A.B.D’de 50 milyon kişi kronik ağrı, 25 milyon kişi ise akut ağrılar yaşamaktadır. Buradan ağrının son derece yaygın bir problem olduğu anlaşılabilir. Bel ağrısı, artrit, kemik ve eklem ağrıları, fibromiyalji, kas ağrısı en sık görülen türleridir. Reçeteli ve reçetesiz ilaçlar ağrıyı tedavi edebilir ancak bazı kişilerde negatif yan etkilere sebep olabilmektedir. Bunların yerine geçmese de bazı doğal bitkiler ağrı tedavisinde yardımcı olabilir.

Binlerce yıldır insanlar bitkileri ilaç olarak kullanmaktadır. Bitkilerin bilinen en eski medikal kullanımı 4500 yıl önce Çin’dedir. Yunanlar, Romalılar, Aztekler, Hindular ve Mısırlılar tarih boyunca bitkileri ilaç olarak kullanmıştır. 19. yüzyılda bilim adamları bitkilerden aktif maddeleri elde etmeye ve bunlardan reçeteli ilaçlar yapmaya başladılar. 1839’da salisilik asit keşfedildi. Bu madde bazı bitkilerde bulunan ağrıyı azaltan bir bileşendir ve bugün aspirinde bulunan aktif maddedir.

Ağrı azaltıcı bitkiler vücutta farklı etkilere sebep olur. Bazıları doğrudan sinirlerin ağrı reseptörlerine etki ederler, bu sayede ağrının hissedilmesini azaltırlar. Diğer bitkiler enflamasyonu azaltarak ağrıyı giderebilir. Bazı bitkiler ise hasarlı doku ve kemikleri tamir edip artrit gibi dejeneratif hastalıklarda faydalı olurlar.

Kapsaisin kırmızı biberde bulunan aktif bileşendir ve ağrı hissini azaltır. Özellikle artrit ağrısı ve nöropati için faydalıdır. Şeytan pençesi bel ve boyun ağrısını, kas gerginliğini ve romatoid artrit ağrısını azaltır. Arnika adlı bir başka bitki travmatik yaralarda, ameliyat sonrası ağrılarıda, şişme, burkulma ve zorlanmalarda etkili olur. Ancak bu bitkileri kullanmadan önce doktora danışmak tavsiye edilir. Bitkisel ilaçlar, medikal ilaçlarla aynı denetimlerden geçmezler dolayısıyla yan etkileri veya kullandığınız ilaçlarla yapacağı etkiler bilinemeyebilir.