Gebelik zehirlenmesinin iki ayrı tipi vardır. Bunlardan biri doğuma yakın olanıdır, diğeri ise 30. haftanın öncesinde görülen tipidir. Doğuma yakın olan tipi anne adaylarının yüzde 6’sında görülmekte ve çoğu zaman belirtisiz seyretmektedir. Hatta bazıları teşhis bile edilemeden doğumla birlikte ortadan kalkmaktadır. Yüzde 6’lık bir oran çok yüksek bir orandır ve bunların hepsi hayati tehlike taşımaz. Son haftalarda ortaya çıkan gebelik zehirlenmesi tipi, genellikle selim tabiatlıdır. Özellikle ilk doğumunu yapacak olan, yaşı çok küçük (18) veya çok ileri (37) olan anne adaylarında daha sık görülür. Çoğul gebelik taşıyanlarda ise daha sık görülmektedir. Hamileliğine kilolu başlayanlarda ve hamilelik sırasında çok fazla kilo alanlarda da daha sık görülmektedir. Yanı sıra polikistik over denilen yumurtlama bozukluğuna sahip olanların hamileliklerinde de sık görülür. 30. haftadan önce ortaya çıkan preeklampsi ise, çok daha ağır seyreden bir rahatsızlıktır. Bu tür, diğerine göre anne adayının ve bebeğin hayatını daha sıklıkla tehlikeye sokabilmektedir. Ve çoğu, erken doğumla sonlandırılmaktadır. Daha erken görülen preeklampsi de daha çok genetik faktörler etkili olmaktadır. Bu faktörler aileden birinden ya da hatta baba adayından aktarılan genlerden gelebilmektedir. O açıdan, 30. haftadan önce ortaya çıkan preeklampsi, genetik olarak buna yatkın olanlarda daha çok görülmektedir. Yanı sıra, kalp damar sisteminde sorun olanlar, özellikle uzun süredir hipertansiyonu olanlar da yine hem erken dönem preeklampsi için, hem de daha sonra görülen preeklampsi için risk altındadırlar.

Op. Dr. İlker ABCI

sol memeden tru-cud biopsi sonucum= morfolojik bulgular ile juvenil fibroadenom/ filloides tümör ayırıcı tanıya alınmıştır.aşikar malignite izlenmemiş... devamı