Prof. Dr. Özkan, düzenlediği basın toplantısında, organ naklinde güzel gelişmeler yaşandığını, Hacettepe Üniversitesinde çift kol ve çift bacak nakli yapılan Şevket Çavdar'ın ölümünün ise herkesi üzdüğünü söyledi. Cerrahi de böyle bir riskin her zaman olduğunu, aynı sonuçla kendilerinin de karşılaşabileceğini vurgulayan Özkan, ''Olumsuz algılanmaması gereken bir durum. Bizim ve arkadaşlarımızın da katkılarıyla inanılmaz şekilde organ naklinde farkındalık yarattık. Burada önemli olan yüz ya da kol değil, organ nakli'' diye konuştu.
Bu haberlerin organ bağışlarına etkisini görmek için son iki günde merkeze yapılan bağışlarla ilgili bilgi istediğini anlatan Özkan, şunları söyledi:
''Geçen yıl organlarını bağışlamak için Akdeniz Üniversitesine başvuran gönüllü sayısı ayda ortalama 20 kişiydi. Geçen ay bu sayının 100'e yükseldiğini gördük. Bugün ise 'Tüm bedenimi bağışlıyorum' diyen insan sayısı 5. Bu çok önemli bir rakam. Bu kadar olumsuz haber çıkmasına rağmen ki biraz abartıldığını düşünüyorum, tabii ki bir can kaybının olması herkesi üzüyor en çok da aileyi üzmüştür. Bu olumsuz haberlere rağmen ülkemizde organ nakli farkındalığı yaratılmış durumda. Herkes biliyor ki organ nakli bir gün kendilerine gerekebilir. Bu hafta itibariyle aldığımız ortalama geçen aydan düşük değil. Son iki gündür merkezimize başvuran bağışçı sayısı bu ay ortalamasının geçen aydan fazla olacağını gösteriyor. Sadece bugün merkezimize başvuran 5 kişi. Bunlar çok önemli ki bu hızla gelirse aylık 150 eder. Bu da organ naklinde farkındalık yaratıldığını, insanların inancının devam ettiğin gösteriyor.''
Kendisinin de Hacettepe Üniversitesinde okuduğunu ve 6,5 yıl asistanlık yaptığını anlatan Özkan, yıllardır o ekiple görüştüğünü ifade etti.
Bir burun ameliyatında bile hastanın başına çok şey gelebildiğine dikkati çeken Özkan, doktor için de en kötü duygunun hastasını kaybetmek olduğunu vurguladı. Hacettepe Üniversitesi ekibinin elinden geleni yaptığını belirten Özkan, ''Bir hastanın ölmesi çok önemli ama her şeyin sonu değil. Kalp nakli yapılan ilk hasta da öldü ama yapan kişi hala anılıyor. Onun sayesinde binlerce kişi hayat buldu'' ifadesini kullandı.
Türkiye'de organ naklinin kurallarının 1980'li yılların ortalarından sonra kurulduğunu ve o sistemin gelişerek devam ettiğini dile getiren Özkan, bir organın nereye, nasıl, hangi kurallar altında verileceğinin kesin olarak belirli olduğunu kaydetti. Özkan, ''Hiçbir organ en yüksek mevkideki insan bile olsa puanlama dışında bir merkeze verilmez. Kurallarda bir sapma olursa onun da değerlendirmeleri bellidir,'' dedi.
Hasta yaşıyor olsaydı dünyanın Hacettepe Üniversitesindeki ekibi alkışlıyor olacağına işaret eden Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O merkezin de en az bizim kadar değerli olduğuna ve bundan sonra bu tür nakilleri çok daha başarılı yapacaklarına inanıyorum. Bu benim için de çok önemli, çünkü böyle bir şeyi başlatan bir kişi için kendi dışında da birilerinin başarılı olması beni en az onlar kadar mutlu eder.''
''Bugün Eminim Onlar Da Yapmaz''
Prof. Dr. Özkan, toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Özkan, ''Siz olsaydınız aynı ameliyatı yapar mıydınız'' sorusu üzerine, ''Bunu şu aşamada söylemek çok kolay. Bu aşamada 'Yaparım, yapmam' demek doğru değil. Bugün eminim onlar da yapmaz. Ama bir iki ay sonra daha farklı değerlendirme yapılabilir'' karşılığını verdi.
Böyle ikinci bir vaka yaşamamak için bundan sonra daha temkinli olunacağını belirten Özkan, organ nakline ihtiyaç olduğunu ve Türkiye'de acil organ bekleyen 20 bin kişi bulunduğunu kaydetti.
Dünyada uzuv nakillerinin terk edildiğine yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine Özkan, şöyle konuştu:
''Dünyada uzuv nakilleri terk edilmiyor, hızla artıyor. Uzuv naklinin tarihçesi 14 yıl öncesine gider. Bunlar bilinmeden yapılan haberler. Bacak nakli zaten 2 yıldır gündemde. 2 yıl önce kimse yapalım demezdi. Ama bundan sonra denilecek. Bu tecrübelerden ders almak önemli.''
Özkan, bir soru üzerine, son bir haftada yaşananların şevklerini kırmadığını bildirdi. Doğru olduğuna inanılan her şeyin devam edeceğini belirten Ömer Özkan, ''Çünkü bu ülkenin organ nakliyle ilgili sistemi çok iyi kurulmuş durumda,'' diye konuştu.
Prof. Dr. Ömer Özkan, yüz nakli yaptıkları Uğur Acar'ın durumunun çok iyi olduğunu ve taburcu olabilecek hale geldiğini, çift kol nakli yapılan Atilla Kavdır'ın ise fizik tedaviye başladığını sözlerine ekledi.
Ailevi Akdeniz Ateşi nin görüldüğü bölgeler
Op. Dr. Sinan GÖKER
Hacettepe üniversitesinde şaşılıktan dolayı ameliyat olmuştum 1994 yılında, sonra 12 13 yaşlarında fark ettim bunu bi çok doktora gittim ambliyopi teş... devamı
Kök Hücre Nakillerde Başarı Oranını Artıracak
Organ Nakli Ve Türkiye Gerçeği Raporu
Akdeniz Ve Hacettepe Üniversitelerindeki Nakiller
Yüksek Tansiyonun Nedeni Virüs Mü?
Yüz Naklinde Literatüre Geçecek Ayrıntılar