Suni sancıyı başlatabilmek için, öncelikle rahim ağzının suni sancıya duyarlı olup olmadığının test edilmesi gerekir. Bunun için vajinal muayene yapılır. Bu muayenede rahim ağzının kıvamı, sertliği, açılması ve bebeğin önde gelen kısmı tespit edilir. Bu muayene sonrası eğer rahim ağzının uygun olmadığı saptanırsa, öncelikle vajinal yolla bir takım ilaçlar uygulanarak rahim ağzının yumuşaması sağlanır. Bunun ardından 2 saat sonra ikinci bir muayene daha gerçekleştirilir. Bu muayenede rahim ağzının gerekli olgunluğa ve yumuşamaya sahip olmadığı görülürse, zaten damardan verilecek olan kasılmayı başlatıcı ilacın etkisiz olacağını anlaşılır. Bu koşullarda doğuma başlasa bile, açılma olmadığı için doğum büyük bir olasılıkla sezaryene gidecek demektir. Rahim ağzı yeterli olgunluğa gelmişse ya da vajinal yolla verilen ilaçlarla bu sağlanmışsa, o zaman damardan verilen sentetik oksitosin hormonuyla rahim kasılmaları başlatılmaya çalışılır. Bu doz yavaş yavaş artırılarak, vücutta normalde olması gereken oskitosin düzeyine ulaşması hedeflenir. Bu sırada rahim ağzının açılması ve normal doğum sürecinin ilerlemesi beklenir. Bu durumda açılma devam etmiyorsa, bebeğin başı ile kemik yapı arasında uyumsuzluk olabileceğini ve zaten doğum ağrıları kendiliğinden başlasaydı bile doğumun ilerlemeyeceğini gösterir. Yani söz konusu olan süreç, normal doğumun aynısını yaşatmaya yöneliktir. Suni sancı mutlaka deneyimli bir doktor ve ebe eşliğinde uygulanmalıdır. Bunun kadar önemli olan bir başka nokta da, suni sancı uygulaması bebeği bir strese sokacağı için, bebeğin yakın monitörize edilmesi gerekir. Özellikle bebeğin kalp atışları ve annenin rahim kasılmalarının düzenli olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.