Kişinin andropoza, yani yaşlanan erkeklik dönemine girip girmediğini anlayabilmesi için belirti ve bulgulara bakması gerekir. Bu belirtiler kabaca üç grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi, psikolojik belirtiler grubudur. İkincisi, bedensel bulgular ve üçüncüsü, cinsel yaşamdaki etkilerdir. Psikolojik belirtiler, depresyon hali, içine kapanma, yorgunluk ve halsizlik, çok belirgin biçimde sinirlilik, kaygı ve endişedir. Kısaca, halk arasında söylendiği haliyle, “Huysuz bir ihtiyar” dönüşmektir. Bedensel belirtiler ise, kas kitlesinde azalma, vücutta yağ kitlesinin artışı, kıllanmada azalma gibi kişinin kendisinin de kolayca fark edebileceği değişikliklerdir. Bir diğer faktör, uykunun bozulmasıdır. Kişi yaşlandıkça uyku tutmaz ve uykuyu yakalamakta zorlanır. Bu belirti, aynı zamanda andropoz teşhisinin konulmasında da etkilidir. Bunların yanı sıra, işin önemli bir boyutu da cinsel yaşamdır. Hem yaşlılıkta azalan erkeklik hormonunun etkisiyle, hem de bu dönemde kişilerde görülmeye başlayan kalp damar hastalıkları gibi bazı hastalıklar nedeniyle cinsel yaşamda bazı bozukluklar baş gösterir. Örneğin sertleşmenin eskisi gibi olmaması, meni fışkırma kuvvetinin ya da miktarının eskisi gibi olmaması gibi sorunlar sayılabilir. Bunların hepsinin birden görülmesi şart değildir, ancak bir erkekte bir kısmı görülmeye başlanmışsa, andropoz sürecine girilmeye başlanmış demektir.