Saç uzamasına yol açan FDA tarafından onaylanmış yalnızca iki tedavi vardır. Bunlardan biri birkaç farklı güçte çeşitleri bulunan bir şampuan olan Rogaine veya topik minoksidildir. Diğer ilaç ise küçük bir dozda prostat ilacı finasteridi olan Propecia’dır. Ancak herkes için, özellikle de saçın zayıflamasından ziyade tam bir kellik durumu olduğu zaman işe yaramamaktadırlar.

Rogaine ve Propecia bazı önemli dezavantajları paylaşmaktadır. En büyük dezavantaj, kullanmayı bıraktığınızda tekrar saçlarınızın dökülmeye başlaması ve genel olarak saç kalitenizin azalmasıdır. Bu nedenle kullanmaya başladığınız zaman, hayatınızın geri kalanında veya kel bir kafayla dışarı çıkmaya hazır olana kadar devam etmeniz gerekecektir. Aynı zamanda bu ilaçlar oldukça pahalıdır. (Bir peruk daha ucuza gelebilir!) Buna ek olarak, bu ilaçları uzun bir süre kullanmanın kısa veya uzun vadede bize nelere yol açabileceğini bilemeyiz.

Minoxidil, şampuan olarak bile kalp fonksiyonu durumlarını etkileyen, kan basıncını düşürücü etkisi olan bir ilaçtır. Toronto Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Rogaine’in uzun süreli kullanımda kalp bozukluklarına yol açabileceğini bildirmişlerdir.

Propecia’nın ise libido ve cinsel iktidarda düşüşe yol açtığı bilinmektedir. Finasteride interferes with the conversion of testosterone to another form of the hormone.
Geleneksel tedavilerin, bu ilaçlar hakkında bildirilen yan etkileri yoktur.

Hormon tedavisi, saç dökülmesinin bazı türleri için reçetelenebilir. Ancak bazı riskleri vardır. Bazı doktorlar, topikal olarak veya kafa derisine enjekte edilerek uygulanan kortikosteroidlerle alopesia areata yöntemini uygulayarak iyileşmeyi hızlandırmak isteyebilir. Tedavi ağrılı olabilir. Ayrıca kafa derisinde kalıcı yaralara da neden olabilir.

Ağızdan alınan kortizon, yeni saç çıkmasını teşvik edebilir. Ancak etkisi büyük ihtimalle geçici olur. Ağız yoluyla alınan başka bir steroid olan prednizon, alopesia areatanın bazı durumlarında etkililiğini kanıtlamıştır. Yan etkileri arasında kilo alma, metabolik bozukluklar, sivilcelenme ve adetle ilgili problemler yer almaktadır.

Doğum kontrol hapları yoluyla hormon tedavisi, genç kadınlarda hormonal dengesizliğin neden olduğu kellik durumunu tersine çevirebilir.

Saç ekimi de kellikle mücadele için kullanılan başka bir tekniktir. Bu işlem, üzerinde aktif saç kökleri barındıran kafa derisinin saç tellerinin kel olan kısımlara yerleştirilmesini içerir. Tek seansta yaklaşık 10 ila 60 oranında yüzlerce saç kökünün ekilmesi gerekebilir. Ekilen saç dökülebilir; ancak genellikle birkaç ay içerisinde ekilen saç kökünün olduğu yerden yeni saçlar uzamaya başlar. Bu işlem ağrılı ve pahalıdır ve genetik veya yaşa bağlı saç dökülmesini geciktirebilecek bir özelliği yoktur.

Kafa derisinin küçültülmesi işlemi, arka ve yan kısımlarından alınan saçsız derinin üst kısımlara çekilmesini içeren bir çeşit estetik ameliyattır. Daha sonra saç, başın üst kısımlarında bulunan kalan kel bölüme ekilebilir. Bu işlem ağrılı ve pahalıdır. Bu işlemin genetik veya yaşa bağlı saç dökülmesini geciktirici hiçbir özelliği yoktur.