Nedir

Akciğerler, göğüs kafesinin (toraks) her iki tarafında bulunan süngerimsi, hava dolu bir çift organdır. Trakea (nefes borusu) alınan havayı bronş denilen boru şeklindeki dalları aracılığıyla akciğerlere yönlendirir. Bronşlar daha sonra daha küçük dallara (bronşiyoller) ayrılır, son olarak mikroskopik hale gelir. Bronşiyoller en sonunda alveol denilen mikroskobik hava kesecikleri kümeleri olarak son bulur. Alveollerde havadan alınan oksijen kanda emilir. Metabolizmanın atık bir maddesi olan karbondioksit kandan alveole yolculuk eder ve burada verilir. Alveoller arasında ince bir hücre tabakası vardır; buna interstisyum denir ve alveolleri desteklemeye yardımcı olan kan damarlarını ve hücreleri içerir.

Akciğerler plevra denilen ince bir doku tabakasıyla kaplıdır. Aynı çeşit ince doku göğüs boşluğunun içini de kaplar, buna da plevra denir. Her nefesle genişleyip kasıldıkça akciğerlerin pürüzsüz şekilde kaymasını sağlamak için ince bir tabaka sıvı, kayganlaştırıcı olarak hareket eder.

Rahatsızlıklar

  • Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH): Akciğerlerdeki hasar, nefes vermede güçlük ile sonuçlanarak nefes darlığını sebep olur. Sigara içmek şimdilik KOAH’ın en yaygın sebebidir.
  • Amfizem: Genellikle sigara kullanımının neden olduğu bir KOAH biçimi. Akciğerlerin hava kesecikleri (alveoller) arasındaki kırılgan duvarlar hasara uğrar, akciğerlerde hava sıkışır ve nefes alıp vermek zorlaşır.
  • Kronik bronşit: Tekrarlayan, sık üretici öksürük epizotları, sebebi genellikle sigara içmektir. Bu KOAH biçiminde de nefes alıp vermek zorlaşır.
  • Zatürre: Bir veya her iki akciğerde enfeksiyon. Bakteriler, özellikle streptococcus pneumoniae, en yaygın sebeptir.
  • Astım: Akciğerlerin havayolları (bronşlar) yangılanır ve kasılabilir, nefes darlığına ve hırıltıya neden olabilir. Alerjiler, viral enfeksiyonlar veya hava kirliliği çoğunlukla astım belirtilerini tetikler.
  • Akut bronşit: Akciğerlerin hava yollarında (bronşlar) genellikle bir virüsün neden olduğu enfeksiyon. Öksürük akut bronşitin ana belirtisidir.
  • Pulmoner fibroz: İnterstisyel akciğer hastalığının bir biçimi. İnterstisyum (hava kesecikleri arasındaki duvarlar) akciğerleri sertleştirip nefes darlığına neden olarak skarlaşır.
  • Sarkoidoz: Ufak yangı bölgeleri vücuttaki bütün organları etkileyebilir, çoğu zaman akciğerler dahildir. Semptomlar genellikle hafiftir; sarkoidoz genellikle başka sebeplerle röntgen çekildiğinde bulunur.
  • Obezite hipoventilasyon sendromu: Aşırı kilo nefes alıp verilen göğüs kafesinin genişlemesini zorlaştırabilir. Bu uzun süreli solunum sorunlarına yol açabilir.
  • Plevral efüzyon: Normalde olarak ufak olan akciğerler ve göğüs kafesinin içi arasındaki alanda (plevral alan) sıvı birikebilir. Büyükse plevral efüzyon solunum sorunlarına neden olabilir.
  • Plörezi: Çoğunlukla nefes alırken ağrıya neden olan akciğer zarının (plevra) yangısı. Otoimmün durumlar, enfeksiyonlar veya pulmoner embolizm plöreziye yol açabilir.
  • Lenfanjiyoleiomatoz (LAM): Akciğerlerde kistlerin oluştuğu ve amfizeme benzer solunum sorunlarına neden olan nadir bir durumdur. LAM neredeyse yalnızca çocuk doğurma yaşındaki kadınlarda olur.
  • Kistik fibroz: Balgamın havayollarında kolayca temizlenmediği genetik bir durum. Aşırı balgam tekrarlayan bronşit epizotlarına ve yaşam boyu zatürreye neden olur.
  • İnterstisyel akciğer hastalığı: İnterstisyumun (hava kesecikleri arasındaki zar) hastalandığı durumların toplamı. Süreç durdurulamazsa sonunda interstisyumun fibrozu (skarlaşma) gerçekleşebilir.
  • Akciğer kanseri: Kanser akciğerin hemen her kısmını etkileyebilir. Çoğu akciğer kanserine sigara içmek neden olur.
  • Tüberküloz: Mycobacterium tuberculosis bakterilerinin neden olduğu yavaş ilerleyen zatürre. Kronik öksürük, ateş, kilo kaybı ve gece terlemeleri tüberkülozun yaygın belirtileridir.
  • Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS): Ciddi bir hastalık sebebiyle akciğerlerin şiddetli, ani yaralanması. Mekanik ventilasyonla yaşam desteği genellikle akciğerler iyileşene kadar hayatta kalmak için gereklidir.
  • Koksidiyodomikosis: Amerika’nın güney batısında toprakta bulunan bir mantar olan Coccidioides’in neden olduğu akciğer yangısı. Çoğu insan hiçbir belirti yaşamaz veya grip benzeri bir hastalıkla tamamen iyileşir.
  • Histoplazmoz: Doğu ve Orta Amerika’da toprakta bulunan bir mantar olan Histoplasma zapsulatum’un nefes yoluyla alınmasının neden olduğu enfeksiyon. Çoğu Histoplasma zatürreleri hafiftir, yalnız kısa süreli öksürüğe ve grip benzeri belirtilere neden olur.
  • Hipersensivite pnömonisi (alerjik alveolit): Solunan toz akciğerlerde alerjik reaksiyona neden olur. Genellikle bu çiftçilere ve kurutulmuş, tozu bitki materyalleriyle çalışan diğerlerine olur.
  • Grip: Bir veya daha fazla grip virüsünün enfeksiyonu bir hafta veya daha uzun süren ateşli vücut ağrılarına ve öksürüğe neden olur. Grip özellikle tıbbi sorunları olan yaşlı insanlarda yaşamı tehdit eden zatürreye ilerleyebilir.
  • Mezotelyoma: En yaygın akciğerler olmak üzere vücudun çeşitli organlarını kaplayan hücrelerden oluşan nadir bir kanser biçimi. Mezotelyoma asbeste maruz kaldıktan yıllar sonra ortaya çıkmaya meyillidir.
  • Boğmaca: Bordetella pertussis’in neden olduğu havayollarının (bronşlar) yüksek derecede bulaşıcı enfeksiyonudur ve ısrarcı öksürüğe neden olur. Boğmacayı önlemek için ergenlere ve yetişkinlere takviye aşı tavsiye edilir.
  • Pulmoner hipertansiyon: Birçok durum kalpten akciğerlere giden arterlerde yüksek kan basıncına yol açabilir. Herhangi bir sebep tespit edilemezse duruma idiyopatik pulmoner arteryal hipertansiyon denir.
  • Pulmoner embolizm: Bir kan pıhtısı (genellikle bacaktaki bir damardan) kopabilir ve kalbe yolculuk edebilir, kalp pıhtıyı (embolus) akciğerlere pompalar. Ani nefes darlığı pulmoner embolizmin en yaygın belirtisidir.
  • Şiddetli akut solunum sendromu (SARS): İlk defa 2002 yılında Asya’da keşfedilen bir virüsün neden olduğu şiddetli bir zatürre.
  • Pnömotoraks: Göğüs kafesinde hava; akciğerlerin etrafındaki bölgeye (plevral alan) hava anormal bir şekilde girdiğinde gerçekleşir. Pnömotoraksa yaralanma neden olabilir veya spontan gerçekleşebilir.

Testler

  • Göğüs röntgeni: Röntgen akciğer sorunları için en yaygın ilk testtir. Göğüs kafesinde hava veya sıvıyı, akciğerlerde sıvıyı, zatürreyi, kitleleri, yabancı cisimleri ve diğer sorunları tespit edebilir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT taraması): BT, akciğerlerin ve yakındaki yapıların ayrıntılı resimlerini elde etmek için X ışınlarını ve bilgisayarı kullanır.
  • Pulmoner fonksiyon testleri (PFT’ler): Akciğerlerin ne kadar iyi çalıştığını değerlendirmek için bir dizi test. Akciğer kapasitesi, güçlü nefes verme yeteneği ve akciğerlerle kan arasında havayı nakledebilme yeteneği genellikle test edilir.
  • Spirometri: PFT’lerin bir kısmı ne kadar hızlı ve fazla nefes verebildiğinizi ölçer.
  • Balgam kültürü: Akciğerlerden öksürülen balgamın kültürleri bazen zatürre veya bronşitten sorumlu organizmaları tespit edebilir.
  • Balgam sitolojisi: Anormal hücreler için mikroskobun altında balgamın incelenmesi akciğer kanserinin ve diğer durumların teşhisine yardımcı olabilir.
  • Akciğer biyopsisi: Bronkospkopi veya ameliyatla akciğerlerden küçük bir doku parçası alınır. Biyopsili dokunun mikroskop altında incelenmesi akciğer rahatsızlıklarının teşhisine yardımcı olabilir.
  • Esnek bronkoskopi: Burundan veya ağızdan havayollarına (bronşlar) bir endoskop (ucunda ışıklı bir kamera olan esnek bir tüp) geçirilir. Doktor bronkoskopi sırasında kültür için biyopsiler veya numuneler alabilir.
  • Sert bronkospkopi: Ağızdan akciğerlerin hava yollarına sert metal bir tüp sokulur. Sert bronkoskopi çoğunlukla esnek bronkoskopiden daha etkilidir ama genel (tam) anesteziyi gerektirir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (EMAR taraması): EMAR tarayıcı göğüs kafesinin içindeki yapıların yüksek çözünürlüklü görüntülerini oluşturmak için manyetik alan içinde radyo dalgalarını kullanır.

Tedavi

  • Torakotomi: Göğüs kafesine (toraks) giren bir ameliyat. Torakotomi bazı ciddi akciğer rahatsızlıklarını tedavi etmek veya akciğer biyopsisi almak için yapılabilir.
  • Video yardımlı toraskopik ameliyat (VATS): Endoskobun (ucunda kamera olan esnek tüp) kullanıldığı daha az invaziv göğüs kafesi ameliyatı. VATS çeşitli akciğer durumlarını tedavi veya teşhis için kullanılabilir.
  • Göğüs tüpü (torakostomi): Göğüs kafesindeki bir kesiden bir tüp takılarak akciğerlerin etrafından sıvı veya hava boşaltılır.
  • Plörosentez: Göğüs boşluğuna bir iğne yerleştirilir ve akciğerlerin etrafındaki sıvı boşaltılır. Sebebi belirlemek için genellikle numune incelenir.
  • Antibiyotikler: Bakterileri öldüren ilaçlar birçok zatürre vakasını tedavi etmek için kullanılır. Antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir.
  • Antiviral ilaçlar: Grip belirtiler başladıktan hemen sonra kullanıldıklarında antiviral ilaçlar gribin şiddetini azaltabilir. Antiviral ilaçlar viral bronşite karşı etkili değildir.
  • Bronkodilatörler: Nefes yoluyla alınan ilaçlar hava yollarının (bronşlar) genişlemesine yardımcı olabilir. Bu, astımlı veya KOAH’lı insanlarda hırıltıyı ve nefes darlığını azaltabilir.
  • Kortikosteroidler: Nefes yoluyla veya ağızdan alınan steroidler astım veya KOAH’ta yangıyı azaltabilir ve belirtileri iyileştirebilir. Steroidler ayrıca yangılanmanın sebep olduğu daha az yaygın akciğer rahatsızlıklarını tedavide de kullanılabilir.
  • Mekanik ventilasyon: Şiddetli akciğer hastalığı atakları olan insanların nefes alıp vermeye yardımcı olmak için ventilatör denilen bir makineye ihtiyacı olabilir. Ventilatör ağızdan veya boğazdan sokulan bir tüple hava pompalar.
  • Sürekli pozitif havayolu basıncı (CPAP): Bir maskeyle makine tarafından uygulanan hava basıncı hava yollarını açık tutar. Uyku apnesini tedavi etmek için gece kullanılır ama KOAH’lı bazı insanlar için de faydalıdır.
  • Akciğer nakli: Hastalanmış akciğerlerin cerrahi yoldan alınması ve organ bağışçısının akciğerleri ile değiştirilmesi. Şiddetli KOAH, pulmoner hipertansiyon ve pulmoner fibroz bazen akciğer nakli ile tedavi edilir.
  • Akciğer rezeksiyonu: Akciğerin hastalıklı kısmı ameliyatla alınır. En sık olarak akciğer rezeksiyonu akciğer kanserini tedavide kullanılır.
  • Vazodilatörler: Pulmoner hipertansiyonun bazı biçimlerine sahip olan insanlar akciğerlerindeki basıncın düşürülmesi için uzun süreli ilaçlara ihtiyaç duyabilirler. Sık sık bunların damarlara sürekli infüzyonla alınması gerekir.
  • Kemoterapi ve radyasyon terapisi: Akciğer kanseri çoğunlukla ameliyatla iyileştirilemez. Kemoterapi ve radyasyon tedavisi belirtilerin iyileştirilmesine ve bazen akciğer kanseriyle yaşamı uzatmaya yardımcı olabilir.

Prof. Dr. Serap UYSAL

Merhaba hocam ,3.5 yaşında oğlum var.son beş gündür bir dakikada yaklaşık olarak 1 ile 5 arasında sürekli esniyor.Kulak burun boğaza gittik sorun yok ... devamı