Oral-genital seks (bazen genital öpücük olarak adlandırılır) bir kadın ya da erkeğin genital organlarının, partneri tarafından ağız yoluyla uyarılmasıdır. Bu, homoseksüel ya da heteroseksüel bir deneyim olabilir. Bu eylemi uygulayan kişi, vücudun diğer kısımlarından (örneğin erkek ya da kadının göğüslerini ağız yoluyla uyarma) genital organlara ve ardından bu bölgedeki diğer kısımlara (uyluklar, bacak arası gibi) geçebilir. Bazen, bu sırada anüs de ağız yoluyla uyarılabilir. Eğer bu eylem bir kadına uygulanıyorsa “cunnilingus” (vulvayı yalamak); erkeğe uygulanıyorsa “felasyo” (emmek) olarak bilinir.

Oral-genital seksin sıklığı oldukça değişkendir. Bazı araştırmacılar 25-34 yaş arasındaki bekar erkek ve kadınların %80’inin, evli olanların ve 25 yaşın altında olanların %90’ının bir önceki yıl oral-genital seks eyleminde bulunmuş olduğunu bildirmiştir. Bazı araştırmacılar da insanlarda oral seksin gerçekten evrensel olan cinsel uygulamalardan biri olduğunu söyler. Bu uygulamanın, iyi eğitim almış ve daha genç kişiler arasında daha yaygın olduğu görülür; fakat bu genellemeler için birçok istisna vardır. İstatistikler sağlıksız olsa da, oral genital seksin neredeyse mastürbasyon kadar sık görüldüğü söylenebilir. Bu eylem, ergenler arasında gittikçe artan bir sıklıkta yapılmaktadır; aslında ergenler, büyük olasılıkla, oral seksi cinsel ilişkiden biraz daha sık uygularlar; çünkü bunu gebelik korkusu olmaksızın bir seks aracı olarak kabul ederler. Heteroseksüel çiftler de aynı sebepten dolayı oral seks yaparlar. Hem homoseksüel hem de heteroseksüel partnerler, bunu, yoğun, mahrem duyguları ifade etme aracı olarak uygulayabilirler. Oral-genital uyarılma, orgazma ulaşmak için diğer yöntemler uygulanırken ön sevişmeye dahil edilebilir ya da orgazma ulaşmak için tek başına uygulanabilir. Erkek, erekte olmakta zorluk çektiğinde ya da cinsel ilişki ağrılı olduğunda, oral-genital seks bir yöntem olarak uygulanır. Ayrıca, omurilik hasarı gibi sakatlıkları olan kişiler tarafından da başarıyla uygulanır. Heteroseksüel çiftler, cinsel birleşmenin tehlikeli ya da ağrılı olabileceği gebeliğin son dönemlerinde ya da çocuğun doğumundan sonra oral seksi faydalı bulurlar.

Gonore (bel soğukluğu), herpes, genital siğiller, maya ve sifilis (frengi) gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların (CYBH), oral genital temas yoluyla bulaştığı kanıtlanmıştır. HIV’in (insan immün yetmezlik virüsü) bu yolla bulaşma olasılığı hakkındaki görüşler değişmektedir. Bazı Kanadalı araştırmacılar, ağız ve diş etleri sağlıklı olduğu takdirde, bulaşmanın olmadığını düşünmektedir. Ancak, bu virüs, semenden kana bulaştığı için, virüsün, ağzında küçük bir yara olan bir kişinin kanına nasıl girebildiğini anlamak kolaydır. Bu virüs semende, seminal sıvıda ve vajinal salgılarda bulunur. Birçok araştırmacı, oral genital seks sırasında virüsün bulaşma riskinin, anal sekstekine göre daha az olduğunu kabul eder. Prezervatif ya da oral seks kondomlarının kullanılması CYBH’lere yakalanma riskini azaltır.

Oral-genital seks konusundaki yaklaşımlar oldukça değişkendir. Bazı kişiler bu fikri iğrenç bulur, çünkü bu eylemi idrar ve dışkıyla ilişkilendirir. Bazılarının bakış açısıysa genital organların kokusu, dokusu ve görünüşü konusundaki düşünceleriyle şekillenir. Bazıları, genital organların tadına ya da bunların salgılarına ilgi duyar. Bütün bu yaklaşımlar, ilgili kişilere bağlı olarak olumlu ya da olumsuz olabilir.

Oral genital seks sırasında iki temel pozisyon uygulanır. Biri altmış dokuz pozisyonudur (adını 6 ve 9 rakamlarının pozisyonlarından almıştır). Bu pozisyonda partnerler birbirlerinin genital organlarını aynı anda ağızlarıyla uyarırlar. Bazı partnerler, aynı anda orgazm olmanın cazip olduğunu düşünürler. Diğer pozisyondaysa, partnerlerden biri sırt üstü yatar ve diğer partner tarafından ağız yoluyla uyarılır. Pasif olan partner daha sonra aktif hale gelebilir. Bu pozisyon uygulandığında, eş zamanlı orgazmlar yerine birbirini izleyen orgazmlar görülür ve partnerlerden biri, kendisi orgazm olmaksızın, diğerini orgazma ulaştırabilir. Kendilerini heteroseksüel olarak tanımlayan bazı erkekler, genital organlarının bir başka erkek tarafından bu şekilde uyarılmasına izin verir; çünkü homoseksüel bir eylemde bulunuyormuş gibi hissetmezler. Homoseksüel erkekler arasında buna “ticaret yapmak” denir. Pozisyonların belirlenmesinde partnerlerin cinsiyeti önemli değildir ve pozisyonlar, herhangi bir uygulama sırasında değişebilir. Ayrıca genellikle mastürbasyon da yapılır.

Cunnilingus, bir kadının genital organlarının bir erkek ya da kadın tarafından ağız yoluyla uyarılmasıdır. Partner, hafifçe klitorisi ya da vajina dudaklarını yalar, eliyle ya da diliyle, dudakları birbirinden ayırabilir. Klitorisin gövdesinin yan kısımları, dilin hızlı hareketleriyle ovulabilir. Birçok kadın, vajinal deliğe doğru ileri geri, yavaş, istikrarlı bir ritimden ve bazen, orgazmdan hemen önce dilin vajinanın içine sokulmasından zevk alır. Aynı anda elle uyarma da yapılabilir. Hafifçe ısırma, emme ya da dişleme de görülebilir. Çok fazla uyarılma acı verebilir. Bazı kadınlar, partnerlerinin, vajinalarına hava üflemesinden hoşlanır; ama bunun büyük dikkatle yapılması gerekir, çünkü bulaşıcı organizmalar fallop tüpleri aracılığıyla vajinaya, uterusa hatta karın boşluğuna girebilir.

Erkekler genellikle, kadınlara oral seks yaparken karışık duygular içindedirler. Genital organların görünüşünden dolayı cinsel olarak çok uyarılabilirler ve vajinanın bir çiçek gibi açıldığını, vajinal salgıların tadının nektara benzediğini düşünebilirler. Bazı erkekler bazen bundan hoşlanırlar, ama kendilerini bunu yapmak zorunda hissedebilirler çünkü bu, maço bir erkeğin yapması gereken bir şeydir. Bazı erkeklerse hiç oral seks yapmazlar. Kadınlara oral seks yapan erkeklerin genellikle daha hedefe yönelik olduğu ve bu eylemi, cinsel ilişkiye bir giriş olarak ve kendi zevkleri için yaptıkları kabul edilir; bu eylemi kendi amaçları için uzatmazlar.

Bir kadına oral seks yapan kadınlar (çoğunlukla lezbiyenler) genellikle bir başka kadına zevk vermede daha başarılıdırlar; bir kadın, bir başka kadını neyin iyi hissettirdiğini bilir. Kadınlar oral seksi, erkeklere göre daha yavaş yaparlar ve bu eylemi uzatırlar. Oral seks, birçok lezbiyen için orgazma ulaşmak amacıyla tercih edilen yöntemdir.

Felasyo, erkek genital organlarının bir kadın ya da erkek tarafından ağız yoluyla uyarılmasıdır. İnsanların bu eyleme karşı yaklaşımları değişir. Bir kadın tarafından oral seks yapılması her erkeğin rüyası olabilir ya da bazıları bundan tiksinebilir. Bazı erkekler, kadının ağzına boşaldıkları takdirde onun boğulmasına neden olacaklarından korkar; bazılarıysa kadının ağzına boşalmanın ve kadının, erkeğin spermlerini yutmasının özel bir şey olduğuna inanır.

Kadınların bu konudaki yaklaşımları da değişir. Bazıları bu eylemin pis ve sapkın olduğunu düşünebilir; bazılarının görüşüyse bunun normal ve zevkli olduğudur. Bazı kadınlar, bunu cinsel ilişkiye tercih ederler; çünkü bu durumda, istenmeyen bir gebelik korkusu yoktur. Oral seks, hayat kadınlarının müşterileri tarafından en çok talep edilen uygulamadır. Ayrıca hayat kadınları da bunu yapmayı tercih ederler; çünkü soyunmaları ya da bir oda kiralamaları gerekmez ve bir gecede daha düşük ücretle daha fazla müşterileri olabilir.

Felasyonun esas odak noktası penisin başıdır; fakat penisin gövdesi, frenulum, perineum, testis torbası, testisler ve bazen anüs de dahil edilebilir. Bu bölgeler genellikle hafifçe ısırılır, yalanır ya da emilir. Penisin başı ağzın içine sokulabilir ya da penis, köküne kadar boğaza sokulabilir.

Penis, boğazına arka kısmına değdiğinde genellikle öğürme refleksi oluşur. Bu sorun, penis kökünün elle kavranması ve penisin girdiği derinliğin kontrol edilmesi ya da penisin boğazın içine yavaş yavaş sokulmasıyla halledilebilir. Öğürme refleksi, ayrıca ağza boşalmayla da tetiklenebilir; bunun sebebi, bu eylemden tiksinmek, semeni yutmanın sonuçlarından korkmak ya da semenin tadından olabilir. Semenin tadı kişiden kişiye ve kişinin beslenme şekline göre değişir. Örneğin, kuşkonmaz, semene kuvvetli, acı bir tat verir. Sağlıklı semenin yutulması güvenlidir ve semen, her boşalmada sadece 5 kalori içerir.

Felasyo, muhtemelen, homoseksüel erkekler tarafından yapılan en yaygın cinsel aktivitedir (bazı araştırmacılar, anal ilişkinin daha yaygın olduğunu iddia eder.) Homoseksüel erkekler genellikle bu eylemi kadınlara göre daha acelesiz yaparlar (ancak birçok istisna vardır) ve bir erkeği neyin iyi hissettireceğini bildikleri için genellikle bir kadından daha fazla zevk verebildikleri düşünülür. Birçok homoseksüel erkek, semeni yutar; birçok kadınsa yutmaz.

Oral-genital cinsel eylemin antik çağlara kadar uzanan bir geçmişi vardır ve bunun kabul görmesi ya da görmemesi kültürden kültüre değişmiştir (ve hala değişir). Oral seksin kabul görmemesinin sebebi genellikle, bunun üretken olmayan ve “doğal olmayan” bir eylem olarak düşünülmesidir. Eski Romalılar bir tür felasyo uyguluyorlardı. Buna göre, partnerlerden biri hareketsiz dururken, işin büyük bir kısmını diğer partner üstleniyor ve penisi sonuna kadar ağzına alıyordu.

Bazı dinler bu uygulamayı hoş görmüşlerdir ve bazıları oral-genital teması kendi ritüellerine dahil etmişlerdir. Hinduizm, oral-genital teması bir günah olarak görmüştür ve bunun cezasının en az 100 reenkarnasyonda ödenebileceğini düşünmüştür. Ancak, aynı döneme ait erotik el kitaplarında, hadımların bu eylemi yaparken uygulaması gereken sekiz adımlık bir talimat serisi vardır. Hadımlar, erkeklerin haremlerinin olduğu kültürlerde kadınlara oral seks uyguluyorlardı ve elbette kadınlar da birbirlerine oral seks yapıyorlardı.

Ritüel felasyo, Yeni Gineli Sambia kabilesiyle ilgili araştırmalarda bildirilmiştir. Sambia kabilesi, bir erkek çocuğun, er ya da geç, hem semen üretecek hem de üremeyi sağlayacak bir iç organla doğduğuna inanıyordu, ama çocukta bunu yapma yeteneği oluşmadan önce, yaşlı erkeklerden semen tedarik etmesi gerekiyordu. Çeşitli kurallar, semeni verecek kişinin kim olacağını belirliyordu (örneğin, çocuğun ablasının kocası makbuldü; fakat baba uygun değildi). Çocuk, yaklaşık on yaşından itibaren her gün uygun bir kişiye felasyo yaparak semen elde etmeye çalışıyordu. 6-8 yıl sonra kendisi bir verici haline geliyordu.

Oral-genital seks uygulaması, modern kültürlerde olduğu gibi diğer antik kültürlerde de detaylı olarak belgelenmiştir. Bu eylem, gençler ve iyi eğitim almış kişiler arasında daha yaygın olarak kabul görmeye başlamıştır.