Sınav kaygısı (sınav stresi), öğrencinin sınavla ilişkili çoğu gerçekçi olmayan olumsuz beklentilerinin yarattığı yoğun sıkıntı hissidir. Sorumluluk sahibi olan, bir hedefi olan ve bunun gerçekleşmesi için çaba gösteren her öğrencinin, bilgisinin değerlendirildiği bu tip sınavlardan önce kısmen kaygı duyması doğal ve gereklidir.
Kaygı az miktarda ise kişi uzerinde motivasyon ve performansı arttırıcı etki gösterir. Ama kaygı istenen düzeyin üzerine çıktığında kişinin dikkat, öğrenme, bellek fonksiyonlarını olumsuz etkiler ve başarıyı ve motivasyonu düşürür. Sınav stresinin artmasıyla birlikte olumsuz düşünceler öğrencinin zihnini kaplamaya başlar.
Stres ve kaygı durumda vücutta birtakım hormonal değişiklikler meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak kaygı ve stresin derecesine göre kişide sınavdan günler öncesinde bile kendisini göstermeye başlayan huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, karın ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, titreme, çarpıntı, terleme gibi belirtiler ortaya çıkar. Sınav yaklaştıkça, sınav stresi belirtileri, daha çok artar ve sıkıntının şiddetine göre kimi zaman öğrencinin sınavı terk etmesine, hatta sınava giremeyecek duruma gelmesine neden olur. Sonuç olarak akademik olarak çok başarılı olabilecek bir öğrencinin başarısızlığına sebep olabilir.
Sınav kaygısını tetikleyen faktörler nelerdir?
Ebeveynin ve eğitim verenlerin beklenti düzeyinin yüksek olması
Her çocuğun akademik olarak güçlü ve zayıf olduğu alanlar olabilir. Doğru yaklaşım ve eğitim ile çocuğun zayıf yönleri geliştirilebilir, eksik yönleri tamamlanabilir. Ama ebeveynin ve öğretmenlerin başarı hırsıyla çocuğu yapabileceğinden fazla bir başarı göstermesi için zorlamaları çocuğun ya kaygısını çok arttıracak ya da tam tersine ders çalışmaktan tamamen soğumasına sebep olacaktır.
Çocuğun kişilik yapısı
Hepimiz anne babalarımızdan belli bir genetik miras alarak doğarız. Bu zeminin üzerinde zaman içerisinde çevrenin de etkisiyle kişilik gelişir ve kendine özgü olan kimliği oluşur. Bazı çocuklar doğaları itibariyle ve anne babanın da eğitimi neticesinde mükemmeliyetçi bir kişilik geliştirme eğiliminde olabilirler. Bu çocuklar daha yarışçı, sürekli kendilerini başkalarıyla kıyaslayan, ve kendisinden beklentisi yüksek çocuklar olurlar. Bu tip çocuklarda sınav kaygısı ve sınav stresi daha fazla ortaya çıkar.
Sınavla ve sonuçlarıyla ilgili olumsuz beklentiler ve düşünce kalıpları
Sınav kaygısını ve sınav stresini yaşayan çocukların çoğu enerjilerinin büyük bir bölümünü sınav esnasında yaşabileceklerini olumsuzlukları düşünerek harcarlar.
Sınav Stresine Yol Açan ve Sık Olarak Rastlanan YANLIŞ Düşünceler:
"Sınavı kazanamazsam kötü bir eğitim alacağım”
"Ailemin benim için yaptığı bütün harcamalar boşa gidecek”
"Öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğratacağım”
"Ablam/ağabeyim bu okulu kazanmıştı, ben kazanamazsam başarısız sayılacağım”
"Sınavda her şeyi unutacağım”
"Ya sınavda cevapları kaydırırsam”
"Başkaları benden daha fazla çalışıyor, bu çalışmayla kazanmam mümkün değil”
"Asla konuları yetiştiremeyeceğim”
Öğrenme sorunlarına yol açan başka sorunların varlığı
Şu unutulmamalıdır ki, bir öğrencinin başarılı olabilmesi için öncelikli olarak ruhsal açıdan sağlıklı olması gerekir. Ayrıca dikkat ve konsantrasyon sorunu yaşamamaları gerekmektedir.
a)Dikkat eksikliği:
Dikkat eksikliği, aşırı kaygı sonucu oluşabileceği gibi, bazen de başlı başına bir bozukluk olarak karşımıza çıkabilir. Bu çocuklar aşırı kaygıları olmadığı halde konsantre olmakta, dikkatini bir konuya odaklamakta güçlük çekebilir. Aslında küçüklük yaşlardan itibaren var olsa da sınav dönemleri gibi yoğun çalışma dönemlerde daha belirgin olarak kendini gösterebilir. Bu durumda beynin dikkatle ilgili bölümlerinde işlevsel bir sorun vardır.. Tıbbi olarak tedavisi mümkündür.
b)Depresyon:
Mutsuzluk, karamsarlık, çabuk ağlama, uyku düzensizlikleri, iştahsızlık, sinirlilik, kendine güvensizlik olarak kendin gösterir. Çocuğun eski neşesinin kalmadığı göze çarpar. Çocuğun akademik başarısı ve motivasyonu giderek düşer. Bu tip çocukların gözden kaçırılmaması ve tedavi alması çok önemlidir.
c)Özgül Öğrenme Güçlüğü:
Bazı çocukların zekası çok iyi bile olsa belli alanlarda (okuma, yazma, matematik vs. ) beklendiği düzeyde başarı gösterememektedir. Bu gibi durumlarda "özgül öğrenme güçlüğü”’olabileceğinden şüphelenilip çocuğun belli testlerden geçirilip tanı konulması önemlidir. Sıklıkla dikkat eksikliği eşlik eder.
Sınav kaygısını (sınav stresini) azaltmada ebeveynlere düşen görevler nelerdir?
Hiçbir şey çocuğunuzun ruhsal ve bedensel sağlığından daha önemli değildir. Kesinlikle mutlu olamayan bir çocuk başarılı da olamaz. Bu nedenle sınav öncesi ve sonrası her dönemde çocuğunuzun yanında olun. Onu ne kadar sevdiğinizi ona her zaman hissettirin. Sınava hazırlık döneminde onun için yaptığınız maddi manevi tüm desteği, onu sevdiğiniz için yaptığınızı, kazanmasından ziyade onun çaba göstermesinin ve elinden geleni yapmasının sizin için daha önemli olduğunu mutlaka belirtin. Çocuğunuza başarıya adım adım ulaşıldığını, bunun bir maraton olduğunu hatırlatın. Herkes gibi onun da performansının zaman zaman düşebileceğini unutmayın. Bu gibi dönemlerde onu motive edip yüreklendirerek, sınav stresi yaşamasına engel olun. Bilgi eksikliği olan konuları vakit geçirmeden tespit edin ve gerekli olan önlemleri alın. Kaygıyla baş edemediğini görürseniz profesyonel destek almaktan kaçınmayın. Çoğunuzu iyi gözlemleyin, ruhsal bir sıkıntı yaşıyorsa, dikkat ve öğrenme sorunları yaşıyorsa bunların sebebini ve çözümünü bulmaya çalışın.
Sınav stresini azaltmak için öğrenci neler yapmalıdır?
- Sınavın sonucuna değil sürece odaklanın
- Sınav ve sonuçlarını düşünmek zihinsel enerjinizi ve zamanınızı boşa harcamanıza ve sınav stresi yaşamanıza neden olur. Günlük çalışma planları yapın, nasıl ilerlediğinize kendinizde şaşıracaksınız.
- Olumsuz düşüncelerden uzak durun
- Daima olumlu düşünmeye özen gösterin. Karamsar ve negatif düşüncelerle değerli vaktinizi boşa harcamayın. Hiç kimse sınava tüm bilgileri tam olarak bilerek giremez. Mutlaka bilgilerin bir kısmı unutulacaktır, önemli olan bunu en aza indirgemektir. Zihinsel enerjinizi yeni bilgileri öğrenmek ve eski bilgilerinizi tekrar etmek için kullanın.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın
- Herkesin öğrenme ve çalışma stili farklıdır. Sizin bir deneme sınavında başarılı olamamanız, bir sonrakinde de başarısız olacağınız anlamına gelmez. Başkalarının ne yaptığını düşünmek yerine eksikliklerinizi tamamlamaya çalışmanız daha faydalı olacaktır.
- Planlı hareket edin, doğru ve etkili ders çalışın
- Ders çalışırken kısa dönemli planlar yapmanız çok önemlidir. Tamamlanan her hedef kendinizi daha iyi hissetmenizi ve bir sonraki adımı atmak için daha hevesli olmanızı sağlayacaktır.
- Anlamadan, ezberleyerek çalışmak da bilgilerin çabuk unutulmasına sebep olacak, yorum yapma yeteneğinizi zayıflatacaktır. Anlamadığınız kısımları, çok basit bir şey bile olsa öğretenlerinize sormaktan çekinmeyin.
- Kendinizi iyi tanıyın, en iyi ne şekilde öğrendiğinizi tespit edin.
- Ve mutlaka dinlenmeye zaman ayırın. Önemli olan çok çalışmak değil, etkili çalışmaktır.
- Motivasyonunuzu yüksek tutun
- Kendinize güveninizi hiçbir zaman kaybetmeyin. Küçük de olsa eski başarılarınızı sık sık hatırlayın.
- Ailenizden ve öğretmenlerinizden destek istemekten çekinmeyin
- Moraliniz bozulduğunda, belli bir konuyu öğrenmekte zorluk çektiğinizde, çalışma programınızı oluşturmakta güçlük çektiğinizde yardım istemekten çekinmeyin. Unutmayın her başarılı sporcunun onu başarıya götüren bir antrenörü vardır. Bazen dışardan kendi göremediğimiz bazı eksiklerimizin bize söylenmesi çok faydalı olmaktadır.
- Beslenmenize dikkat edin
- Bol bol sebze ve meyve tüketin. Fazla yağlı ve ağır yemekler yemeyin. Kafein içeren içecekleri çok fazla alırsanız, sinirlilik ve çarpıntı yapacaktır.
Makalenin devamı ve detaylı bilgiler için:
Uzm Dr. Gökçe Küçükyazıcı
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Psikolojik Danışmanlık ve Psikiyatri Merkezi
İstanbul - Batı Ataşehir
Tel: 0 216 688 14 74
Merhabalar Aytuğ Bey ; Geçen günlerde yapılan YGS sınavına girmeden bir hafta önce kulak kepçesinde ki kıkırdak bölgesini deldirmiştim . YGS sınavında... devamı
Hamileliğin 31. Haftasında Bebeğin Hareketleri Bilinçli Midir?
2 Yaşındaki Çocuğunuzun Sosyal Ve Duygusal Becerileri
Doğurganlığı Azaltan Sebepler Nelerdir?
Çocuklarda Davranış Bozukluklarına Neden Olan Hatalı Anne Baba Tutumları
Salgın Bakterilerin Gen Haritası Çıkarıldı.