Nörolojik olan veya olmayan her hastalıkta olduğu gibi, beyin felcinde de bir sınıflandırma vardır. Bu sınıflandırmanın çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle, sorunun altta yatan nedeninin şiddetini, bununla mücadele etme yeteneğini, tedavide başvurulacak uygulamaları ve alınacak tedbirlerin ölçüsünü ve yoğunluğunu belirlemek için gereklidir. İkinci olarak, ileride ortaya çıkabilecek olan kalıcı nörolojik sekel denilen bulguların derecelerinin ne olabileceğini öngörebilmek, tahmin edebilmek açısından sınıflandırma son derece önemlidir.

Beyin felcinin en sık rastlanan tipi, spastik olarak nitelenen ve vücutta sertlik olarak bilinen türüdür. Bu beyin felci geçiren çocukların yüzde 80’inde görülür. Serebral palside hareket sistemi zedelenir. Bu zedelenme kaslarda direnç artışına, amaçlı hareketlerin yapılamamasına, vücudun belli bölgelerinin kasılmadan sonra gevşeyememesine neden olur. Bu yüzden sertlik, kol, bacak ya da vücudun tamamını ilgilendiren bir şekilde ortaya çıkabilir.

VİDEO: DR. BELGİN ERDOĞAN "BEBEKLERİN DOKTOR KONTROLLERİ"

Spastiside denilen beyin felci tipi budur. Beyin felcinin bir diğer tipi de, yine amaçlı hareket yapamamak eşliğinde, genel bir gevşeklik ve güçsüzlük hali biçiminde görülür. Bu gruba da hipotonik tip denilir. Hipotonik serebral palsi tipi daha az görülen bir rahatsızlıktır. Üçüncü grup beyin felcinde ise, hem sertlik hem gevşeklik bir arada görülebilir. Ama en önemli özelliği, hareketlerindeki amaçsızlıktır. Çocukta kasılma, bükülme, kıvrılma türü hareketler gözlenir. Bu tip tıpta distoni atetoz olarak nitelendirilir.