Normal Mi? Değil Mi?

Normal bir akıntı rahim boynundan ve vajina duvarlarından pul pul dökülen vajinal cilt hücrelerinden, bakterilerden ve salgılardan meydana gelir. Bakterilerin 30 kadar tipi normal vajinal akıntıda bulunabilirken sağlıklı bir vajinal bakteri kümesinin yaklaşık yüzde 95''i laktobasillerden oluşur. Laktobasillerin birçok alt kümesi vardır, ama en önemli türü hidrojen peroksit üretir. Hidrojen peroksit cildin dış yüzeyindeki kesik ve çizikleri temizlemek için kullanıldığı gibi idrar yolu enfeksiyonlarından sorumlu olan ve yaygın görülen bir bağırsak bakterisi olan E.coli gibi istenmeyen bakterilerin sayısını azaltmaya da yardımcı olur. Sağlıklı vajinal pH seviyesi göreceli olarak asidiktir (pH 3.8-4.5 arası). Asidik pH aynı zamanda istenmeyen bakterileri de uzaklaştırır.  

Bir çalışmada (Mijac, 2006) mantarı olan kadınların, neredeyse enfeksiyonu olmayan kadınlar kadar çok (yüzde 77''ye karşın yüzde 80) hidrojen peroksit üreten faydalı laktobasile sahip oldukları bulundu. Bunun aksine trikomonaslı kadınlarda bu oran yüzde 63 idi ve bakteriyel vajinozisi olan kadınlarda bu oranın sadece yüzde 25.6 olduğu bulundu. Tüm kategorilerde sigara içen kadınların sigara içmeyenlere oranla daha az faydalı laktobasili vardı.

Kadınlar vajinalarındaki laktobasil sayısını arttırmak için evde çeşitli yöntemler denediler. Bir antiseptik olan ve tampon üzerine sürülen doğal yoğurt kullanımının faydası iddia edilmektedir. Ancak çalışmalar yoğurttaki laktobasil türünün hem hidrojen peroksitten hem de vajinal zarlara tutunma becerisinden yoksun olduğunu ileri sürüyor. Son zamanlarda yapılan bir deneyde (Larsson, 2008) bakteriyel vajinozis tedavisi gören kadınlara 10 gün boyunca vajinal bir kapsül şeklinde donmuş ve kurutulmuş insan laktobasili veya bir plasebosu verildi. Üç ay süren bu tedaviden sonra araştırmacılar başlangıçta antibiyotik kullanarak iyileşen kadınlarda bakteriyel vajinozisin tekrarlamasını önlemede laktobasil tedavisinin en etkin tedavi olduğunu ortaya koydular. 

Çoğu herhangi bir belirtisi olmayan 631 kadından oluşan bir grupta B grubu strep, E. Coli ve Staph aureus (normal cilt bakterisi) sık aralıklarla üretildi (Donder, 2002). 141 ameliyatlı hastadan oluşan bir çalışmada yüzde 20''sinin vajinal salgılarında B grubu strep bulundu (Song, 1999). Bu bulgu bakterilerin birçok türünün vajinal ekolojinin bir parçası olabileceğini ileri sürüyor.

Özetlemek gerekirse normal akıntının pH''ı 4.5''tan daha az olabilir, çok kötü kokmaz, yoğun veya peynirimsi bir görüntüdedir ve beyaz renktedir. Bu özellikler hormonlara, pH düzeyindeki değişimlere, normal vajinal bakterilerin farklı türlerinin kısa süreli olarak aşırı büyümelerine ve spermlerle veya regl kanamasıyla karşılaşmalarına bağlı olarak adet döngüsü boyunca değişebilir.

Akıntı Ne Sıklıkla Değişir?

İki ay boyunca izlemeye alınan 26 kadın arasından sadece dördü normal vajinal akıntıya sahipti. Sekizinin bulaşıcı mantar (kandida) çoğalması vardı. Dokuzunun bakteriyel vajinozis ile ilişkili bakteri çoğalması varken birinin tüm ay boyunca geçmeyen bakteriyel vajinozisi vardı. İlginç olan birçok kadının anormal akıntıdan veya vajinitin diğer belirtilerinden şikayet etmesi ama belirtilerin laboratuvar testlerinde ortaya çıkarılamamasıydı. 51 kadından oluşan farklı bir grup arasından yüzde 22''si yüksek seviyede laktobasil barındıran normal vajinal ortamı korudu. Kalan yüzde 78''inin vajinal ekosistemlerinde önemli ama geçici değişiklikler oldu.      

1.193 kadından oluşan çok daha büyük bir çalışma üç yıl boyunca yürütüldü. Bu kadınların yaklaşık yüzde 20''si 6-12 ay sonra bakteriyel vajinozis geliştirdi. Çalışmanın başlangıcında bakteriyel vajinozisi olan yüzde 20''sinin şaşırtıcı bir şekilde bir sonraki muayenesinde bakteriyel vajinozisden hiçbir izi kalmamıştı.

Bu çalışmalar normal vajinal salgılarda bulunan birçok bakterinin ve mantarın ya çoğalabildiğini ve belirtileri tetiklediğini ya da hastalıklı etkiler üretmedikleri çok düşük bir seviyeye geri dönüş yaptıklarını ileri sürüyorlar. 

Hormonların Etkisi

Hormonlar vajinal akıntıda bir fark yaratır mı?

Hormonlar bir aylık süre boyunca farklı seviyelerde seyreden değişkenlerdir. Östrojenin vajinal hücrelerle laktik asit üretimini arttırarak vajinal pH düzeyini düzenlediğini biliyoruz. Artan östrojen seviyesi aynı zamanda yumurtlama sırasında görülen temiz, esnek rahim boynu salgısı miktarının artmasından da sorumludur. Yumurtlamadan sonra akıntı daha az sulu olmaya eğilim gösterir ve kıvamı daha çok macuna benzeyebilir.   

Aksine düşük östrojen seviyesine sahip menopoz sonrası evredeki kadınlarda vajinalarının gram pozitif kok(örneğin staph aureus, staph epidermis, A grubu strep) ve gram negatif rodlar (örneğin proteus, E Coli) içerme olasılığı daha yüksektir. Vajinal pH düzeyi daha alkalin ağırlıklı olacaktır ve faydalı laktobasil bakterileri daha az olacaktır. Vajinal salgılamalarda azalma ve cinsel ilişki sırasında vajinal kayganlaşmada azalma olacaktır. Yeni bir çalışma (Gorodeski, 2005) vajinal ekoloji üzerindeki östrojen etkisinin vajinal dokuların yaşına bağlı olarak farklılık gösterdiğini saptadı. Bu bulgu östrojenin etkilerinin sadece faydalı bakterileri teşvik ederek ve asidik pH düzeyini sağlayarak değil doğrudan vajinal hücreler üstünde işe yaradığını ileri sürüyor. 

Antiseptiklerin Etkileri

Antiseptikle Yıkamanın Etkisi Nedir?

Tüm çalışmalarda olmasa bile çoğunda vajinayı antiseptikle yıkama ile bakteriyel vajinozis görülme arasında artan bir ilişki kuruldu. Çalışmalardan biri aynı zamanda antiseptikle yıkamanın nedenini inceledi. Kişinin çok kötü kokulu bakteriyel vajinozisi olması durumunda kokudan geçici olarak kurtulmak için antiseptikle yıkama denenebilir. Çalışmaya katılan 1200 kadından hem hijyen amaçlı hem de belirtileri gidermeye yönelik antiseptikle yıkama yapanlarda artan oranda bakteriyel vajinozis görüldü. Ayda bir kez antiseptikle yıkama yapmak bakteriyel vajinozis görülme oranını arttırırken haftada bir antiseptikle yıkama yapanların en yüksek risk oranına sahip oldukları görüldü. Antiseptikle yıkayan kadınlar bu şekilde faydalı laktobasil bakterilerin yoğunluğunu azaltmış oldular (Ness, 2002). Son zamanlarda (Brotman, 2008) bakteriyel vajinozis görülmesinin, eğer kadınlar adet döneminden sonra hijyen amaçlı antiseptikle yıkama yapmazlarsa azalabileceği saptandı.    

Kenya''daki seks işçileri arasında herhangi bir tip vajinal yıkama uygulayan kadınlarda (hiç yıkama yapmayanlara kıyasen), var olan HIV riski on yıl sonra izlemede yüksekti. En büyük riskin vajinanın içini temizlemek için sade sudan ziyade sabun veya diğer maddelerle yıkayan kadınlarda olduğu görüldü.

Doğum Kontrol Seçimi

Doğum Kontrol Seçimimin Bir Etkisi Var Mı?

Bu soruya verilecek yanıtın "Evet, muhtemelen öyle" olması kimseyi şaşırtmamalıdır. Doğum kontrol hapları faydalı laktobasil sayısını değiştirmez, pH düzeyini yaklaşık 4.4''te tutar ve koruyucu vajinal cilt hücrelerinin kalınlığını değiştirmez. Doğum kontrol hapları kullanıcılarında bakteriyel vajinozisten kaynaklanan tüm risk yaklaşık yüzde 50 daha azdır. Fakat mantar enfeksiyonları riski doğum kontrol hapları kullanıldığında artar.

Doğum kontrol haplarının önleme yönteminden faydalanıldığında vajinal ekoloji üzerinde bir dizi etkileri olur. Sperm öldürücü olmayan prezervatifler vajinal pH düzeyini veya bakteriyel parametreleri değiştirmez. Prezervatifler vajinayı boşalmadan kaynaklı herhangi bir bakteri çeşidinden koruyabilir. Ancak sperm öldürücü nonoksinol 9''un yaygın kullanımı bir kadını anormal bakteriyel değişimlere yatkınlaştırabilir. Diyafram veya rahim boynu başlığı ile kullanıldığında bu sperm öldürücü geçici olarak laktobasilleri azaltabilir ve E. Coli, enterococcus ve anaerobik gram negatif bakteri oranını arttırabilir. 

Şimdi kendi vajinal sağlığınız hakkında daha fazla bilgilenmiş olmalısınız. Her zaman olduğu gibi daha kesin teşhis ve tedavi için doktorunuzu veya aile planlama uzmanınızı görmelisiniz.

Op. Dr. Burcu KARDAŞ ARSLAN

merhaba 1,5 YILLIK EVLİ VE 23 YAŞINDAYIM. adet düzensizliği ve de beraberinde vajinal akıntı şikayetleriyle doktora başvurdum .yapılan ilk smear testi... devamı