Edirne’de II. Bayezid Külliyesi Türk Tıp Tarihinin ayaktaki önemli anıtlarından biri olarak ilgi çekiyor. 1488 yılında açılan külliyenin medresesi bugünün bir tıp fakültesi konumundaydı. Darüşşifa kısmında ise öğrenciler uygulama imkanı buluyorlardı. Darüşşifa’da göz hastalıkları de dahil dönemin gelişmiş tedavileri tatbik ediliyordu.

Ayrıca Darüşşifa, Osmanlı kültürünün psikiyatrik rahatsızlıklara yaklaşımını göstermesi açısından da önemlidir. Hastalar bimarhane denilen yerde kalır ve müzik, su sesi, güzel kokular ve çeşitli meşguliyetlerle tedavi edilmeye çalışılırdı. Bu akıl hastalarına batıda olumsuz bakılıp davranıldığı o dönemin en ileri yaklaşımıdır. Darüşşifa 1997’de Trakya Üniversitesi’ne bağlı bir müzeye dönüştürülmüş.

Müze 2004 yılında da Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü kazanmış. Müzeye girdiğinizdemusikinin güçlü nağmeleri sizi sarıyor. Müzenin ana mekanı olan “Psikiyatri Tarihi Bölümü” ne girince kendinizi yüzyıllar öncesinin bir müzik terapi ortamında buluyorsunuz. Ortadaki havuzun şadırvanından akan suyun sesi, neyin mistik sesiyle birleşerek sizi bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Hastalar, hekimler, hasta bakıcılar, hanende ve sazendeler canlı gibi karşınızda duruyor. Işık ve ses düzeni bu canlandırmayı bütünlüyor.  Özetle müzede bir Osmanlı sağlık kurumunun havasını solumak mümkün ve tüm bunlar, Edirne’de Tunca Nehri kenarında mimarlık tarihimizin en görkemli yapılarından birinde.

Mimari ve tıp kültürümüzün bu nadide anıtını Edirne’ye yolunuz düşerse ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
İLGİLİ MAKALE

Psikiyatri Müzesi

Prof. Dr. Kaan AYDOS

hocam 15 yıllık evliyiz 2 kez özelde tüp bebek denedik şimdi sdü tıp fakültesine tüp bebek için başvurduk fakat 2 kez aşılama önerdi doktorumuz sperm... devamı