Sosyal Paylaşım Siteleri

MySpace, Facebook ve Twitter ergenlerin arkadaşlarıyla iletişim kurmasını sağlayabilir. Ama onları tehdit ve daha kötülerine de maruz bırakabilir. İşte çocuğunuzu internet ortamında nasıl koruyacağınıza dair öneriler.

Facebook ve MySpace gibi sosyal ağ siteleri gençler arasında inanılmaz ölçüde popüler. Son araştırmalar ergenlerin %71’inin, (bu sitelerin hiçbirine 13 yaşından küçükler kabul edilmese de) 11 ve 12 yaşındaki çocukların %34’ünün bir sosyal paylaşım sitesinde profili olduğunu bildiriyor. Maalesef en zeki çocuklar bile bu sitelerde dalgınca hatalar yapabiliyor, kendilerini sadece kötü ve garip tiplere değil tehdit, kimlik hırsızlığı ve okulda, daha sonra iş hayatında potansiyel açıdan olumsuz diğer sonuçlara maruz bırakabiliyorlar.

Çocuğunuza sosyal paylaşım sitelerini tamamen yasaklamak cazip gelse de onunla birlikte akıllı kararlar vermek daha iyi bir yöntemdir. Bir sosyal paylaşım sitesine üye olmanız veya internetten fazla anlamasanız bile çocuğunuzun şu beş yaygın hatayı yapmasını önleyebilirsiniz:

Kişisel bilgi yayınlamak

1. Hata: Tüm internete kişisel bilgi yayınlamak.

Sosyal güvenlik siteleri çocukların arkadaşlarıyla mesajlaşabileceği ve iletişim kurabileceği güvenli bir ortam sağlayabilir. Ama çocuğunuzun profili sadece güvenilir arkadaşlarının görebileceği şekilde düzenlenmemişse paylaştığı her şeyin çevrimiçi olan herkes tarafından görülebilmesi mümkün.

İki internet devi, Facebook ve MySpace son yıllarda güvenlik ayarlarını geliştirerek kullanıcılara kimin neyi göreceğine dair daha iyi araçlar sunuyorlar. Örneğin, 18 yaş ve altında profil hazırlayanlar için, yaşları hakkında dürüst oldukları varsayılarak, başlangıçta epey sıkı güvenlik ayarları veriliyor. Ama (anne babalar şöyle dursun) birçok ergen, kendilerini mümkün olduğunca güvende tutmak için nasıl ince ayarlar yapacaklarını bilmez.

Çocuğunuzun çevrimiçi bir profili varsa herkese açık olup olmadığını Google’da veya Facebook, MySpace gibi sitelerin kendinde adını aratabilirsiniz. Bunu yapmak için üye olmanız gerekmez.

Öneri: Çocuğunuz Twitter kullanıyorsa da devreye girin. Bu sitede kullanıcılar tweet denilen küçük güncellemeler paylaşırlar. Birçok çocuk tamamen herkese açık olduğunu fark etmez. Sitenin ayarlarından paylaşımı kısıtlamasını sağlayabilirsiniz.

Şifreleri paylaşmak

2. Hata: Şifreleri paylaşmak.

Ergenlerin, bazen akran baskısı bazen de kullanışlılıktan dolayı şifrelerini paylaşması oldukça yaygın. Ama bu bir kere oldu mu arkadaşı, ister şaka yapmak veya profil tanımını değiştirmek isterse de daha kötü amaçlar için çocuğunuz adına çevrimiçi olabilir.

Çocuğunuzla şifresini sizden başka hiç kimseyle, hiçbir şart altında paylaşmamasının öneminden bahsedin. Sonra sayfalarını başkasının kurcalayıp kurcalamadığına dair ipuçları arayın. Kuralları çiğnerse sonuçları olacağını ona bildirin.

Öneri: Uzmanlar çocuğunuzu internet dışında cezalandırmanızı öneriyorlar. Mesela arkadaşının doğum gününe gitmesine izin vermemek. Hesabını kapattırırsanız başka bir isimle yeni bir hesap alabilir. Çocuğunuza birinin kolayca tahmin edemeyeceği bir şifre belirlemesinin ne kadar önemli olduğunu anlatın; bu onun çevrimiçi güvenliğini sağlamanın esas adımı.

Yabancılarla arkadaş olmak

3. Hata: Yabancılarla arkadaş olmak.

Çocuğunuzun güvenlik ayarları ne kadar sıkı olursa olsun tanımadığı insanları listesine kendi isteğiyle ekliyorsa hiç fark etmez. Ergenler Facebook ve MySpace’te arkadaş sayılarını artırmaya genelde can atarlar.

Çoğu anne baba “internetteki yabancı”nın “cinsel tacizci” olduğundan endişe eder. Bu tabii ki ciddi ve çok duyurulan bir endişe. Sosyal paylaşım devleri de bunun gittikçe arttığını belirtiyor. Ama çocuğunuzu kimlik hırsızlığının yanı sıra istenmeyen satış ve hizmet tekliflerine de maruz bırakabilir.

Çocuğunuz sosyal bir ağda yeni takılmaya başlıyorsa bütün arkadaşlık tekliflerini sizin onaylamanız gerektiğine dair kural getirin. Arkadaşları da çocuğunuzun şahsen tanıdığı kişiler olmalı. Sonra ara sıra arkadaş listesini inceleyin ve alakasız görünen biri varsa kim olduğunu sorun.

Öneri: Deneyimli sosyal ağ kullanıcılarının bile bağlantılarını düzenli olarak gözden geçirdiklerini hatırlatın. Bu yaşta ilişkiler çok değişir. Geçen sömestrın en iyi arkadaşı bu sömestrın düşmanı olabilir ve çocuğunuz bazı arkadaşlarının kişisel bilgilerini görüntülemesini engellemek isteyebilir.

İçlerini dökmek

4. Hata: İçlerini dökmek.

Çocuğunuz okulun duvarlarına kime aşık olduğunu, geçen haftaki matematik sınavının ne kadar kötü geçtiğini veya amcasının alkol sorunu hakkında ne düşündüğünü yazmayacaktır. Ama aslında açılıp kişisel yaşamlarını internete döktüklerinde yaptıkları tam da bu.

Oldukça kişisel bilgiler paylaşıldığında sosyal paylaşım siteleri olağan ergen sorunlarını yüze, bine katlayabilir. Küçücük bir mevzu büyük bir mesele halini alabilir.

Çocuğunuza, internette aşırı paylaşımın onu tehdit, alay ve dışlanmaya maruz bırakabileceğini anlatın. Bu, birçok çocuğun duymak isteyeceği türden bir mesajdır.

Geleceklerini unutmak

5. Hata: Geleceklerini unutmak.

Ergenler sosyal paylaşım sitelerindeki sayfalara en maceralarından fotoğraflar veya iletiler koyarlar. MySpace’te 18 yaşındaki kullanıcıların %54’ü cinsel etkinlik veya madde kullanımı gibi davranışlar hakkında bir şeyler paylaşıyor. Ama çoğu çocuk bu kaçamakların ileride üniversite başvurularında ve iş aramalarında zarar verebileceğini fark etmiyor.

Risklerine rağmen, araştırmalar gösteriyor ki ergenlerin %49’u internette paylaştıkları şeylerin geleceklerini olumsuz yönde etkilemesini umursamıyor. Bazıları profil ayarlarını özelde tutarak kendilerini korumaya çalışabilir ama en iyi koruma yöntemi, suçlayıcı hiçbir şeyi daha en baştan paylaşmamaktır. İnternet asla unutmaz.

Çocuklarınızla uyarıcı hikayeler paylaşarak onların böyle sorunlardan kaçınmasına yardım edin ve bunun başlarına geleceğini hiç düşünüp düşünmediklerini sorun. Ama neler olup bittiğini görmek için bunu onların ve arkadaşlarının sayfalarını kontrol ederek destekleyin.

Seks içerikli mesajlaşmalar

Seks içerikli mesajlaşmalara vurgun

Sosyal ağlar anne babalara yeterince endişe vermiyormuş gibi, yeni bir endişe de şu: cinsel içerikli mesajlaşma. Burada çocuklar mobil cihazlardan kendilerinin cinsel içerikli fotoğraflarını çekip arkadaşlarına yollar. Çocuklar için bu yanlış bir şamata olabilir ama sert sonuçları olabilir. Birçok ergen kendi çektikleri veya başkalarına gönderdikleri fotoğraflara bağlı olarak çocuk pornografisi suçlarıyla karşı karşıya kalmıştır. O yüzden cinsel içerikli mesajlaşmanın yapabilecekleri en kötü şeylerden biri olduğu hakkında çocuklarınızla muhakkak konuşun.

Prof. Dr. Kemal ARIKAN

Doktor bey iyi günler ben 4 ay once televizyonda haberlerde şizofreni hastasi gordum ogunden beri aklimdan çikmiyo bide internetten baktim şizofrenile... devamı