Nedir?

Kanserin tek bir hastalık olmadığı ve tek bir tedavi şekli bulunmadığı bilinmelidir. Yaklaşık 200'ün üzerinde farklı kanser tipi vardır bunların her biri kendi ismi ile anılır ve tedavi edilir. İyi huylu tümörler kanserlerden farklı olarak vücudun diğer kısımlarına yayılmazlar ve hastanın yaşamını tehdit etmezler, ancak iyi huylu tümörler bulundukları yerde gelişip, büyüyerek o bölgede hasara neden olabilirler ya da çevre dokulara baskıda bulunarak hastada ağrı ve şişlik gibi şikâyetlere neden olabilirler.

Türleri

Kanser Türleri

1. Karsinomlar
Kanserlerin büyük çoğunluğunu oluştururlar ve genellikle organların yüzeyini kaplayan epitel dokusundan köken alırlar.

2.Sarkomlar
Kas, kemik ve yağ dokusu gibi vücudun bağ dokusu elemanlarından köken alırlar kanserlerin yaklaşık % 5'ini oluştururlar.

3.Lösemi ve Lenfomalar
Kemik iliği ve lenf sisteminden köken alır.

4.Diğer Kanser Türleri
Beyin tümörü ve bunun gibi nadir kanser tipleri yaklaşık tüm kanserlerin % 3'ünü oluştururlar.

Kimlerde Görülür

Kanser Kimlerde Görülür?

Çocuklarda ve gençlerde daha nadir olmakla birlikte kanser her yaşata ortaya çıkabilir. Fakat kanserin gelişimi yaşla birlikte artar. Kanserlerin yaklaşık % 70'i 60 yaş veya üstündeki kişilerde ortaya çıkar. Ancak sarkomlar bu konuda biraz farklılık gösterir, özellikle kemik kökenli sarkomlar çocuklarda ve genç erişkinlerde sıklıkla 10–25 yaş arasında ortaya çıkarlar. Yumuşak doku kökenli sarkomlar ise 40 yaş ve üzerinde daha sıklıkla görülürler.

Sık Görülenler

Sık Görülen Kanser Türleri

Sıklıkla görülen kanser türleri arasında akciğer kanseri, erkekte prostat kanseri, kadında meme kanseri, barsak, mesane ve yine kadında yumurtalık kanserleri sayılabilir.

Tedavisi

Kanserin Tedavisi

1. Dikkatli ve Yakın Takip
Bazı kanser türeri oldukça yavaş büyür ve yıllar içinde ciddi bir soruna yol açmayabilir. Bu durumda kanserin türüne bağlı olarak yalnızca yakın takip yeterli olabilir.

2. Cerrahi Tedavi
Dize yakın bölgede yerleşimli iyi huylu fakat agresif karakterli dev hücreli kemik tümörü ve kemik çıkartıldıktan sonra oluşan boşluk mekanik ve kimyasal ajanlarla sterilize edilmiştir.

Kanserli dokunun ameliyatla çıkartılmasıdır. Bu özellikle diğer organlara yayılmamış kanserlerde oldukça değerli bir yöntemdir. Kemik ve yumuşak doku sarkomlarında başlıca 4 tip cerrahi tedavi vardır:

Birinci tedavi yöntemi; kanser dokusunun vücuttan kazınarak çıkartılmasıdır. Bu yöntem genellikle tümörün o bölgede tekrar çıkmasına yol açar. İkinci tedavi yöntemi; kanserli dokunun sağlam doku sınırına çok yakın bölgeden çıkarılmasıdır. Aynı şekilde bu yöntemde geride kalan kanserli hücre artıkları nedeni ile sık olarak tekrarlama riski arz eder. Üçüncü tedavi yöntemi; kanserli dokunu çevresinde bir miktar sağlıklı doku bırakılarak vücutta her hangi bir kanserli doku kalmadan çıkartılmasıdır. Dördüncü tedavi yöntemi; kanserli doku (kol ya da bacak) vücuttan amputasyon dediğimiz kesilme sureti ile uzaklaştırılır. Günümüzde kanserlerin büyük çoğunluğunu geniş rezeksiyon dediğimiz üçüncü yöntemle tedavi etmekteyiz. Bu hastalığın tekrarlamaması için çok önemlidir. Kanserin geniş olarak çıkartılıp çıkartılamadığı patolojik inceleme sonunda, cerrahi sınırlarda tümör bulunmaması ile anlaşılır.

Omuza yakın bölgede yerleşim gösteren ancak kemiğe sınırlı kıkırdak tümörü. Hastalıklı kemi tümü ile çıkartılmış ve kemikte oluşan boşluk protez ile giderilmiştir.

3. Kemoterapi ( İlaç Tedavisi)
Kemoterapi kanser hücrelerini öldüren ilaçların damar yolu veya ağızdan kullanılması prensibine dayanır. Böylece ilaç kan yolu ile kanserli dokuya ulaşır ve kanserli dokuyu yok etmeyi hedefler. Kemoterapi aynı zamanda bazı yan etkilere neden olur, bu yan etkiler genellikle kullanılan kemoterapi ilacına bağlı olarak bulantı, kusma, halsizlik, kansızlık, vücudun mikroplara karşı direncinin azalması ve sık iltihabi hastalıklar geçirme, ağız içinde yaralar gibi farklı çeşitlerde olur. Kemoterapinin yan etkileri tedavi bitiminde ortadan kaybolur ve genellikle kalıcı değildir.

4. Hormon Tedavisi
Vücuttaki bazı hormonların seviyesinin değiştirilmesi prensibine dayanır. Bazı kanserler büyüme ve gelişme için bazı hormonlara ihtiyaç duyar. Bunların değiştirilmesi yada bloke edilmesi (durdurulması) kanser hücrelerini kontrol altına alır. Diğer tedavi bağışıklık sistemini uyaran ilaçları içerir bunların arasında interferon ve interlökin en sık kullanılan ilaçlardır. Aynı şekilde bazı antikorlar ve bazı aşı tipleri kanser tedavisinde başarı ile kullanılmaktadır.

5. Radyoterapi ( Işın Tedavisi)
Bu yüksek enerjili x ışınları tarafından kanser hücrelerinin öldürülmesi prensibine dayanır, ancak radyoterapi sırasında aynı zamanda normal dokularında zarar görmesi mümkündür. Bu nedenle radyoterapi yapılacak olan bölgenin iyi planlanması ve çevredeki sağlıklı dokuların mümkün olduğu kadar korunması hedeflenir. Radyoterapi uygulanan bölgede de zaman içerisinde ödem yani sıvı toplanması, kızarıklık, sertlik, hareket kısıtlılığı gibi bulgular oraya çıkabilir. Radyoterapi özellikle çocuklarda ve gençlerde yaşamın sonraki yıllarında (genellikle 20 - 25 yıl sonra) ikincil kanserlerin gelişimine yol açabilir.
İLGİLİ MAKALE

Lenfomanın belirtileri

Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ

Merhabalar hocam, ben diyarbakirdan size yaziyorum, teyzem su an 38 yasinda ve meme kanseri teşhisi konuldu. Kanser 4. Evredeymis ve akciğer karaciğer... devamı