Bazı kadınlarda bekareti kaybetme, bazılarında ise, penisin vajinadan girmesi korkusu vardır. Hatta artık vajinismus kavramının terk edilerek, onun yerine penis insertion phobia yani penisin girmesi fobisi kavramının kullanılması tartışılmaktadır. Çünkü vajinismuslu hastaların tedavisi sırasında, kadın parmak sokmaların hepsini başarır, hatta mum ya da penis benzeri divaysların hepsini sokar. Ama partneri, sevgilisi ya da eşinin penis sokmaya yeltenmesi karşısında yeniden kasılır. Bu vajinismus tedavisi gören her kadında görülen bir durum değildir. Tedavi çoğunda başarılı olurken, bazı kadınlar da olmayabilmektedir. Bu tedavinin başarı oranı yüzde 60-70 civarındadır. Çocuklara 9 yaşından itibaren pornografi değil, cinsel eğitim verilmesi gerekir. Bu gerekliliği bütün dünya kabul etmiş durumdadır ve Batı ülkeleri hayata geçirmektedir. Bizde ise cinsel eğitim diye, genellikle okuma yazması bile olmayan aile büyüğü bir erkek ya da kadından bilgi alınır. O bilgilerin tümü de cinselliği ayıplayıcı yönde olur. Cahil kesimlerin dörtte üçünde erkek kadının cinselliğine önem vermez, kendi istekleriyle ilgilenir. Bu nedenle kadın için seks kerhen yaşanan kötü bir şeydir ve kendi kızına da bunu böyle öğretir. Bu ise kadınlarda cinsellikten korkmaktan vajinismusa, aseksüellikten cinsel isteksizliğe kadar birçok patolojik duruma yol açabilir. Yanı sıra, her yaşta ağır olmakla birlikte özellikle küçük yaşlarda cinsel taciz, tecavüz gibi travmalar yaşamış kadınlarda cinsel korkular, vajinismus ve her türlü cinsel davranış bozukluğu çok sık rastlanan vakalardır.