Biyomedikal tanıma göre katarakt, göz merceğinin bulanıklaşması sonucu oluşan görme bozukluğudur. En çok görülen tipi yaşa bağlı olanıdır.

Erken aşamalarında, daha fazla ışık ve gözlük katarakttan kaynaklanan görme bozukluklarını azaltabilir. Fakat bir seviyeden sonra görmeyi iyileştirmek için ameliyat gereklidir. Günümüzde katarakt ameliyatı çok etkili ve güvenlidir.

1.Katarakt Gözün Yüzeyini Bulandırır.

Katarakt göz merceğinin içinde oluşan bir bulanmadır. Anatomiyle ilgili bu yanlış kanı her yerde karşımıza çıkar. Pterjium, güneş ışığının tesiriyle konjunktival dokunun (göz kenarındaki yumuşak doku) korneaya doğru ilerlemesi, her zaman kataraktla karıştırılır. Bu hastalığın görüldüğü kişiler sık sık komşuları ya da arkadaşları tarafından katarakt olduğuna dair uyarılır. Korneal ülserler de kataraktla karıştırılır. Bu durum çoğunlukla yumuşak kontakt lensleri doğru şekilde kullanmayan kişilerde görülür.

Kontakt lensleri, üst üste çıkarmadan uyumak korneaya oksijen nüfuzunu azaltır. Bu göreceli oksijen azlığı, yüzeyi kaplayan üst dokunun yıkımına dolayısıyla korneal ülsere sebep olur. Korneal ülserler görüşü azaltır, gözde kızarıklığa, gözyaşı akıntısına, ağrıya, göz yüzeyinde beyaz opaklaşmaya sebep olur ve gözün doğru çalışmasına engeller. Hastalara sık sık bir gecede katarakt oldum diye paniklerken rastlanır. Aynı zamanda hastalar çoğu zaman gözlerine perde indiğini söylerler. Perde, kataraktlı merceğin sebep olduğu durum gibi görüşün bulanıklaşmasından başka bir şey değildir.

Göz yüzeyinin bulanıklaştığı kanısı, kataraktın göz yüzeyinden lazerle alınabileceği kanısı ile ilgilidir. Gerçekte, bulanıklaşan lens gözün içinde olduğu için lazerle alınamaz. Çoğu katarakt hastası, katarakt ameliyatını, lazerle yapılan LASIK ameliyatıyla karıştırır. LASIK ameliyatının amacı, gözün yüzeyi olan kornea tabakasını yeniden şekillendirmektir. LASIK ameliyatında korneanın ışığı kırabilme gücü değiştirilir ve göz, yakın ya da uzak görme yeteneğini dengeler. Buna rağmen, LASIK ameliyatı kataraktı düzeltmek için kullanılmaz. Kataraktla ilgili, YAG lazer kullanılan başka bir prosedür vardır.

2. Katarakt Lazerle Alınabilir.

Katarakt, bir lazerle alınamaz. Bulanık mercek, cerrahi insizyon (kesme, yarma) ile çıkarılmalıdır. Fakat katarakt ameliyatından sonra göz içindeki bir zar bulanıklaşabilir. Ancak zar, lazer ameliyatıyla açılabilir. Hastaların “modern lazer” katarakt ameliyatı istemesi büyük olasılıkla bir göz doktorunun onlara duymak istediklerini söylediği içindir. Günümüzde halen kataraktı almak için pazarlanabilen bir lazer teknolojisi yoktur. Ultrasonik bir aletle birlikte bir emme ve yıkama sistemi, işlemi mikroinsizyon (mikro cerrahi) ile yapar. Dodick lazer fotoliz katarakt çıkarma sistemi, FDA tarafından onaylanmasına rağmen, yetersizliği nedeniyle henüz yaygın olarak pazarlanmaya başlanmadı.

Diğer lazerler ise rutin olarak glokom, makula dejenerasyonu, diyabetik retinopati gibi gözün farklı anormal durumlarını tedavi etmek için kullanılır.

3. Katarakt “Yeniden Gelişir”.

Bu doğru değildir. Asıl oluşabilen ikincil bir katarakttır. Bu durum ancak yeni yerleştirilen merceği tutan orjinal lens kapsülünün bulanıklaşmasıyla oluşur. Bu bulanıklık görüşteki keskinliği azaltır ve kamaşmayı arttırır. Bir YAG lazer kullanarak, göz cerrahı kapsülde çok küçük bir açıklık yaratarak ışığın tekrar merceğin içine girmesine izin verir. Tedavi çabuk ve acısızdır.

4. Katarakt Anti-Katarakt Damlalarıyla Geçirilebilir.

“Kliniğime gelen her hasta, ilaçla tedavi için bir reçete ile dışarıya çıkmayı bekliyor.”

Bu cümle uzmanlar tarafından sık sık tekrarlanır. Bunun sebebi muthtemelen birçok hastanın “anti-katarakt” göz damlalarının düzenli müşterisi olmasıdır.  Pek çok kez, daha kıdemli bir göz uzmanı tarafından muayene edilmiş bir hastanın, anti-katarakt göz damlası şişesini elinde salladığını gördüm. Bu tıbbi tedavinin katarakt gelişim sürecini terse çevirdiğinin hiç bir inandırıcı kanıtı bulunmuyor; fakat tanınmış ilaç firmalarının ürettiği sözde anti-katarakt göz damlaları eczanelerde satılıyor. Bilimsel olarak faydası kanıtlanmış olan tek tedavi yöntemi ameliyattır. Kanıtlanması çok düşük bir olasılık olmasına karşın, halkın ve popüler baskının gücü çok fazladır.

5. Kataraktın Alınabilmesi İçin İyice Olgunlaşması Gerekir.

Modern katarakt ameliyatlarında, alınmadan önce kataraktın iyice olgunlaşması gerekmez. Bir katarakt, sizi yapmak istediğiniz ya da yapmanız gereken şeylerden alıkoyuyorsa onu aldırmayı düşünün. Hastayı, görsel olarak kısıtlanmanın, kataraktın alınması gerektiğinin bir göstergesi olduğuna ikna etmek çok zordur. Eskiden yaşanan tecrübeler bugün için hala güçlü kanıtlardır.

6. Göz Nakli Yapılabilir.

Göz nakli yapılamaz. Göz, beyne optik sinirlerle bağlıdır ve sinirler bir kez kesildikten sonra tekrar birleştirilemez. Gözün saydam ön kısmı olan kornea nakli yapılabilir. Cerrahlar katarakt ameliyatlarında, plastik göz içi lensleri, çıkarılan doğal göz merceğinin yerine sıklıkla uygularlar. Hastalar, kataraktın çıkarılıp yerine yenisi takılabilien bir yedek parça olduğuna dair yanlış bir kanıya varırlar. Hatta bazen göz küresinin tamamının çıkarılıp yerine yeni bir küre takıldığını düşünürler. Bu düşünce muhtemelen, Tom Cruise’un oynadığı Azınlık Raporu gibi kurgusal filmlerle destekleniyor. Filmde karakterin retinal mührünü değiştirmek için gözlerini başka gözlerle değiştirdiğini görüyoruz.

7. Katarakt Yalnızca Yaşlılarda Görülür.

Katarakt, yaşlı bireylerde daha fazla görülür; fakat kataraktın bir formu genç yetişkinlerde hatta çocuklarda da görülebilir. Aynı zamanda, şeker hastası olan ya da daha önce göz travması geçirmiş birinde genç yaşta katarakt gelişmesi riski daha yüksektir.

8. Katarakt Ameliyatı Tehlikelidir. 

Her yıl 1.35 milyondan fazla insan nispeten küçük komplikasyonlarla katarakt ameliyatı geçirmektedir. Göz doktoru ameliyat öncesinde olası riskleri hastaya anlatır. Hastalar unutmamalıdır ki günümüzde istatiksel olarak, katarakt ameliyatı dünyada uygulanan en güvenli ve en başarılı cerrahi yöntemlerden biridir.  Büyük anne ve büyük babalarımızın 1970’ler ve öncesinde yaşadığı zor ameliyatlar sonucu oluşan olumsuz damga, bugün hala geçerliliğini koruyor.

9. Katarakt Ameliyatından Sonra İyileşmek Aylar Sürer.

Böyle bir mitin oluşmasına, eski moda tedavi yöntemlerinde gördüğümüz geniş kesikler, çoklu dikişler, kapsül içi yöntem, kapsül dışı yöntem gibi iyileşmeyi geciktiren uygulamalar neden olmuştur. Günümüzde, çoğu vakada hastalar, katarakt ameliyatından birkaç gün sonra normal aktivitelerine dönebilmektedir. Görme yeteneğinin gelişimi ilerleyen gün ve haftalarda devam eder. Buna rağmen, eğer katarakt dışında glokom gibi ek bir göz rahatsızığınız varsa iyileşmeniz daha uzun sürebilir.

10. Katarakt Ameliyatından Sonra Gözlüğe İhtiyaç Kalmaz.

Göz içine nakledilen lens, uzak görüşü iyileştirmek içindir. Bu yüzden katarakt ameliyatı olanların çoğu, yakın görüş için gözlüğe ihtiyaç duyarlar. Katarakt ameliyatından sonra gerekli olan okuma gözlükleriyle ilgili “seçici hafızaya” sahip olan bazı hastalar, operasyon öncesinde bu konuda konuşulduğunu ve okuma gözlüğüne ihtiyaç duyacaklarını hatırlamazlar.

Kataraktla ilgili başka birçok mit vardır. Daha az yaygın olanları: Kataraktın bulaşıcı olduğu okuma, dikiş dikme, film izleme ya da televizyon izleme gibi yakından yapılan aktivitelerin kataraktı daha da kötüleştirdiği, kataraktın kanserle ilişkili olduğudur.

Op. Dr. Sinan GÖKER

merhabalar hocam farkli hastanelerde oldugum tetkiklerde arka polar katarakt oldugum söylendi ve bununla ilgili katarakt ameliyati olmam gerektigi mo... devamı