Eşlerin aldatması evlilikte doğal olarak bir krize yol açar. Kızgınlık, kendini suçlama, karşısındakini suçlama döngüsü yaşanmaya başlar.
Evlilikte aldatan kişi genellikle bu ilişkide daha aktif olan taraftır. Hissettiği boşluktan, yokluk duygusundan ötürü bir şekilde bir arayışa girer.
Aldatılan bir kişinin yaşadığı en güçlü duygu kızgınlıktır. Bu ruh haliyle birey ilişkideki her şeyin faturasını eşine çıkarır.
Kişinin kendisini aldatan biriyle ilişkisini evliliğe taşıyıp taşımamaya karar vermek için, kendisine kimi soruları sorması gerekir.
Bazı insanlarda aldatma, aldığı kültürün, kişiliğinin doğal bir parçasıdır ve bunu kendine bir hak olarak görür.
Evli kadınlar genellikle eşlerinin ilgisinin eksildiğini hissettiklerinde aldatırlar
Evli erkekler genellikle ilişki eskidiği, eski heyecanını yitirdiği ve monotonlaştığı zaman, avlama, peşinden koşma, kovalama dürtülerini yitirmektedirler.
Her erkeğin ya da her kadının eşini aldatması diye bir kural yoktur. Bazı insanlar, kendilerinin eşlerini aldatmasını meşrulaştırmak için, çevrelerini aldatan insanlarla donatırlar.
Eğer bir evlilikte aldatma yaşanmışsa, o ilişki kırılmıştır. Bu kırılma kendi haline bırakıldığı koşullarda, iltihaplanır, yapısı bozulur ve giderek kopuş yaşanır.
Evli bir çift öncelikle sevgili olmayı, çift olmayı, karı-koca olmayı öğrenir. Ardından yaşamlarına yeni üyeler, çocuklar gelmeye başlar.