Yeni doğan bebeklerde kullanılacak mamaların mümkün olduğu kadar anne sütüne yakın olması gerekir. Bu yüzden bu biberon mamalarının tıbbi adı, anne sütüne tam adapte formül süttür. Bu mamalar inek sütü bazlı olmasına rağmen, inek sütünün bebek için uygun olmayan birçok maddesi azaltılmıştır. Protein içeriği düşürülmüş ve protein yapısı değiştirilmiştir. Anne sütüne uygun formüllerin, yani 1 numara ya da pre denilen mamaların en önemli özelliği, whey/kazein oranının tersine çevrilmiş olmasıdır. Yani whey oranı çok yüksektir kazein daha düşüktür. İnek sütünde çok yüksek olan sodyum ve bazı mineral içerikleri, bebeğin henüz olgunlaşmamış olan böbreklerini aşırı derecede yorar. Dolayısıyla bu sodyum içeriği azaltılır ve yoğunluğu düşürülür. Böylece bebeğin böbrekleri tarafından daha kolay işlemden geçirilebilir hale getirilir. İnek sütünde kalsiyum fosfor dengesi de çok uygunsuzdur. Kalsiyum oranı yüksek olmasına rağmen, bebeğin sindirim ve biyokimyasal sistemi, bu kalsiyumu yeterince kullanamaz. Bu kalsiyumun kullanılır hale getirilebilmesi için, kalsiyumla fosfor arasındaki dengenin çok iyi olması sağlanır. Çünkü bu özellikler, yeni doğan mamaları için olmazsa olmaz özelliklerdir. Günümüzde geliştirilmiş olan son teknoloji biberon mamaları ise, anne sütüne bir adım daha yaklaşmıştır. Bu mamalarda bağışıklık sistemini destekleyici prebiyotik katkılar, büyüme gelişme, hücre gelişmesi ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilerde bulunan nükleotidler vardır. Ayrıca, beyin ve göz gelişimi yani sinir dokusunun, sinirleri kaplayan ve myelin denilen kılıfının gelişiminde rol oynayan omega 3 ve omega 6 ya asitleri de mevcuttur. Myelin bakır telleri kaplayan izolasyan maddesi gibidir. Bu izolasyon iletinin çok daha hızlı ve yayılmadan yerine ulaşmasını sağlar. Myelinizasyon ve retinanın gelişimi üzerinde omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinin rolü çok önemlidir ve anne sütünde de bol miktarda ve dengeli bir şekilde bulunur.