Her yıl güncel bir konuyu gündeme taşıyan DSÖ'nün tüm dünyada bilgilendirme etkinliklerinin yapılmasını teşvik ettiği kaydedilen açıklamada, DSÖ'nün bu yıl ''Sağlıklı Yaşa, Sağlıklı Yaşlan'' sloganıyla yaşlanan nüfusun hızla artması tehlikesine karşı farkındalık yaratmayı amaçladığını ifade edildi.
TEST: DİYABETİNİZ VARSA NELER YİYEBİLİRSİNİZ?
Açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın, ''Sağlıklı Yaşlılık ve Sağlıkla Yaşlanma'' bilincinin oluşmasının üzerinde hassasiyetle durduğu vurgulanarak, yaşlı bireylerin sağlık sorunlarının giderilmesi, toplum içinde aktif rol almalarının sağlanması ve toplumda yaşlılık tanımına olumlu bakış açıları kazandırılması amacıyla pek çok uygulamanın hayata geçirildiği anlatıldı.
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de ortalama yaşam süresinin artışıyla yaşlı nüfus ve kronik hastalıklarda artış görüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, yaşlanmaya bağlı hastalıkların tedavi ve rehabilitasyon giderlerinin artmasının, yaşlılarda görülme sıklığı artan hastalıklara bağlı sorunların yoğunlaşmasının, yaşlılık döneminde sağlık hizmetlerinin önemini artırdığı bildirildi.
Açıklamada, yaşlı sağlığını korumak ve yaşlılıkta hayat kalitesini artırabilmek için uygulamaya konulan projelerden en önemlisinin evde sağlık hizmetleri olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
''Gelişmiş ülkelerde yaşlı ve yatağa bağımlı hastaların tıbbi bakım ve rehabilitasyonları sağlık kuruluşları yerine kişinin kendi evi ve aile ortamında yapılmaktadır. Hasta odaklı sağlık hizmeti sunma hedefindeki bakanlık bu sebeple 1 Şubat 2010 tarihinde yatağa bağımlı ve başkasının yardımı olmaksızın yaşamını idame ettiremeyecek durumda olan, yaşlı ve özürlü hastalara evde sağlık hizmeti verilmesi uygulamasını başlatmıştır.
Evde sağlık hizmeti, hastalarımızın muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarının evinde ve aile ortamında sağlanmasına, bu hastalara ve aile bireylerine sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin bir bütün olarak birlikte verilmesine imkan sağlamaktadır.''
Evde sağlık hizmeti ihtiyacı bulunan 145 bin 566 hastaya ulaşıldığı, halen 93 bin 791 hastanın aktif olarak takip edildiği belirtilen açıklamada, bu hizmetlerin ülke genelinde; hastaneler bünyesinde kurulan 538 evde sağlık birimi, 105 mobil ekip ve 72 ağız ve diş sağlığı birimi olmak üzere toplam 802 birim tarafından verildiği vurgulandı.
“Mobil sağlık hizmeti''
Açıklamada, evde sağlık hizmetlerinin kronik hastalıkların takibi ve komplikasyonların önlenmesi boyutunu aile hekimlerinin üstlendiği ifade edilerek, sağlık kuruluşunun bulunmadığı yerleşim yerlerinde bu hizmetlerin mobil evde sağlık birimleri tarafından yürütüldüğü bildirildi.
Evde sağlık hizmetlerinde görev yapan toplam sağlık personeli sayısının 3 bin 603 olduğu belirtilen açıklamada, 764 hekim, bin 561 hemşire, 89 fizyoterapist, 81 diyetisyen, 100 psikolog, 126 sosyal çalışmacının yanı sıra 632 şoför ve 250 tıbbi sekreterin hizmette aktif olarak çalıştığı kaydedildi.
Açıklamada, evde sağlık hizmetleri sunumunda gerektiğinde uzman tabip konsültasyonu da sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
''Hizmetin finansmanı devlet bütçesinden karşılanmakta, kişilerden ayrıca ücret talep edilmemektedir. Hastane ihtiyacı olan evde sağlık hastaları, evde sağlık nakil araçları ile evlerinden alınarak hastaneye götürülmekte ve hastane işlemleri tamamlandıktan sonra tekrar evlerine nakledilmektedirler. Evde Sağlık Uygulaması kapsamında verilen hizmetler; muayene ve konsültasyon hizmeti, ilaçların yazılması, sağlık kurulu raporlarının çıkarılması-süresi dolan raporların yenilenmesi, tetkik ve tedavi (pansuman, yara bakımı, sonda uygulamaları, evde kan tahlili, EKG) hizmetleri, rehabilitasyon, eğitim ve destek hizmetleri, ağız ve diş sağlığı hizmetleri, evde sağlık hizmeti alan hastalara ağız ve diş sağlığı hizmeti verilmesi uygulamasına 24 Şubat 2011 tarihinde başlanmıştır. Bugüne kadar 4 bin 105 hastaya ulaşılarak hizmet verilmiş, bin 72 ziyaret gerçekleştirilmiştir.''
Açıklamada, evde ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulmasının Avrupa ülkelerinde model alınan bir uygulama olduğu belirtilerek, ''16 Şubat 2011 tarihinde ağır ruhsal bozukluğu olan hastalara, toplum temelli ruh sağlığı modeli çerçevesinde, sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin verilmesi, takip ve tedavilerinin gerektiğinde yaşadıkları ortamda evde sağlık hizmetleri uygulamasına entegre bir şekilde sunulması uygulaması başlatılmıştır'' denildi.
VİDEO: DİŞETİ İLTİHABI (JİNJİVİT)
Ülkede bugün itibariyle hastanelere bağlı 50 adet toplum ruh sağlığı merkezinin hizmet verdiğine işaret edilen açıklamada, ilerleyen dönemlerde buna benzer pek çok yeni projenin uygulanacağı ve vatandaşa hak ettiği kaliteli sağlık hizmeti sunumuna devam edileceği kaydedildi.
İLGİLİ MAKALE
Dünya Tüberküloz Günü
Op. Dr. Sinan GÖKER
mrb sinan bey benim göz numaram bırı 7 bırı 9 yakın dünya göze gıtım göz merceğim hasas dıye lazer yapmadılar göz merceği dedıler ozamn bıraz hem paha... devamı
Her 12 Erkekten Biri Prostat Kanseri
İlkyardım Nasıl Yapılmalı?
İdrar Kesesi Sarkması
İlk Yardım Kutusu
İdrarda Kan Kanser Habercisi