İnsanların çoğunluğu hayatlarında en az bir kere göz kuruluğu veya ağız kuruluğu yaşar. Sık sık veya kronik ağız kuruluğu veya göz kuruluğu yaşayan kişiler Sjörgen sendromu hastası olabilir. Bu otoimmün hastalık ağız ve gözdeki salgı bezlerinin sıvı üretimini etkiler. Sık sık bu belirtileri yaşayan kişilerin bir doktora görünmesi tavsiye edilir.

Ağızda veya gözde düşük nemlilik bu bölgelerde koyu kıvamlı mukus birikmesine yol açabilir. Göz kuruluğu olan kişilerde mukus gözyaşı bezlerinin yanında birikebilir ve huzursuzluğa yol açabilir. Ağız kuruluğu olan kişilerde ise kıvamlı salya oluşur, bu da hastaların çiğnemesini, yutmasını ve konuşmasını zorlaştırır.

Sıvıların yeterli düzeyde olmayışı tahrişe yol açabilir. Ağız kuruluğu hastalarında ağzın içinde yanma hissine, kuru ve ağrılı boğaz eşlik eder. Bu da yeme ve konuşmada zorluğa yol açar. Göz kuruluğu olan hastalar gözlerinde batma veya pürüz hissi yaşarlar. Bunlar gözün normalden daha kırmızı ve kanlı olmasına sebep olur. Eğer ağız kuruluğu ve göz kuruluğu belirtileri inatçıysa doktora görünmek gerekir.

Göz kuruluğu yaşayan Sjörgen sendromu hastalarında görüş etkilenebilir. Gözdeki düşük sıvı seviyesi buğulu görüşe yol açabilir. Ayrıca bu hastalarda ışığa hassasiyet artabilir. Göz kuruluğunun bir belirtisi olarak göz yorgunluğu da görülebilir ve kişi uzun süre boyunca okuyamaz veya bilgisayar karşısında kalamaz. 

Ağız kuruluğu olan kişiler, ağızdaki enfeksiyonlara daha yatkındır. Diş etlerinde, dilde veya yanakların içinde ağrılı yaralar gelişebilir. Bu ağız kuruluğu belirtileri oldukça rahatsız edici olabilir ve tat alma duyusunu etkileyebilir. Bazı hastalarda diş çürüğü de görülür ve zamanla kötüleşebilir. Kronik ağız kuruluğu belirtileri, gerekirse tedavi uygulanması amacıyla bir dişçiyle değerlendirilmelidir.