ABD’de çeşitli sağlık kuruluşlarının yürüttüğü akciğer kanseriyle ilgili araştırmaların ümit vaat ettiği bildiriliyor.

Araştırmacılar, Kaliforniya’daki bir kanser toplantısında, akciğer kanserinin teşhisine yardım edecek bir kan testi üzerinde yapılan çalışmaların ümit verici göründüğünü ve geliştirilmekte olan testin, hastaları invaziv prosedürlerden kurtarabileceğini belirtiyorlar.

Eğer kusursuz hale getirilebilirse testin, akciğer kanserinden şüphe edilen durumlarda, hastaları biyopsi gibi invaziv süreçlerden kurtarmaya yardım edebileceği tahmin ediliyor. Los Angeles,  Kaliforniya Üniversitesi, David Geffen Tıp Okulu, Jonsson Kapsamlı Kanser Merkezindeki Akciğer Kanseri Araştırma Programı araştırmacıları, halihazırda akciğer kanseri şüphesi ile yapılan ameliyatların yüzde 20 ila yüzde 25’ine iyi huylu tanı konulduğunu belirtiyorlar.

Araştırmacılara göre, 500 göğüs filminden biri “önemi belirsiz” bir ciğer nodülü göstermektedir. Böyle bir durumda, bir sonraki adım; şüpheli alanı doktorun isteği doğrultusunda biyopsi ile ya da ciğerin içine sokulacak bir cihazla başka değerlendirmelere tabi tutmak olabilir.

Akciğer Kanseri Kan Testi: Çalışma Detayları

Araştırmacılar, daha önce yaptıkları testlere ve diğer araştırmacıların testlerine dayanarak 40 potansiyel kanser bio belirleyicisi (biomarker; kanda bulunan ve kan testiyle tespit edilebilen içerik madde) topladılar.

Bu bio belirleyiciler, akciğer kanserinin ilerlemesine katkıda bulunduğu düşünülen proteinlerden oluşur ve bu biomarkerlerin seviyesi tümör sonucu değişebilir. Biomarkerler üzerinde çalışan uzmanlar arasındaki genel kanı, bu biomarkerların, akciğer kanserinin çok erken evrelerindeki kişilerin kanlarında bulunabileceği yönündedir. 

Araştırmacılar, yürüttükleri araştırma sırasında, 90 kanser hastasından ve en az bir yıl önce sigarayı bırakmasına karşın ağır sigara içici geçmişi nedeniyle akciğer kanseri riski yüksek olan 56 kişiden kan örneği aldılar.

Gördüler ki 40 biomarkerden 33’ü, akciğer kanseri hastaları ile akciğer kanseri teşhisi konulmayanlar arasında farklılık gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca, oluşturdukları biomarker tablosunun, kanser hastalarını belirlemede yüzde 88 oranında doğruluğa sahip olduğunu tespit ettiler. Bu tablo aynı zamanda, kanser hastası olmayanları da yüzde 79 doğruluk oranıyla belirledi.

Bundan sonra uzmanlar, bio belirleyicilerin (biomarker) akciğer kanserini erken evrelerinde tespit etmeye yardım edip edemeyeceğini değerlendirdiler. Ki bu, akciğer kanserinin belirlenmesinde genel bir zorluktur. Uzmanlar akciğer kanserinin 1. aşamasında olan 31 kişiden aldıkları kan örneklerini, teşhis konulmayan hastalardan aldıklarıyla karşılaştırdılar. Evre 1’deki akciğer kanseri hastaları ile kanser hastası olmayanlar arasında 21 biomarker, metodun tümörü erken evresinde tespit edebilecek kadar duyarlı olduğunu söylemek için yeterince farklıydı.

Araştırmacılar sonuçların henüz ön/başlangıç sonuçları olduğunu, daha fazla araştırmaya ve onaya gereksinim olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar; “Klinik çerçevede uygun test çalışmaları birkaç yıl daha alacaktır. Bu testlerin klinik olarak hazır olması 3 ya da dört yıl daha alabilir” değerlendirmesinde bulunuyorlar.  

Başka birçok araştırmacı da, akciğer kanseri kan testi üzerinde çalışıyor ve kanseri erken evresinde yakalayabilmek için değişik biomarkerları (bio belirleyicilere) araştırıyorlar.

Şimdilerde Colo, SomaLogic in Boulder araştırmacılarının, SomaDx’i raporu beklenmektedir; bu geliştirilmekte olan ve 12 proteinin kullanım şekline dayanan akciğer kanseri kan testi raporudur.

Testin akciğer kanserini, yüzde 90’dan fazla bir doğruluk oranıyla belirleyebileceği söylenmektedir. Uzmanlar, daha buna benzer yaklaşık yarım düzine test üzerinde çalışmaların devam ettiğini tahmin etmektedirler. 

Akciğer Kanseri İçin Kan Testi: İkinci Seçenek

Araştırmacılar; “Röntgen ya da CT taramada  (bilgisayarlı tomografi) görülen bir nodül (beze) için kan testi yapılması çok çok yararlı olacaktır” demektedirler. Sonuçları çok umut vaat edici bulan araştırmacılar, geliştirilen yöntemin biyopsi yapılması ihtiyacını azaltmasını ise büyük bir başarı olarak niteliyorlar. Çünkü bir nodülün habis (kötü huylu) olup olmadığını belirlemek için akciğer biyopsisi yapılmasını isteme gereği anlaşılabilir bir şekilde hem hastanın hem doktorun kaygılarını başlatan bir adımdır.   

Uzmanlar “Akciğer biyopsisi yapmak, meme kanseri için yapılan biyopsi kadar kolay değildir. Bu kısmen, akciğerin konuşlandığı yer ile ilgilidir” görüşünü dile getiriyorlar. 

Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ

Merhabalar hocam, ben diyarbakirdan size yaziyorum, teyzem su an 38 yasinda ve meme kanseri teşhisi konuldu. Kanser 4. Evredeymis ve akciğer karaciğer... devamı