Anne ile bebek arasında duygusal bir bağ olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. Bebek anne karnına ilk düştüğünde anne kanına bazı maddeler salgılanmaya başlanır. Bu anne adayında hem fiziksel, hem de ruhsal değişikliklere yol açar. Anne adayı, ilk anne olma duygusunu o zaman yaşamaya başlar. Bu gelişme hormonlar sayesinde gerçekleşir. İkinci önemli basamak, bebek hareketlerinin başlamasıdır. Bebek hareketleri başladığı anda, hamilelik bir gerçeklik haline gelmektedir. Çünkü anne adayı karnında kıpırdayan bir canlının varlığını hisseder. Özellikle 30. hafta civarında artık bebek anneye bilinçli olarak yanıt vermeye başlar. Örneğin anne, bebeğine biraz daha sakin olmasını söylediğinde, bebek sakinleşebilmektedir. En güçlü ve nihai ilişki ise, anne bebeği kucağına aldığı anda başlamaktadır. Bebek cephesine gelindiğinde, 16. haftada işitmeye ilk başladığında ilk duyduğu ses annesinin kalp atışıdır. İlk görmeye başladığı zaman gördüğü şey rahim içidir, yani güvenli bir ortamdır. Dokunma hissi başladığı zaman dokunduğu ortam annesinin karnıdır. Yani bebek için en büyük gerçek annedir, çünkü başka bir dünyası yoktur. Bu nedenle doğduktan sonra da özellikle annenin kucağında sakinleşir, çünkü anne karnındaki ortamı orada bulur. Psikologların ayrılış anksiyetesi dedikleri ve bebeklerin doğdukları yani anneden ayrıldıkları anda ağlamaları, annenin kucağına geri döndüklerinde, o güvenli ortamı tekrar bulduklarında sona erebilmektedir.