Pediatrist-pediatrik nörolog Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, içe kapanma, konuşma gecikmesi, anneye aşırı tepki, uykusuzluk, beslenme sorunları, banyo, tırnak ya da saç kesimine aşırı tepki gibi kontrolü zor davranış sorunları yaşayan ve hatta bazı otistik davranışlar sergileyen çocukların anneleri için, ''7/24 Annelik Metodu'' adıyla yeni bir yöntem geliştirdiklerini açıkladı.

Konuya ilişkin AA muhabirine bilgi veren Keskin, annenin çocuğuna aktardığı şartsız güvenin, birey olabilmenin ve diğerleriyle ilişki kurabilmenin ön şartı olduğunu belirterek, anneye güvenli bağlanması gerçekleşmeyen çocukların gelişiminin durduğunu, hatta gerilediğini söyledi.

''Güvensiz bağlanma varlığında çocuğun anneyi taciz etmesi ya da çocukta ortaya çıkan gelişme geriliğinin çocuğun anneden koparılmasıyla iyileşeceği'' şeklindeki yanlış kanaatin yaygınlığına dikkati çeken Keskin, bu durumda zaten güvensiz olan bağın daha da koparılarak, sorunun telafisi imkansız boyuta taşındığını kaydetti.

Çocuğun isteklerini bizzat annesinin yapmasını talep etme ya da tamamen anneden vazgeçerek içe kapanmasının ve hatta otistik davranışlar göstermesinin nedeninin güvensiz anne çocuk bağı olabileceğinin altını çizen Keskin, dolayısıyla bu durumdaki bir çocuğu anneden koparmanın çocuktaki gelişme geriliğini gidermek yerine gerilemeyi hızlandırdığına işaret etti.

Keskin, kendi tecrübelerine dayanarak çocuğun 3 yaşından önce anneden huzur içinde ayrılabildiğine şahit olmadığını söyledi. Keskin, zamanın değiştiğini ifade ederek, ''Annelerin entelektüel gelişmeleri onların çocuk kavramını değiştirdi. Üstelik azalan çocuk sayısı mükemmeli yaratma içgüdüsünü depreştirir oldu. Çocuk yetiştirmek mobilya şekillendirmekle eş tutulur oldu. Sonuçta anne çocuk ilişkisi gerildi. Bu algı değiştirilmeli, anneye çocuk beyni yalın ve gerçekçi anlatılmalıydı. Anne çocuğun gelişme aşamalarını bilmeli, onun dilini çözebilmeli, ihtiyaçlarını fark edebilmeli ve anında karşılamalıydı'' diye konuştu.

Tutturuk Krizi

Çocuklar içinde bulundukları yaşları gereği dile getiremedikleri sıkıntıları nedeniyle 'tutturuk' krizi yaşayabildiklerini belirten Keskin, sebebi ne olursa olsun böyle bir kriz halindeki bir çocuğa yaklaşımın asla ''kararlı olun, istikrarlı olun, inadını kırın'' şeklinde olmaması gerektiğini söyledi.

Bu durumda çocuğa ne yapacağını ya da yapmayacağını söylemek değil, önce onu sakinleştirerek krizi atlatmasına yardımcı olunması gerektiğini vurgulayan Keskin, ''7/24 Annelik Metodu''nun temelini oluşturan ''çocuğun temel ihtiyaçlarının sıcak sevecen bir yaklaşımla karşılanması''nın aşırı koruyuculuk olmadığına dikkati çekti.

''Etkinliği istatistiksel olarak gösterilen metoda göre, çocuğun kendini ifade etmesine fırsat verilmeli, bu sabrı göstermek için de sıcak, sevecen ve anlayışlı olunmalı'' diyen Keskin, annelerin, çocuklarında gözlemledikleri ve giderek tırmandığına şahit oldukları fakat neden ortaya çıktığına bir türlü anlam veremedikleri sıkıntılarını, ''Oğlum 4,5 yaşında olmasına rağmen konuşmuyordu. Sürekli kabızdı. Saçını kestirmiyordu. Banyo yaptıramıyorduk. Yuvanın kapısında krize girercesine ağlıyordu. 18 aylıktı adına tepki vermiyordu. Bakışlarını yakalamam imkânsızdı. Hiç kimsenin hatta benim bile farkında değildi. Yuvaya verdim aşırı hırçınlaştı. Çocuğum benden uzaklaştı. Sütümü dahi reddetti. Kapıları yüzüme kapatmaya başladı'' şeklinde aktardıklarını kaydetti.

Keskin, 2000 yılından beri konu üzerindeki teorik bilgilerle tecrübelerini birleştirmek suretiyle 7/24 Annelik Metodu'nu geliştirdiklerini anlatarak, ''Metot, annelerin çocuklarını anlamalarına ve kendi deyimleriyle adeta anneyi yeniden formatlamaya hizmet ediyor. Bu metotta çocuklarının davranış dilini annelere tercüme ettiriyoruz. Dolayısıyla annenin çocuğu anlamasını sağlıyoruz. Anne-çocuk ilişkisi huzurlu bir zemine oturunca da güvenli bağlanma kazanılıyor'' diye konuştu.

Metodun Oluşması

Keskin, 35'i erkek, 21'i kız olmak üzere, 2-4 yaş arasındaki 56 çocuk ve anneleri üzerinde yapılan çalışmada, annelerin 30 gün süren program süresince çocuklarıyla olan birlikteliklerindeki zor anlarını psikologlarla paylaşmaları için teşvik edildiklerini kaydetti.

Annelere uygulanan 90 dakikalık seansta, çocuklarıyla olan ilişkilerinde yaşadıkları zorlukları, duygu ve düşüncelerini paylaştıklarını, anne ve çocuğun birlikte oyun paylaşımının gözlemlenerek kaydediklerini, annelere, güvenli bağlanmanın anlamı ve çocuğun gelişmesindeki öneminin anlatıldığını belirten Keskin, çocukların anneye bağlanma seviyelerinin 30 günlük uygulamadan sonra istatistiksel olarak anlamlı ölçüde arttığını, bunun metodun anneye güvenli bağlanmayı gerçekleştirmedeki başarısını gösterdiğini söyledi.

Metodun uygulanmasını takiben çocukların annelerinin farkında olduklarını, daha önce başlarını duvara vuran çocukların, artık zorlandıkları an annelerine sığındıklarını dile getiren Keskin, 30 günlük bir müdahale ile bile bir çocuğun gelişimsel skorunun değiştiğini somut olarak gördüklerini bildirdi.

Otistik Demeden Önce

Keskin, küçük çocuklarda otistik davranışların reaktif bağlanma varlığında ortaya çıkan davranışlarla benzerlik gösterdiğini belirterek, dolayısıyla otistik belirti ile başvuran küçük çocuklarda 30 günlük 7/24 Annelik Metodu uygulamasına alınacak cevap sonrası teşhis konmasında yarar olduğunu kaydetti.

Bu uygulamadan sonra çocukların isimlerine tepki verdiklerini, konuştukları ve tamamen normal davranışlar göstermeye başladıklarını dile getiren Keskin, ''Çocukta duraklamış olan gelişme, içe kapanma ve huzursuzluğun ortadan kalktığını izlemek olağanüstüydü. Otistik belirtilerle gelen çocuklarda dahi kısmen de olsa olumlu bir gelişme görülüyordu'' dedi.

Metot Tescil Edildi

Bu metodun, annenin çocuğun dilini anlayabilmesini, davranışlarını deşifre edebilmesini sağladığını belirten Sabiha Paktuna Keskin, ''Anneler, program sonrası 'hayata bakış açımız değişti, bu program sanki beni yeniden formatladı' gibi yorumlar yaptılar. Anneler program sonunda çocukların kendiliklerinden duygularını paylaşmaya başladıklarını hayretle belirttiler. Sorarak ağızlarından bir kelime alamadıkları çocuklarının, korkularını, endişelerini sormadan söylemeye başlaması çok dikkat çekiciydi'' şeklinde konuştu.

Yeni yöntemi, geçtiğimiz aylarda İstanbul'da gerçekleştirilen 12. Avrupa Psikoloji Kongresi'nde sunduklarını ve kendi adlarına tescillediklerini dile getiren Keskin, bu metodun herkes tarafından anlaşılmasını sağlamak için kaleme aldığı ''7/24 Anneye Güvenli Bağlanma ve Gelecek Nesiller'' adlı kitabın da yakında yayınlanacağını sözlerine ekledi.

Op. Dr. Onur KULAKSIZOĞLU

Iyi gunler hocam benim sorum annemle ilgili annemde bel kaymasi fitik kirecleme hepsi var ameliyat kesinlikle olmaz diyorlar annem yurumede cok zorluk... devamı