Kızlık zarı bozulduktan sonra kendi kendini onarabilen bir yapıda değildir. Vücutta bir kesik ya da yaralanma olduğu zaman, meydana gelen kanama kendi kendine durur.
Kızlık zarı dikilmesi, ülkemizde ve bizimki gibi ülkelerde yıllardan beri vardır ve doktorların gündemini meşgul eden bir konudur. Gelişmiş ülkelerde böyle bir durum söz konusu değildir.
Kızlık zarı dış genital bölgenin yaklaşık olarak bir-bir buçuk santim içerisinde, yani nispeten derinde yer alan bir yapıdır.
Sürtünme yoluyla kızlık zarının bozulup bozulmayacağı, doktorlara en sık yöneltilen sorudur. Sürtünme yoluyla kızlık zarının bozulması mümkündür.
Kızlık zarı yani Latince adıyla himen, dış genital bölgeden yaklaşık birbuçuk santim içeride olan bir yapıdır.
Bazı kadınlarda bekareti kaybetme, bazılarında ise, penisin vajinadan girmesi korkusu vardır. Hatta artık vajinismus kavramının terk edilerek, onun yerine penis ion phobia yani penisin girmesi fobisi kavramının kullanılması tartışılmaktadır.
Erkek cinsiyeti yani erillik, maskülinite kendisini baştan çıkarmak için cilve yapan dişiyi döllemek için diğer erkeklerle mücadele eden, gerekirse onları döven, kovan, öldüren, ortalığı dağıtan en kuvvetlinin dişiyi döllemesi üzerine kuruludur.
İnsanların bekaret konusundaki tutumlarında, içinde yetiştikleri kültür çok önemli bir rol oynar.
Ülkemizde kızlık zarını diktirerek, evlendiği kişiye bakireymiş gibi görünen kadınlar da vardır.
Bekaretin dünyanın her yerinde önemli bir olgu olduğu söylenemez.