Adet kanamasının olmaması, yani adet görmemeye tıp dilinde "amenore" denir. Bir kadının en az 3-6 ay süreyle adet görmemesi veya normal adet gören kadında 3 siklus boyunca adet olmaması  amenore olarak kabul edilir. Daha kısa süre adet görememe ise "adet rötarı" "adet gecikmesi" olarak adlandırılır.

Ergenlik döneminden önce, gebelik sırasında, emzirme döneminde ve menopozdan sonra adet görülmemesi normaldir ve 'fizyolojik amenore" adını alır. Bunun dışmda kalan bütün amenoreler ise normal değildir, yani "patolojik amenore"dir.
 
Genç bir kızm 18 yaşına geldiği halde adet görmemiş olması"primer amenore" admı alır. Normal adet görmekte olan bir kadınm 6 ay ya da daha uzun süre adet görmemesi ise "sekonder amenore" admı alır.
 
Primer amenore, büyüme veya sekonder seks karakterlerinin gelişim veya büyümesindeki yokluk ile 14 yaşına kadar adet görememe veya sekonder seks karakterlerinin oluşması ile birlikte normal büyüme ve gelişmenin varlığına bakılmaksızın 16 yaşına kadar adet görememe durumudur ve insidansı % 0.1 ile % 2.5 arasında değişir. Primer amenorenin başlıca nedenleri gonadal yetmezlik % (48.5), uterus ve vajinanın konjenital yokluğu % (16.2) ve konstitusyonel gecikme % (0.5)’dir 1,2. Primer amenore hipotalamus veya merkezi, hipofiz, ovarian ve uterus kaynaklı olabilir.
 
Primer amenore nedenleri:
- Hipotalamus ve hipofize ait patolojiler, tümörler
- İmperfore Hymen (Kızlık zarında açıklık olmaması)
- Uterus ve vajina Agenezisi
- Turner sendromu
- Yapısal gelişme gecikmesi 
- Galaktozemi
- İmperfore himen (Kızlık zarında hiç açıklık olmaması)
- Transvers vajinal septum (Vajinada perde olması)
- Vajina, serviks (rahim ağzı) veya rahmin doğuştan gelişmemiş olması



Sekonder amenore nedenleri:
- Fizyolojik: Gebelik (en sık nedendir), korpus luteum kisti, süt verme, menopoz
- Hipotalamus- Hipofiz aksının baskılanmasına bağlı
- Doğum kontrol hapı alımı sonrası amenore
- Stres, depresyon
- Kilo kaybı, aşırı zayıflık, iyi beslenememe
- Hipofiz hastalığı: Hipofizin ablasyonu, Sheehan sendromu, 
- Prolaktinoma (hiperprolaktinemi, süt hormonunun aşırı üretilmesi)
- Kontrol edilmemiş endokrinopatiler: Diyabet, hipotiroidizm ve hipertiroidizm
- Polikistik over hastalığı
- Kemoterapi
- Radyoterapi
- Endometrial Ablasyon 
- Rahim içi yapışıklık gelişmesi (Asherman sendromu)
- İlaç tedavisi: Sistemik steroidler, danazol, GnRh Analogları
- Prematür ovaryen yetmezlik, erken menopoz
- Sarkoidoz
- Hiperandrojenemi (Testesteron benzeri erkeklik hormonlarının artması)
 
Bir kadının adet görebilmesi için vücudundaki 4 kompartmanın düzenli çalışması gerekir. Bunlar;


Kompartman 1 Rahim ve vajina 
Kompartman 2 Yumurtalıklar 
Kompartman 3 Hipofiz bezi 
Kompartman 4 Beyin (Hipotalamus)
 
1. kompartmana yani rahim ve vajinaya ait anormalliklerde ya hormonlara yanıt verecek bir organ (rahim) yoktur, ya endometriyum yani rahim iç zarı anormallikleri vardır ya da rahimde adet kanaması olmasına rağmen vajinadaki anormallik nedeniyle dışarı akış yolu bulamaz. Bazen kızlık zarı tamamen kapalı olabilir (imperfore kızlık zarı). Bu durumda da adet kanı dışarı akmadığı için adet görülmeyebilir.    
    
Rahime ait anormallikler arasında yumurtalıklar olmasına rağmen rahmin ve vajinanın üst kısmının doğumsal olarak gelişmemesi bulunur (Müllerian agenezi).
 
Ayrıca, bazen genetik olarak erkek olan bireylerde erkeklik hormonu androjene karşı duyarsızlık olduğundan testosteron etkisi ile gelişmesi gereken erkek dış genital organları gelişmez ve dış genital yapı dişi görünümde olur (Androjen duyarsızlık sendromu). Bunlarda kısa ve kör bir vajen vardır ama iç genital organlar yoktur.
 
Bir diğer rahim anormalliği rahim iç zarında daha önce geçirilmiş kürtajlar sonucu oluşan yapışıklıklardır (Asherman sendromu). Bu durumda adet kanaması ya çok az olur ya da olmaz.
 
2. kompartman yumurtalıktır. Yumurtalıkta doğum sırasında 2 milyon olan yumurta ergenlikte 400 bine düşer ve tükenmesi ile kadın menopoza girer. Bazen doğumsal olarak yumurtalıklar gelişmeyebilir ya da gelişse de genetik bir bozukluk (Turner sendromu) sonucu doğuma kadar bir şekilde tükenebilir. Bazen de yumurtalıklarda yumurta olsa da hipofiz bezi hormonlarına cevapsızlık olabilir (resistan over sendromu). Tüm bu durumlarda yumurtalıklardan estrojen ve progesteron salgılanmayacağından rahim iç zarının (endometriyum) uyarılması dolayısıyla adet görme mümkün olmaz. Bazı durumlarda da yumurtlama olmaz (anovulasyon), bu durumda az da olsa estrojen vardır ama progesteron olmadığı için kanama olmaz.
 
      
3. kompartman beyinin altında yer alan hipofiz bezidir. Buradan yumurtalıkları uyaran FSH ve LH isimli hormonlar (gonadotropinler) salgılanır. Bunların salgılanmasını bozan hipofiz bezi tümörleri (örneğin prolaktin hormonunun aşırı salgılanmasına yol açan hipofiz adenomları) da FSH ve LH düzeylerini baskılayacağından yumurtlamayı dolayısıyla yumurtalıktan estrojen ve progesteron salgılanmasını önleyecek ve adet görülmeyecektir.
 
4. ve en üst kompartman hipotalamustur. Bu beyindeki bir bölgedir. Buradan hipofiz bezinden FSH ve LH hormonlarını salgılatıcı hormonlar (gonadotropin salgılatıcı hormonlar) salgılanır. Hipotalamus nedenli adet görememe nedenleri arasında genetik bazı anormallikler yanında aşırı egzersiz, stres, üzüntü, ani kilo kaybı, hava değişimi gibi faktörler gonadotropin salgılatıcı hormon salgılanmasını etkileyerek amenoreye neden olur. Anoreksia nervosa olarak bilinen ve aşırı kilo vermeye bağlı amenore ile birlikte başka rahatsızlıkların da olduğu durum hipotalamus kökenli amenore nedenleri arasındadır. 
 
Adet görememenin sebebi nasıl saptanır, ne tetkikler yapılır?
Özellikle sekonder (ikincil) amenorede ilk olarak ekarte edilmesi gereken durum gebeliktir. Gebelik ekarte edildikten sonra hormon testleri yapılmalıdır. Hormon testlerinde ilk bakılacak olanlar Tiroid hormonları ve prolaktin hormonlarıdır. Bunun dışında diğer hormonlarda amenorenin sebebinin ortaya çıkmasında faydalı olabilir. Klasik yaklaşımda FSH ve LH bakılması daha sonraya bırakılırken bu aşamada sebebin daha ortaya çıkmasını sağlayabilir ve hastadan 2 kez kan alınmasına gerek kalmaz. FSH ve LH’ın yüksek olması 2. kompartmanın yani yumurtalığın anormalliğini (erken menopoz, resistan over sendromu, yumurtalıkların genetik olarak gelişmemesi) gösterir.
Gebelik, prolaktin aşırı salgısı ve tiroid hastalıkları hormon testleri ile ekarte edildikten sonra 2. adımda yapılacak olan hastaya progesteron vermektir.
Progesteron ile kanama oluyorsa şunları anlayabiliriz: 1. kompartman yani rahim ve vajina normaldir; hastanın estrojeni de vardır ama yumurtlama olmadığından progesteron salgılanmamaktadır. Kanama olmuyorsa ya rahim ve vajende anormallik vardır ya da estrojen yoktur.
Progesteron ile kanama olmazsa o zaman estrojen ve progesteron birlikte ardışık olarak verilir. Eğer estrojen ve progesteron ile kanama oluyorsa o zaman rahim ve vajinanın normal olduğu anlaşılır. Bu durumda hipotalamusa bağlı bir adet görememe durumu söz konusu olabilir. Kanda FSH ve LH düzeylerinin düşük olması da bu tanıyı destekler.
Estrojen ve progesteron ile kanama olmuyorsa o zaman rahim ve/veya vajinada bir anormallikten şüphelenilmelidir. 
 
 
 
Teşhis:
Teşhis için FSH, LH, prolaktin, duruma göre troid hormonları, ultrasonografi sık kullanılan yöntemlerdir. Beyin içerisinde bir patolojiden şüphelenilmişse CT veya MR incelemeleri gerkebilir. Bazen HSG (histerosalpingografi), SİS (salin infüzyon sonografi) ya da histeroskopi ile rahim içerisinin gözlenmesi gerekebilir.
 
Tedavi:
Sekonder amenorenin en sık nedeni gebeliktir o yüzden böyle bir durumda öncelikle gebelik araştırılmalıdır. Gebelik yoksa tedavi sebebe yönelik düzenlenir. Neden iyi beslenememe, aşırı zayıflık, stres, depresyon, aşırı egzersiz gibi nedenlerse öncelikle bu durumlar düzeltilmelidir.
 
 Eğer rahim (uterus), rahim ağzı (serviks) yada vajen gibi organlarla ilgili bir anatomik bozukluk varsa tedavi bunu düzeltmeye yönelik ameliyat olacaktır.
 
 Eğer beyindeki hipofiz bezinde aşırı prolaktin hormonu (süt hormonu) üretimine neden olan bir tümör varsa tedavi tümörün boyutuna göre ilaç tedavisi (bromokriptin, kabergolin, domain agonistleri ilaçlar) veya ameliyat şeklinde olacaktır. Küçük prolaktinomalar yani mikroadenomlar ameliyat gerektirmeden genellikle ilaç tedavisi ile küçülürler ve prolaktin hormon düzeyleri azalır, adetler normale döner.
 
 Yumurtlama bozukluğu (anovulasyon, polikistik over sendromu) gibi durumlarda östrojen ve progesteron hormonu içern ilaçlar, doğum kontrol hapları tedavide kullanılır.

Op. Dr. Korkut ARSLAN

Mrb hocam. Benim sorunum hiç adet gorememem 23 yaşındayım 5 sene öncesine kadar aşırı derece kanamalarım oluyordu sonra birden kesildi 4 senedir de... devamı