilirim tahminen... devamı
Güneş Düşmanınız Değil, Dostunuz Olsun
Kontakt Dermatit
Sağlıklı Ve Yumuşak Cilt İçin Gıdalar
Cilt Kanserinden Korunmaya İlişkin 5 Efsane
Berberler Cilt Kanserini Fark Edebilir